Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/793 E. 2022/266 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/793 Esas
KARAR NO : 2022/266

DAVA : İtirazın İptali ((Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan))
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ((Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkil —– üyelerinin, —- kararları gereğince, —-devamı için —- belirlenen dönmeler—- ödemeleri ödemekle yükümlü olduğunu, davalının, müvekkil — takipte belirtilen dönemlere ilişkin —– yerine getirmediğini, usul ve yasalara uygun genel kurul kararlarında —–ödentisi ve uygulanacak faiz oranlarının belirlendiğini, davalı tarafın, —-olduğu halde—- ödeme yükümlüğünü, ödeme süresi geçmesine rağmen, işbu yükümlülükleri yerine getirmediğinden dolayı— dosyasından —- başlandığını ancak borçlunun borca itiraz ettiğini ve hakkındaki takibin durduğunu, müvekkilinin— ancak tarafların anlaşamadığını, davalı tarafın — süresi içinde itiraz da bulunarak borca, faize ve zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davalı tarafın iş bu itirazlarında haksız olduğunu, ödemeleri yerine getirdiğine ilişkin belge sunmadığını,—– ödemelerin süresi içinde ödenmemesi halinde aylık %10 gecikme faizi uygulanacağı noktasında genel kurul kararı alındığını, davalının ödemediği —– %10 gecikme faizi yürütüldüğünü, davalı tarafın her ne kadar bir kısım ——— itirazında bulunmuşsa da aidat ———— zaman —– söz konusu olmadığını ileri sürerek davalı/borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, davalı/ borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye hükmedilmesine, davalının, takip konusu alacak üzerinden % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, davalı aleyhine, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline —– yönünde hiçbir belge gönderilmediğini, — kararların müvekkilin katılamadığı toplantıda alındığını ve daha sonra da bilgi verilmediğini, —alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduklarını, müvekkile alacak konusunda daha önce noterlikten ihtarname gönderildiğini ancak ihtarnameden önce ihtarname göndermediklerini, ihtarname gönderilmeden önceki işlemiş faiz talebine ve müvekkilin katılamadığını ve müvekkile bilgi verilmediğini, faiz oranına itiraz ettiklerini alacaklarda yıllık %9 olan yasal faiz talep edilmesinin mümkün olduğunu, —- aylık %10 faiz isteneceğinin kabulü yasaya ve—-olduğunu, beyan ederek müvekkilinin üyeliğini devretmiş olduğundan ve bunu davacıya bildirmiş olduğundan dolayı devir tarihinden sonraki alacaklardan sorumlu olmaması, önceki alacakların zamanaşımına uğramış olması, fahiş işlemiş faiz ve yine fahiş oranda faiz talep edilmiş olması nedenlerinden dolayı davanın reddi ile icra dosyasına yapmış olduğumuz itirazın yerinde olmasından dolayı takibin iptaline, davacı icra takibi yapmakta kötü niyetli davrandığından talep edilen tüm alacak üzerinden %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : —- —- ——— defteri, ——- kararları, —– ——, dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , —– BAŞLATILAN İCRA TAKİBİNE VAKİ İTİRAZIN İPTALİ VE TAZMİNAT İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
6100 Sayılı HMK’nın 316 ilâ 322 maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş,—- katılan davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh yoluna gitmek istememeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve onun üzerinden tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri ve incelemeleri tamamlanarak karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin karşılıklı son sözleri de dinlenip zapta geçilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ———–getirtilerek, incelenmiştir. —–davanın tarafları ve konusuyla uyumlu ——– görülmüştür. Dosyaya mübrez ——— yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi ——- alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan —— göre somut olaya bakıldığında; ——- dosyasından davalı- borçlu hakkında ———- alacağına dayalı olarak genel takip yoluyla icra takibi başlatıldığı ,icra takibine yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları kapsamında sunulan deliller incelenip, gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için konusunda uzman bilirkişilere verilmiştir. Bilirkişiler———tarafından —– davacı —— ——– yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre—-;davacı ——- kadar olan aidatların zamanaşımına uğradığı, dava konusu aidatlar ile ilgili —- ve oranının genel kurulca belirlendiği, —- alacağın genel kurulda belirlenen aidat ve faiz oraları ile uyumlu olduğu, buna göre davacının borcunun —– olduğu, TBK’nın 120/2 maddesindeki faiz düzenlemesi gereğince bu miktara % 18 faiz uygulanabileceği—– bulunduğu yönünde tespit, hesap ve görüşlerini içeren rapor verilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve vaki beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğu ve hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu görülmüştür. Yapılan hukuki değerlendirmede, mevcut tüm delillere göre alacağın kaynağının 1136 Sayılı Kooperatifler Kanunu çerevesinde usul ve yasaya uygun olarak toplanan olağan genel kurul kararlarına dayandığı, kararların hukuken geçerli ve üyeleri bağlayıcı nitelikte olduğu, davalının üye olduğu ve üyeliğinin devam ettiği ve niyahet davalının —– ödemediği anlaşılmıştır. Ne var ki, davalı vekilinin cevap dilekçesiyle öne sürdüğüden usule ve yasaya uygun bulunan zamanaşımı itirazı ve TBK’nın 147/4, 88, 120/2 maddeleri gereğince zamanaşımı ve temerrüt faizine ilişkin yasal düzenlemelerin de gözetilmesi gerekmiştir. Binaenaleyh; davacının davasını, 1136 Sayılı Kooperatifler Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümleri ışığında TMK’nın 6 ve HMK’nın 190, 222/3 maddeleri nazarında —- usulüne uygun olarak tutulan ticari defterleri ve bilhassa bunlardan —– eden bilirkişi raporuna göre kısmen ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle; dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporu da benimsenmek ve hükme esas alınmak suretiyle davalı-borçlunun —- üzere toplam 4.785,76 TL kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa —- takip tarihinden itibaren yıllık % 18,00 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ( 29.436,74 TL ) ilişkin talebin/davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——–kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davacının, davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm sonucuna yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve mahkememizin hukuki takdir ve değerlendirmesi sonucunda ulaşılması ve davanın niteliği ve icra takip dosyası karşısında davalı-borçlu yönünden mevcut alacak/borç —- olmadığından İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebi dinlenmemiştir. Öte yandan davalı vekilinin, 2004 sayılı İİK’nın 67/2 maddesi gereğince kötüniyet tazminatına yönelik talebi de; davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve hüküm sonucuna yapılan yargılama ve ispat kurallana göre ulaşılması yanında davacının davalıya ızrar kastıyla ve kötü niyetle takip yaptığına yönelik soyut beyan ve talep dışında hukuki bir tespit ve beyyine bulunmadığından reddedilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın 326/2 maddesi gereğince tarafların haklılık durumu ve oranı (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —— ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalı—– asıl alacak, 335,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.785,76 TL kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (4.450,00 TL ) takip tarihinden itibaren yıllık % 18,00 oranında faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ( 29.436,74 TL ) ilişkin talebin/davanın REDDİNE,
3-) Davacının,2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-) Davalının,2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 326,91 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 413,33 TL peşin haçtan mahsubuyla bakiye 86,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 326,91 TL peşin harç,7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 389,11 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davacı tarafından yapılan 58,50 TL posta masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.558,50 TL masraftan oluşan yargılama giderinden davanın kabul (%14) ve ret (%86) oranına göre 218,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından—- yargılama gideri bulunmadığından işbu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
😎 Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– edilen miktar (%14) üzerinden hesaplanan —– davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —— ödenen red edilen miktar (%86) üzerinden hesaplanan —— davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
10-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 4.785,76 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——. 13/1, maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın, KABUL EDİLEN MİKTAR YÖNÜNDEN—— kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla KESİN; REDDEDİLEN MİKTAR YÖNÜNDEN ise 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.