Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/762 E. 2023/318 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/762 Esas
KARAR NO: 2023/318
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/10/2020
KARAR TARİHİ: 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, yurt içinde ve yurt dışındaki tüm özel ve resmi kuruluşların belediyelerin, toplu konut ve sitelerin, sanayi ve tarım fabrikalarının, plaza ve iş merkezlerinin iç ve dış mekan, dış çevre temizliği ile cadde, sokak temizliği ve çöp toplama hizmetlerini yapmak, çöp imha ve arıtma ayıklama tesisleri kurmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan işleri yaptığını, müvekkili şirket ile davalı yan arasında, davalı yanın faaliyetlerini sürdürdüğü——— bulunan iş yerindeki her türlü temizlik işlerinin —– temizlik harici diğer işlerin bedeli karşılığında yaptırılması amacıyla, uzun süre devam eden ticari bir iş ilişkisi olduğunu, taraflar arasında uzun süredir devam eden iş ilişkisinin, son olarak yenilenen —— kapsamında devam ettiğini, —— göre; “sözleşme her iki tarafın yazılı mutabakatı ile her zaman sürenin dolmasını beklemeden ve herhangi bir neden göstermeye gerek kalmaksızın, 1 ay önceden yazılı olarak bildirilmek kaydı ile işveren tarafından fesih edilir” olarak belirtildiğini, ancak sürenin sonu olan 31/05/2019 tarihine kadar taraflarca karşılıklı olarak fesh edilmediğini, tarafların sözleşmeyi devam ettirdiğini, müvekkili ile davalı yanın, ticari hizmet ilişkisinin 31/12/2019 tarihi itibarı ile sona ermesi konusunda 27/12/2019 tarihli “Fesih ve sulh sözleşmesi” yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmenin, 31/12/2019 tarihi itibari ile sona ermesine müteaakip, tarafların bu sözleşme dönemindeki karşılıklı ticari ilişkilerinden doğan bakiye hak, alacak ve borçların tasfiyesi gerektiğini, fesih tarihine kadar doğmuş olan hizmet alacakların davalıdan talep edildiğini, müvekkilinin davalıdan sözleşmenin fesih tarihi itibari ile 14.999,80 TL bakiye alacağının olduğunu, —— maddesi gereğince, davalının sorumluluğunda olan ve davacı müvekkili tarafından çalışanlara ödenmiş olan kıdem tazminatı tutarları karşılığında, davalıya ——bedelli fatura düzenlendiğini, sözleşmenin “İşin süresi ve çalıştırılacak işçi sayısı” başlıklı 6.2. maddesi gereğince, davalı yanın talebi ve izni kapsamında davalıya ait iş yerinde ve davalının emrinde çalıştırılan dava dışı ———- çalışanın davalı tarafından henüz müvekkiline ödenmemiş olan ücret ve diğer hak edişleri karşılığında, davalıya—– bedelli fatura düzenlendiğini, sözleşmenin —– maddelerine göre, zaten müvekkilinin sorumluluğunda olan, davalıya ait iş yerindeki temizlik hizmetleri nedeniyle, davalı yan tarafından müvekkiline düzenlenen ve tahsil edilen temizlik bedellerinin davalıya yansıtılması karşılığında, davalıya —- bedelli faturanın düzenlendiğini, davalı yan tarafından,—–faturanın kabul edilmeyerek müvekkiline iade edildiğini ve müvekkilinin alacaklarının hiçbirinin iş bu dava tarihine kadar ödenmediğini beyan ederek davacı müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları ile diğer talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, sözleşmeden doğan alacaklarından şimdilik 155.405,18 TL’nin davalı yanın temerrüde düştüğü 03.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tüm yargıma giderlerinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, temizlik yansıtma faturalarını aldığını, defterlerine ve kayıtlarına işlediğini, hiçbir şekilde söz konusu faturalara itiraz etmediğini, bu sebeplerle davacının temizlik yansıtma bedelinden kaynaklı hiçbir alacağının olmadığını, davacının çalışanlarının da tersanenin belirli yerlerini kullanmakta olduğunu, diğer alt işverenler gibi giderlere katılmakla yükümlü olduklarından dolayı söz konusu yansıtma faturalarının düzenlendiğini, davacının iddiasının aksine,——— müvekkili şirket nezdinde bir çalışması olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmedeki fiyatın, çalışan işçi sayısı baz alınarak belirlendiğini, davacının alt işveren olarak hizmet verdiği müvekkili şirkete ait tersanede, davacı çalışanlarının günlük tevzi listesi ile kayıt altına alınmakta olduğunu, bu tevzi listeleri esas alınarak tevzi listelerinin düzenlendiğini, söz konusu tevzi listelerinde —— isminin olmadığını, bir kısım tevzi listelerinde ———-ismine rastlanmasının sebebinin, söz konusu kişinin davacının tersane sahasında bulunan ve ofis olarak kullandığı konteynere girmesi sebebi ile olduğunu, isminin bulunduğu tevzi listelerindeki isminin çizildiği ve davacı tarafından düzenlenen faturalara da dahil edilmediğini, davacının iddiasının aksine, alt işveren işçilerinin kıdem tazminatlarını ödeme yükümlülüğünün müvekkili şirkete ait olmadığını, taraflarca, söz konusu 29.05.2017 tarihli sözleşme hükmü, 23.01.2018 tarihinde neticelene yazışma süreçleri sonucunda, davacının çalıştırdığı işçi başına ödenecek birim fiyata kıdem tazminatı maliyeti dâhil edilmek suretiyle revize edildiğini, böylece kıdem tazminatı sorumluluğunun davacıya verildiğini, 27.12.2019 tarihli fesih ve sulh sözleşmesi ekindeki ——— nolu listede isimleri belirtilen çalışanlar açısından kıdem tazminatını müvekkili şirketin üstlendiğini ve ödediğini, eğer iddia edildiği gibi kıdem tazminatı yükü zaten müvekkili şirket üzerinde olmuş olsaydı, fesih ve sulh sözleşmesinde bu ayrıksı ve özel düzenlemeye gerek duyulmayacağını, bu ayrıkçı ve özel düzenlemeden de, kıdem tazminatı ödemenin tek başına davacı olduğunun açıkça anlaşıldığını, davacının 7.325,01 TL teminatının sözleşme gereği müvekkili nezdinde tutulduğunu, davacının bir işçinin yargılama süresi sonucunda———– bedel yatırıldığını, bu hususun dahi müvekkilinin davacıya ait teminatı elinde tutmasındaki haklılığı gösterdiğini, davacı tarafından düzenlenen haksız ve hukuka aykırı faturalara yasal süresi içinde itiraz edilerek noter aracılığı ile iade edildiğini beyan ederek, davacı tarafından açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller
Tarafların —–arasına alınmıştır.
—- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin tebliğine ilişkin evrakı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Borçlar hukuku alanında uzman öğretim görevlisi, iş hukuku alanında uzman öğretim görevlisi, sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca tarafların edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, bunun sonucunda davacı tarafın davalı taraftan 155.405,18 TL alacağı olup olmadığına dair alacak davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap ve beyan dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmiştir.
Dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 10.09.2021 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sözleşme ve ticari defterler ışığında, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı yan ile davalı yana ait ticari kayıtların —- sonuna kadar mutabık geldiği, — yılında davacı tarafın davalı taraf ile var olan sözleşmesinin feshine kadar doğmuş olan hizmet alacaklarının davalıdan talep eden, —— alacaklı olduğu, davalı tarafın, davacı tarafça düzenlenen sözleşme feshi tarihi itibarıyla doğan hizmet borçlarını gösterir faturaları ticari defterterine kayıt etmediği, dolayısı ile —–borçlu olduğunu raporladığı, temizlik hizmet bedeli karşılığı 14.999,80 TL ve —— işçinin ücret ve hak edişleri karşılığı 62.230,75 TL (davacının talebi 62.161,12 TL)’nin -eğer ödenmemiş ise- davacı şirkete ödenmesi gerektiği rapor edilmiş olup, tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin, kök rapordaki ile aynı olduğu görülmüştür.Dosyanın kapsamı, davanın mahiyeti, sunulan raporlar, rapora karşı itirazlar, bir bütün olarak gözetildiğinde yeni bir heyetten rapor alınmasının uygun ve gerekli olduğuna karar verilerek yargılamaya devam olunmuş, dosya önceki bilirkişi heyetinden farklı, borçlar hukuku alanında uzman öğretim görevlisi, iş hukuku alanında uzman öğretim görevlisi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 23.09.2022 tarihli rapora göre, davacının cari hesaptan kaynaklanan alacak bakiyesinin 14.999,80 TL olduğu, davalı defterindeki ispata muhtaç kayıtların çıkartılması ve teminat bedelinin iade edilmesi gerektiği düşünüldüğünde davalı tarafın borç bakiyesi ile örtüştüğü, davacı şirketin davalı adına düzenlediği, ——–nolu fatura ile talep ettiği —- ödemiş olduğu kıdem tazminatının konusunun — adet personele ödenen kıdem tazminatı olup, söz konusu personellerin işten çıkış tarihlerinin —– önce olduğu, ————-davacının davalıdan talep edebileceği — olduğu, —- işe giriş bildirgesi adreslerine göre, bu personellerin dosya konusu adreste çalışıyor oldukları, bu personellerin ilgili işte çalışmadıklarına dair davalı tarafın bir ihtirazi kaydının olmadığı, davacının bu talebinin istenebilir olduğu, davacı tarafın davalı adına düzenlediği ——–bedelli e-arşiv fatura ile temizlik Hizmet bedeli açıklaması ile talep ettiği ——— çalışanının ücret ve hak edişlerinin, taraflar arasında yapılan sözlemede bu konu ile ilgili bir hususun bulunmaması, davacı tarafından onaylanan tevzi tablolarında bu personelin hak edişi ile ilgili bir tutarın gözükmemesi, anılan kişinin idareci pozisyonunda olup davacının diğer projelerinde de görev almış olabileceği, bütün bu sebeplerle davacının bu husus ile ilgili talebinin yerinde olmayabileceği, davacı tarafın davalı adına düzenlediği ——— bedeli ile ilgili davalının düzenlediği bu konu ile tüm faturaları ticari defterlerine işlediği, muhasebeleştirdiği, bu faturalarla ilgili bir itiraz ve/veya iade talebinin olmadığı, söz konusu tutarın davalı yandan talebinin yerinde olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu rapor edilmiş olup, tarafların rapora itirazları üzerine sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin, kök rapordaki ile aynı olduğu, —– tarihli bilirkişi raporu ile bu rapora bağlı olarak alınan ek raporun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunmasına bağlı olarak yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça 155.405,18 TL üzerinden dava açılmış ise de, davacının cari hesaptan kaynaklanan alacak bakiyesinin —- kıdem tazminatına ilişkin bedelin de talep edilebilir olduğu, ancak 62.161,12 TL bedelli e-arşiv fatura ile temizlik Hizmet bedeli açıklaması ile talep ettiği —– adlı çalışanının ücret ve hak edişlerinin, taraflar arasında yapılan sözlemede bu konu ile ilgili bir hususun bulunmaması, davacı tarafından onaylanan tevzi tablolarında bu personelin hak edişi ile ilgili bir tutarın gözükmemesi sebepleriyle yerinde olmadığı, yine, davacı tarafın davalı adına düzenlediği —– tutarındaki —-bedeli ile ilgili davalının düzenlediği bu konu ile tüm faturaları ticari defterlerine işlediği, muhasebeleştirdiği, bu faturalarla ilgili bir itiraz ve/veya iade talebinin olmadığı tespit edildiğinden, bu yöndeki talebin de yerinde olmadığı hukuki ve vicdani kanaatine ulaşıldığı, sonuç olarak davacının, davalı taraftan —– alacağı bulunduğu, yine her ne kadar davacı tarafça, dava dilekçesinde temerrüt tarihi ——— uyarınca, davadan önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı bulunmadığından, bu hali ile dava tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği ve alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilebileceği tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulüne, toplam 80.338,84 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; toplam 80.338,84 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.487,94 TL harçtan peşin alınan 2.653,94 TL harçın mahsubuyla bakiye 2.834,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.653,94 TL peşin alınan harç, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.903,94 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 3.070,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 66,60 TL posta masrafının toplamı olan 1.566,60 TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmı dikkate alınarak 751,97 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 686,40 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 633,60 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 12.854,21 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 12.010,71 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/05/2023