Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/751 E. 2021/54 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/751
KARAR NO : 2021/54
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle, müvekkili —— tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu malul kalması sebebiyle oluşan kurum zararının tazmini için—–aleyhine ————– sayılı dosyasıyla rücuen tazminat davası açıldığı ancak şirketin hukuka ve usule aykırı şekilde tasfiye olduğu ticaret sicilinden de terkin olduğu için alacaklarını tahsil edemedikleri ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı Tasfiye Memuru —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tasfiye memuruna yöneltilmesinin uygun olmadığı, zaman aşımı ve hak düşümü süresi içinde açılmadığı ve davacı kurumun şirketin ihyasından elde edeceği bir hukuki yararının bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı —– usulünce yapılan tebliğe rağmen bu davalı taraf adına gelen olmamış ve davaya cevap verilmemiştir.
Dava TTK. 547. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilmiş olan ”TASFİYE HALİNDE —– ünvanlı şirketin ———–sayılı davası yönünden ihyasının gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
Ticaret sicilinin cevabına göre söz konusu şirketin TTK. 547. Maddeye göre —- tarihinde tasfiyeye bağlı olarak terkin edildiği, şirket adresinin ———– olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı belirlenmiştir.
Ön inceleme duruşmasında yapılan irdelemeye bağlı olarak TTK. Geçici madde 7 düzenlemesine göre eldeki bu dava derdest bir davaya bağlı olarak açılmış olması nedeniyle 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığından usuli itirazlar yerinde görülmemiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında takip olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ticaret sicil kayıtlarına yansıdığı; söz konusu takibin yürütülebilmesinin TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden—— tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülerek yeni bir tasfiye memuru atanmamış ise de yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı ——-yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1- Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)——sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ”TASFİYE HALİNDE —– ünvanlı şirketin ticaret sicil kaydının,——— sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere——- yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru davalı ———- tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın ———- tescil ve ilanına,
2-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı—– yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına ve buna göre sonuçta:
a)Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davalı tasfiye memuru —— alınarak Hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 122,60 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru ——- alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalılar adına yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
d)Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı tasfiye memuru —- alınarak davacıya verilmesine,
3-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere mazeretlere de bağlı olarak tarafların yokluğunda aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/01/2021