Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/75 E. 2021/27 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/169 Esas
KARAR NO: 2021/36
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının —- Sayılı takip dosyasından—- aylarına ait —-aylık huzur hakkı alacağını tahsil etmek üzere ilamsız takibe geçtiğini, Davalı şirketin bu alacağa itiraz ettiğini, bunun üzerine davacının arabuluculuğa başvurduğunu, ancak tarafların anlaşamaması ile neticelendiğini, —– yılına ait ——ayına ait huzur haklarının da ödenmemesi üzerine eldeki davalı ile , takibe yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı istenmesine ve takip eden üç aylık huzur hakkı toplamı —- tahsilini istemek zorunluluğunun doğduğunu, şirketin —- geçirdiği —- günlü kararı gereğince —–huzur hakkı verilmesine dair karar ve son — olarak davacının hesabına yatırılmakta olduğunu,—-sayılı takip dosyasına yapılan vaki itirazın iptaline, takibin devamına , takip alacağının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, —— huzur hakkı toplamı bulunan —– tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin alacak tahsili ile ilgili yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER: —-sayılı dosyası,—– Bilirkişi raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Ticari Şirket (Şirket Yönetim Kurulu Üyeliğinden Kaynaklanan Huzur Hakkı Alacağının Tahsili Kaynaklı) istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 394. maddesi “Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödenebilir.” hükmünü içermektedir.
Davacının yönetim kurulu üyeliğine bağlı olarak davalı şirketten huzur hakkı ödenmesi talebinde bulunmuştur. T.T.K.’nun 394’üncü maddesi gereğince dava konusu edilen huzur hakkı talebi talebi şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup şirket genel kurul tarafından yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı verilmesi yönünde olumlu veya olumsuz bir karar alınmamıştır. Her ne kadar davacı tarafça dosyaya sunulan —— tarihli yönetim kurulu kararı ile huzur hakkı verilmesine yönelik davalı şirketçe alınmış bir karar olduğunu ve bu kararın genel kurul kararı olarak kabul edilmesini iddia edilmiş ise de, bahse konu kararın şirketin yönetim kurulu kararı olduğu, bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davalı şirket tarafından yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı verilmesine yönelik herhangi bir genel kurul kararı olmadığı, davacı tarafça huzur hakkı konusunda genel kurul tarafından alınmış olumlu ya da olumsuz bir karar olmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf da huzur hakkı konusunda alınmış bir karar bulunmadığını bildirmiştir. Huzur hakkı konusunda genel kurul tarafından karar alındığına dair ticaret sicil kayıtlarında bir belge görülmemiştir. Yine yapılan bilirkişi incelemesinde de dava konusu huzur hakkına yönelik şirket genel kurulu tarafından alınmış olumlu veya olumsuz bir kararın olmadığı tespit edilmiştir. Buna göre davacı tarafça huzur hakkı konusunda davalı şirket tarafından alınmış bir karar dava konusu edilmeyip bu alacak için doğrudan mahkememizce hükmedilmesinin talep edildiği gözönünde tutularak mahkememizin genel kurul yerine geçerek doğrudan yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı konusunda karar vermesinin mümkün bulunmadığı gibi davacının bu alacak talebi yönünden doğrudan dava açma hakkının bulunmadığı, ancak genel kurul tarafından alınmış bir kararın dava konusu edilebileceği, bu konuda yetkili genel kurul tarafından alınmış kararın dava şartı olup bu alacak kalemi yönünden dava şartının oluşmadığı dikkate alınarak davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —–bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın yönetim kurulu üyeliğine bağlı olarak huzur hakkı talebi yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 815,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 755,94 TL harcın hükmün kesinleşmesi ve istek halinde halinde davacıya iadesine,
3-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2021