Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/744 E. 2021/315 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/744
KARAR NO : 2021/315

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle davacının —- ŞİRKETİ ——- ünvanlı şirket aleyhine açılan davanın İstanbul Anadolu —. İş Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü, o davada davalı olan şirketin terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu —- Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Celp edilen ——-ve temin edilen nüfus kayıtlarına göre söz konusu şirketin tasfiyeye bağlı olarak sicilden terkin edilmiş olduğu ve tasfiyenin ortakların bu konudaki sözleşmesine bağlı olarak gerçekleştiği, şirket ortaklarının —— şahıslar olduğu ve bunlardan ———- tarihinde vefat etmiş olduğu belirlendiğinden vefat eden bu —- dışında kalan ortaklara da tebligatlar yapılarak davanın niteliğine ve zorunlu dava arkadaşlığına bağlı taraf teşkili bu şekilde sağlanmış olup, söz konusu şirketin hayatta olan ortakları yukarıda karar başlığında belirtilen gerçek şahıslardır.
Bütün davalılar yönünden usulüne uygun tebligatlara rağmen davalılar tarafından her hangi bir cevap verilmemiştir.
Dava TTK. 547. Maddesi uyarınca —terkin edilmiş olan ‘——— ünvanlı şirket aleyhine açılan ve İstanbul Anadolu —. İş Mahkemesi’nin—- Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava nedeniyle ihya edilmesinin gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son —-yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü içermektedir.
—– cevabına göre söz konusu şirketin tasfiyeye bağlı olarak — tarihinde terkin edildiği, son ————– olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen İstanbul Anadolu —. İş Mahkemesi’nin —- Esas dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından söz konusu şirket aleyhine açılan dava olduğu, yargılamasının devam ettiği — tarihli duruşmada alınan ara karar ile davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği —- terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için —- işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin —- olarak —- kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu —–Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden —- tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin de adres ve kimlik bilgilerine göre —–… tarafından yapılması uygun görülerek yeni bir tasfiye memuru atanmamış ise de yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı … —–, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)—-sicil numarasında kayıtlı ———— ünvanlı şirketin İstanbul Anadolu ——. İş Mahkemesinin ——– Esas sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere —– yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin ——– olan ——-. tarafından yürütülmesine ve bu şahsın —– olarak atanmasına; ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın———tescil ve ilanına,
2-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı … —— yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
3-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davalılar-ortaklardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 237 TL yargılama giderinin —– müştereken alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen —– ücretinin –müştereken alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı