Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/728 E. 2020/371 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/728 Esas
KARAR NO : 2020/371

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan —— sayılı dosyasının —– tarihli duruşmasının ara kararı gereğince davalı ————————yönünden açılan davanın, arabuluculuk görüşmesi yapılmadan, tutanak düzenlenmeden dava açılması sebebiyle ———– Esas sayılı dosyadan tefrik edilerek iş bu esasa kaydı yapılmış olup, Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç) davasının yapılan yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardır diğer davalı kişilerle birlikte dava dışı şirketin ortağı olduğunu, söz konusu şirkette aynı zamanda yıllardır çalışmakta olduğunu, şirketin büyümesinde büyük emek sarf ettiğini, ancak davalılar tarafından şirket ortağı değil de bir işçi gibi kullanıldığını, şirket ile ilgili bilgilerin kendisine verilmediğini, şirketin tüm yönetiminden dışladıklarını, bu süreçte söz konusu şirkette salt kar payı arttırımı yapıp müvekkilin ekonomik olarak yaşantısını zorlaştırdıklarını ve akabinde sermaye arttırım yoluna girdiklerini, davalıların müvekkili dışlama faaliyetlerine devam ettiklerini, müvekkilin ortak olduğu şirket ile aynı adreste faaliyet gösteren bir diğer davalı ———— adında bir şirket kurup müvekkili tamamen saf dışı etmeyi planladıklarını, bütün şirket faaliyetlerini yeni kurdukları şirketin bünyesinde gerçekleştirip bu şirketi büyütmeye başladıklarını, akabinde müvekkilin ortak olduğu şirketi küçültüp, dava dışı bu şirketi bilerek zarara uğratıp; müvekkilinin hayatını daha da zorlaştırmaya çalışmış olmakla beraber eşiyle boşanma aşamasına geldiğini, sahip olduğu konutu satmak zorunda kaldığını, ortağı olduğu şirketten hak ettiği geliri ve ücreti alamaması nedeniyle maddi manevi zarara uğramıştır, bu nedenle davalılar yönünden haksız fiil sorumluluğu kapsamındaki haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle ileride arttırım haklı saklı kalmak nedeniyle 20.000 TL maddi 20.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Söz konusu davayı kabul etmediklerini, davalı —— yönünden arabuluculuk görüşmesi yapılmadığı için zaten davanın usulden reddine, ayrıca davacı şahsın tutarsız harcamaları nedeniyle ortağı bulunduğu şirketin kredi notunun düştüğünü aslında ticari faaliyetlere devam etmek için yeni şirketi kurduklarını, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir haksız rekabet olmadığını bu nedenle söz konusu davanın reddini, yargılama giderlerinin davacıya bırakılmasını talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasıdır.
Mahkememizin —– Esas sayılı dosyasının ——tarihli duruşmasının ara kararı gereğince davalı——yönünden açılan davanın, arabuluculuk görüşmesi yapılmadan, tutanak düzenlenmeden dava açılması sebebiyle ———– Esas sayılı dosyadan tefrik edilerek iş bu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.
—– tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesine göre;
(1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen 18/A maddesine göre;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Tüm dosya kapsamından; dava arabuluculuğa el verişli olmakla beraber dava şartı arabuluculuk kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, alacak davasının dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekmiştir.
Bu hali ile davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı, dava konusu talep bakımından zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu, dava şartının gerçekleşmediği, bu hususun da hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken ve eksikliği giderilemeyecek bir konu olduğu, 6100 sayılı HMK 114/2 maddesi gereğince özel kanunlardaki dava şartlarının da incelenmesi gerekeceğinden HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138’inci maddesine göre;
(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz ön inceleme günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— gereğince 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.