Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/721 E. 2021/392 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/721 Esas
KARAR NO : 2021/392

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;….—— — müvekkili olan şirketin —- yevmiye defterinin kaybolduğunun fark edildiğini, ticari faaliyetlerinin devam edebilmeleri adına müvekkili olan şirkete zayi belgesi verilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu belirterek netice itibariyle işbu yevmiye defterinin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Dava HMK’nin 382 (2) e-1( Ticari defterlerin ziyaı halinde belge verilmesi) maddesi gereğince çekişmesiz yargı işidir.
DELİLLER : —- Kayıtları, Dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 6102 sayılı TTK’nin 82/7 maddesi gereğince ticari defter ve belgelerin zayi nedeniyle belge verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nin 382 (2) e-1 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebi çekişmesiz yargı işi olup aynı yasanın 385/1 maddesi gereğince basit yargılama usulü uygulanır.
6102 sayılı TTK’nin 82.maddesi uyarınca işbu talep ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden istenebileceğinden davacı şirketin merkezine göre Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dava dilekçesine göre hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davacıya yevmiye defterinin kaybolmasına ilişkin açıklama yapması için süre verilmiş, ve TTK’nin 82/7 uyarınca şirketin ——- şirkete ilişkin getirtilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı değerlendirilmiştir. Duruşmaya katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nin 82. maddesinde belgelerin saklanması ve saklama süresi başlığı altında düzenleme yapılmış bu kapsamda her tacirin ticari defterlerini sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. TTK’nin 64/3 maddesinde yevmiye defteri ticari defter olarak tanımlanmıştır. 6102 sayılı TTK’nin 82. maddesinin 7. Fıkrasında ‘ bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını, —-bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir’ düzenlemesi bulunmaktadır. Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tevzi formuna göre davanın süresinde açıldığı kabul edilmiştir. TTK’nin 18/3 maddesine göre her tacirin — bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan hususlar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı tarafça zayi olduğu bildirilen şirketin 2017 yılına ait yevmiye defterinin kaybolduğu iddia edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklama ve olayın gerçekleşme biçimine göre tacir sıfatına haiz olan davacının ticari defterlerin saklanması ve korunması bakımından tacir olmanın hüküm ve sonuçları bakımından basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirmediği düşünülmüştür. Zira zayi olduğu iddia edilen —-özenle korunması ve saklanması esastır. Buna karşın somut olayda yasanın aradığı yangın, su baskını, yer sarsıntısı, hırsızlık gibi bir vakıaya dayanılmadığı, ticari defterin kendiliğinden kaybolması nedeniyle zayi belgesi verilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh, TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddeleri kapsamda ispat edilemeyen ve yerinde bulunmayan davanın reddine karar verilmek suretiyle 6100 sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davanın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından re’sen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.