Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/71 E. 2020/242 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/71 Esas
KARAR NO: 2020/242
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip müstenidi faturaları ticari faaliyeti kapsamında sattığı ve teslim ettiği ürünler karşılığında davalı/borçlu ———– düzenlendiğini, müvekkilinin ticari münasebet kapsamında müvekkili şirketinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı tarafın tüm çağrılara rağmen fatura bedellerini ödemediğini, takip konusu alacağın tarafların ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğunu, ———- İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası üzerinden devamına ,takip konusu borcu , yasal faiziyle birlikte ödemelerine ve takip konusu alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi verilmemiştir
Davalı asil ——-tarihli duruşmada; davacı şirketle icra takibinde gösterildiği şekilde ——– borcum bulunduğunu, faize itiraz etmek istediğini ancak avukatının borcun tamamına itiraz ettiğini, işlemiş faiz ve işleyecek faiz oranına itirazının bulunduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER : ——– İcra Müdürlüğü——- Esas sayılı dosyası , Arabuluculuk Tutanağı, Faturalar ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat ( Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek sonuca gidilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; ———–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.————- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ———- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.——————-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ——— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğunun taraf beyanları ile sabit olduğu , davalı tarafça duruşmada davaya konu edilen alacağın varlığının ikrar edildiği ,ikrarın kesin delil niteliğine göre davacının davasını ispatladığı ve icra takibinde istenilen ve işletilen faiz miktar ve oranında da usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı borçlunun ———İcra Müdürlüğü’nün ———esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile icra takibinin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun varlığı ve miktarı davalıca yapılan vaki ikrara göre açık ve net olarak belirli olup davalının haksızlığı tespit edildiğinden İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —————-icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapbamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi————–bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)İİK’nin 67/1 Maddesi gereğince davalının ———–İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı takip dosyasına —————————— yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile İcra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
3-)İİK’nin 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan 6.550,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınan 1.582,20 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 395,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.186,65 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54.40 TL başvurma harcı 395,55 peşin harç ve 43,50 posta masrafı olmak üzere toplam 493,45 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1 uyarınca 4.912,56 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair ,Davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile—————-Adliye mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/06/2020