Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/709 E. 2022/370 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/709 Esas
KARAR NO : 2022/370

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede davalının borçlu olarak imzasının alındığını, davacı tarafından davalı tarafa bu sözleşmeye istinaden kredi kullandırıldığını, davalı tarafın davacı tarafa kullanmış olduğu krediler nedeniyle borçlarının bulunduğunu ve davalı tarafın kredi borçlarını vadesinde ödemediğini, bunun üzerine davalı tarafa borcun ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede belirtilen güne kadar borcun ödenmemesi üzerine—– esas sayılı dosyasında İlamsız İcra Takibi başlatıldığını, davalı tarafın süresi içinde icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın dayanaksız olduğunu, davaya konu İcra Müdürülüğünün başlatmış olduğu icra takibine itirazın iptalini, takibin devamını, itirazın alacağın geciktirilmesi amacı ile kötü niyetli yapılmış olması nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun davetiyeye rağmen duruşmalara katılmamış cevap da vermemiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi, —- sayılı dosyası,—- Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyası, Mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu, — Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasıdır.
—– Karar sayılı kararına istinaden—— Esasına kaydı yapılan davanın, dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda—- karar sayılı kesinleşen görevsizlik kararı üzerine işbu dosyanın Mahkememiz işbu esasına kaydediliği görülmüştür.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak ve arabuluculuya başvurmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu ———- sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Mahkememizce dava dilekçesi,——- esas sayılı takip dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin——— yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve bir senelik süre içerisinde işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya, bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyadaki bilgi, belge ve genel kredi sözleşmesi ——- raporunda özetle; Davalı ile Davacı Banka arasında —– dâhilinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Davacı Banka davalı firmaya— hesabı açıldığı ve 1 adet ticari kredi kartı verildiği, Davacı banka tarafından davalı firmaya kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacak tutarları nedeniyle davalılar hakkında başlattığı icra takiplerinde alacak tutarlarının; — takibine konu alacağın; — olduğu, — takibine konu — bilirkişiliği tarafından davac—- sayılı dosyasından—- tarihinde başlatılan icra takibine konu Ticari Kredili Mevduat Hesabı Borcu,—- anapara, —– Gecikme Faiz, 6,09 TL Temerrüt Faizi ve 6,41 TL —olmak üzere toplam 7.488,15 TL olarak hesaplandığı, icra tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yukarıda yer alan temerrüt faiz oranlarından, değişmesi durumunda değişen oranlardan temerrüt faizi talep edilebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içerisine alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı Banka ile davalı——— dâhilinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olduğu, işbu sözleşmeye istinaden davalının—— borçlarının ödenmemesi üzerine davacı —- tarafından davalıya kat ihtarnamesi gönderildiği, usulüne uygun bir şekilde gönderilen ihtarnameye istinaden de davalı tarafından borcun ödenmediği ve davacı Banka tarafından—– dosyası üzerinden takip başlatıldığı, bankacı bilirkişinin —-tarihli raporunda yapılan hesaplama Mahkememizce de denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınmaya uygun bulunmuş ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, Davalının — Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, toplam —- olmak üzere) üzerinden takibin aynen devamına, asıl alacak —- takip tarihinden itibaren %2,52 (Aylık) temerrüt faizi ve bu temerrüt faizin %5’i oranında —- uygulanmasına,, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalılardan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının—Esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, toplam 7.488,15 TL (asıl alacak — Akdi Faiz —, İşlemiş Temerrüt Faizi 6,09 TL ve——- olmak üzere) üzerinden takibin AYNEN DEVAMINA, asıl alacak——— tarihinden itibaren %2,52 (Aylık) temerrüt faizi ve bu temerrüt faizin %5’i oranında—- uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Asıl alacağın %20’si olan 1.470,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 511,52 TL karar ve ilam harcı ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 555,92‬ TL harcın davalıdan alınarak —- gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 117,50 TL posta ve dosya masrafı ile —–bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 717,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 710,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte———davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Davalı cevap vermediği ve kendisini vekille temsil ettirmediği anlaşıldığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
😎 HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin —üzerinden yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.