Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/702 E. 2022/740 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/702
KARAR NO : 2022/740

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

—–karar sayılı dosyası üzerinden verilen görevsizlik kararının İstinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuru üzerine Mahkememizin — Esasına tevzi edilen ve tarafları yukarıda belirtilen şekilde olan dava hakkında —— Karar sayılı —- başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğuna bağlı olarak usulden reddine ilişkin kararın — Karar sayılı kararıyla kaldırılması sonucu dava Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilmiş olup, — Esas sayılı dosya üzerinden yapılan açık yargılama sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizden verilen— karar sayılı karar:
”…
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP ;
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalılar ile akdedilen sözleşmelere, davalıların aykırı hareket etmeleri neticesinde, telafisi imkansız ve hatalı imalat nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, maddi zararlarının dava tarihi itibariyle belirli ve likit olmaması, zararın miktarının yargılama aşamasında tespit edilecek olması ve delillerin sunulması ve ispatlamak suretiyle, bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak, belirsiz alacak davası olarak şimdilik,— maddi tazminatın en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, davalıların eylemleri nedeniyle müvekkilinin büyük bir özveri ve çabayla elde ettiği kazancının yatırıma dönüştürme amacını kötü bir şekilde bertaraf ettiklerinden davalıların eylemlerinin, müvekkilinin itibar,—– fevkalade ağır, katlanılması ve tahammülü gayri kabil olması nedeniyle, müvekkilinin kişilik haklarının ağır zedelenmesi sonucu, müvekkilinin ve davalıların — durumları dikkate alınarak,—- manevi tazminatın en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP :
Davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacı tarafın ayıba dayalı asılsız iddiaları kanunda belirtilen hak düşümü ve zamanaşımı süreleri içerisinde olmadığından iş bu davanın zamanışımı ve hak düşümü süreler yönünden reddine karar verilmesini, aradan geçen zaman göz önüne alındığında medeni kanunun 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı şekilde ileri sürülen iddialar bakımından da haksız ve hukuka aykırı tüm davacı taleplerinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER : ——– dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Dosyanın —- Karar sayılı görevsiz kararına bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına —tarihinde tevzi edildiği anlaşıldı. Dosyanın mahkememizce dava şartlarına ilişkin olmak üzere yapılan ilk incelemesinde dava dava tarihi itibariyle arabuluculuğa tabi olmasına rağmen dava açılış tarihinde arabuluculuğa başvurulmadığı görülmüştür.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Bilindiği üzere —- tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise —– sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, —- anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya — onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.—- başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
TTK’nin 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Zira olayda menfi tespite konu olan asıl uyuşmazlığın temeli bir miktar para alacağına ilişkin anlaşmazlığa dayanmaktadır. Bir başka anlatımla somut olaya bakıldığında; davacının istemi bir miktar paranın davalıya ödenmesinin engellenmesine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK”nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi de arabuluculuğa tabi ticari davaların bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davaları olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, bu davaların türü itibariyle — zorunludur. Bunu göre dava açılmadan önce —- başvurulmuş olması 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A ve HMK’nin 114/2. Madde1eri uyarınca dava şartıdır.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin —-başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
6100 sayılı HMK.nın 30. Maddesine göre —- lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK.nın 138. madde ile öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının istemi bir miktar paranın ödenmesine ilişkindir. Dava dilekçesine arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği eklenmediği gibi dava dilekçesinde bu yönde hiçbir açıklama da yapılmamıştır. Davacı taraf — tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrasında — tarihinde arabuluculuğa başvurmuş ve dosyaya bir örneğini ibraz etmiştir —tamamlanabilir dava şartı olmadığından bu durum değerlendirilmemiştir. Zira yasaya göre — başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle somut olayda dava açılmadan önce hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk yoluna gidilmediği anlaşılmakla TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi ve HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca ‘arabulucuya başvurulmadan dava açılması nedeniyle’ 6100 sayılı HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddelerine göre dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubuyla bakiye 3,361-10 TL Harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte — 3/2 ve 7/2 maddeleri gereğince 3.400.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince —- işlem yapılmasına,
Dair, davanın taraflarının ve vekillerinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Söz konusu usuli kararın giriş kısmında belirtilen şekilde — Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararından sonra davacı tarafça arabulucuya başvurularak anlaşamama tutanağının dosyaya ibraz edilmiş olması nedeni ile ve HMK. Madde 115/3 düzenlemesine bağlı olarak davaya bakılması gerektiğinden bahisle kararın kaldırılması üzerine dosya bu kez başlıktaki —Esasa tevzi edilmiştir.
Yukarıda açıklanan süreçlere bağlı olarak Mahkememizin —— tevzi edilen dava hakkında —— Esas üzerinden davanın değerine bağlı olarak —– uhdesinde yapılan yargılamaya bağlı olarak ön inceleme duruşması yapılıp tahkikata geçilerek rapor temin edilmiş olup, —– tarihli ıslah dilekçesine bağlı olarak ve aynı tarihte ıslah harcı da yatırıldıktan sonra — oluşturulan ara karar ile dosyanın değere bağlı olarak heyete tevdi edilmesine karar verilmiş olduğundan —- tarihli heyete tevdi nedeni ile ek tensip tutanağı düzenlenmek suretiyle bu aşamadan sonra heyet olarak davanın yargılamasına devam edilmiştir.
Yukarıda açıklanan şekilde ve tahkikat aşamasında davacı vekili tarafından —- tarihli dilekçe ile vekaletnamedeki özel yetkiye dayalı olarak davadan feragat edildiği ve karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri istenmediği belirtilerek bu doğrultuda karar verilmesi talep edilmiş ve yine davalılar vekili tarafından —— tarihli dilekçe ile de vekaletnamedeki özel yetkiye de dayalı olarak davacı tarafın davadan feragata ilişkin beyanları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi talep edilerek davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti istenmediğini belirtilmiş olması karşısında sonuçta davayı sona erdiren taraf işlemi ve dosya kapsamı gözetilerek resen ele alınan bu dosya üzerinden işlem gören davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuş olup 6325 sayılı Kanunun 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine konu arabuluculuk zorunlu gideri yönünden de karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Önceki kararın —- fıkrasında belirtilen harcın iadesinin gerçekleşmemiş olması da gözetilerek sonuçta: vazgeçme aşamasına göre belirlenen 53,80 TL maktu karar harcının ——– ile yatırılan —- alındısı ile yatırılan ————ıslah harcının toplamı olan 93.794,16 TL’den mahsubu ile artan 93.740,36 TL harcın kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak —– karşılanan ———–giderin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Taraf vekillerinin bu konudaki gerekçede belirtilen dilekçelerine bağlı olarak yukarıda 2 ve 3 nolu hüküm fıkraları dışında kalan yargılama giderleri yönünden yapılan masrafların yapan üzerinde bırakılmasına; aynı sebeple taraf vekilleri yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi