Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/700 E. 2021/346 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/700
KARAR NO : 2021/346

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile davalı şirketin ortaklarının —–olduğu ve—- müdürler kurulu başkanı sıfatının da bulunduğu; 13/08/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına davacının kanuni şartlara uygun olarak çağırılmadığı ve davacısının toplantıya katılamadığı; TTK. Madde 414 ve 617. madde gereklerinin karşılanmadığı; haberdar olunması üzerine yapılan araştırmada— gazetesinde yapılan —- kurulunca alınan karara dayanılmış ise de davacının söz konusu müdürler kurulu toplantısında bulunmadığı için söz konusu toplantı hakkında bilgi sahibi olmadığı, araştırmaya bağlı olarak ilgili memurdan öğrenilen iadeli taahhütlü mektubun —sorgulamasına göre de iadeli taahhütlü mektubun bila tebliğ iade edildiğinin öğrenildiği, dilekçede belirtilen şekilde memur işleminde hata olduğu ve ayrıca gündem dışında kalan hususlar da görüşülerek bu hususlar yönünden de karar alındığı ve TTK. madde 413 düzenlenmesine aykırı hareket edildiği, gündem dışı maddelerin hem kanuna ve hem de dürüstlük kuralına aykırı olduğu ileri sürülerek 13/08/2020 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde 13/08/2020 tarihli—– sayılı ———- edilip —- sitesinde yayınlandığı ve davacıya tebligat gönderildiği, kaldı ki toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmamasının çağrıya ilişkin bir eksiklik olup davacıya iptal davası açma hakkı vermekle birlikte tek başına bu aykırılığın genel kurulun iptali sonucunu doğurmayacağı ve gündem dışı olduğu halde gündeme alınıp karara bağlanan hususun TTK. madde 413 düzenlemesinde ön görülen istisna kapsamında olduğu ve alınan kararların hem kanuna hem de dürüstlük kuralına uygun olduğu savunularak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
—– temin edilerek deliller toplanmıştır.
Davalı şirketin adresinin——- olduğu ve Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraf teşkili sağlandıktan sonra yapılan ön inceleme duruşmasında davanın konusunun 13/08/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı kararları olması, davanın 17/09/2020 tarihinde açılmış olması ve TTK. Madde 445 düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve bu yönden de ön incelemeye engel bir durum olmadığı belirlenerek ön inceleme tamamlanmak suretiyle tahkikata geçilmiş olup deliller toplandıktan sonra temin—– heyeti raporunda davalı şirketin sermayesinin —–olduğu, davacının payının 85.250 TL olduğu ve geri kalan 8.439.750 TL sermayenin ise diğer ortak ——- ait olduğu ve bu ortağın şirketin münferiden temsile yetkili olduğu belirtilerek ve gündem maddeleri ile toplantıda alınan kararlara yer verilip irdelenmek suretiyle ———- nüshasında yapılan ilanın ana sözleşme ve yasaya uygun olduğu, sürelere uyulduğu, ——– yönünden dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, bu hususun takdirinin mahkemeye ait olduğu, ——tarihli yazısına göre iadeli taahhütlü olarak işlem gören tebligatın “alıcı adresinin kapalı olması, adreste olmaması sebebiyle —- bırakılmış, bekleme———- süresinin sonunda göndericisine iade edilmiştir” şeklinde işlemden anlaşıldığına göre tebliğin gerçekleşmemiş olduğu ancak TTK.’ da sadece bildirim yapılmasının ön görüldüğü ve tebliğin — olmadığı, bu yönden de—– sakatlanmadığı; gündemde bulunmayan ve genel kurulda kabul edilen 8. maddenin “bir ortağın ibrazı, davacının toplantıya katılmayıp hesap raporu vermemesi nedeniyle ibra edilmemesi, eski bir ortağın haklarının korunması ve ödenmesi” maddelerini içerdiği, genel —- gündem de bulunması gereken unsurlardan olduğu ve yasada düzenlenen istisnalar kapsamında da bulunmadığı bu nedenle 8. madde yönünden —– olduğu belirtilerek 13/08/2020 tarihli genel kurulun gündemde bulunan maddelerinin geçerli olduğu ancak gündem dışı alınan 8. maddenin usulüne uygun olmadığı açıklanarak bu şekilde kanaat belirtilmiştir.
Taraf vekilleri rapora karşı itiraz dilekçeleri sunmuşlardır.
Davalı vekili 28/04/2021 tarihli itiraz dilekçesinde —-olarak belirtilen bu sitedeki yayına dair ekran görüntüsünü bu dilekçe ekinde sunulduğu belirtilmiş ise de böyle bir ekran görüntüsü dilekçe ekinde çıkmadığı gibi— bakımdan ayrıca yapılan — sunulmadığı anlaşılmış olup fiziki dosya kapsamında da böyle bir delil ibraz edilmemiştir.
Son duruşmada davalı vekili rapora itiraz dilekçesini tekrar ederek söz konusu dilekçesinde Ek-1 olarak belirtilen ekran görüntüsü yönünden süre verilirse ibraz edilebileceğini ifade etmiş ise de kendisine duruşma sırasında şirketin—- giriş yapmak suretiyle söz konusu ilanı gösterme ve çıktısını alma yönünden imkanın hatırlatılması üzerine bu imkanı kullanmak istemeyip müvekkili ile görüştükten sonra söz konusu —- sunabileceğini ifade etmiştir.
Davacı vekili aynı duruşmadaki beyanında davalı vekilinin süre talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu ve şimdiye kadar böyle bir delil sunulmadığı gibi esasında —– yapılmadığını belirterek karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın basit yargılama usulüne tabi olması, HMK. 322. madde atfıyla 7251 sayılı Kanunla değişik HMK. madde — uygun olarak tensiben oluşturulan 15. madde içeriği, buna göre tebligatın yapılarak taraf teşkilinin sağlanmış olması, süre talebinin aşaması, davacı vekilinin itirazı, davalı—- imkanını kullanmaması ve tüm dosya kapsamı ile iyi niyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde söz konusu süre talebinin karşılanmasına yer olmadığı ve ileri sürülen rapora itirazlar yönünden de yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığı, itirazlar yönünden ek rapor alınmasında herhangi bir hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılarak tahkikat bitirilmiştir.
Dava konusu genel kurul toplantı tutanağına, hazirun cetveline ve dosya kapsamına nazaran davacı söz konusu genel kurula iştirak etmemiş olup bu husus esasen taraflar arasında ihtilaflı da değildir.
Dava ile ilgili maddeler TTK. madde 413, 414, 445, 446 ve 617 maddeleri olup bu düzenlemelerden madde 414 metninin buraya aynen alınması uygun görülmekle TTK. madde 414:
” III – ÇAĞRININ ŞEKLİ
1. GENEL OLARAK
Madde 414- (1) Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde,——— yayımlanan ilanla çağrılır. —–hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, —– gündem ve ilanın ———
(2) Sermaye Piyasası Kanununun 11 inci maddesinin altıncı fıkrası hükmü saklıdır.”
şeklinde düzenleme içermektedir.
Bilirkişi heyeti raporunda gündemde olmadığı halde karara bağlanan 8. madde yönünden usule aykırılık olduğu kanaati açıkça—— olmamasının takdirinin mahkemede olduğu hatırlatılarak bu yönden herhangi bir kanaat belirtilmeden 8. madde dışında kalan maddeler yönünden yasaya aykırılık olmadığı belirtilmiş ise de delil ibrazına ilişkin yukarıda değinilen usul hükümleri, dosya kapsamı, davalı vekilinin duruşma sırasında—- buna ilişkin belgeyi alma imkanını kullanmamış olması karşısında— ilan yapılmadığı sonucu ortaya çıkmıştır.
Yukarıya aynen alınan TTK. madde 414 düzenlemesinde——– ön görülmüş olup bu maddedeki ——-toplantıya da —- olduğundan çağrının usule uygun olmadığı sonucuna varılmış olup bu yönden rapordaki ———isabetli görülmemiştir. Davalı vekilinin çağrının usulsüzlüğünün tek başına iptal sebebi olmayacağına ilişkin savunma davacının toplantıya iştirak etmiş olma ihtimaline dönük bir husus olduğundan ve davacı toplantıya katılmamış olduğundan dolayı eldeki dava yönünden böyle bir savunma yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak dava konusu genel kurula ilişkin toplantı tutanağı, hazirun cetveli, davacının toplantıya iştirak etmemiş olması, bu hususun esasen taraflar arasında da ihtilafsız olması, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, delillerin sunulmasına ilişkin yukarıda açıklanan usuli gerekler, duruşmada— imkanının kullanılmamış olması— yapılmadığı sonucunun ortaya çıkması,—olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde çağrıya ilişkin yasal düzenlemeye aykırılık nedeniyle dava konusu genel kurul kararlarının bütünüyle iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından sübut bulan davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile—- olağanüstü genel kurul kararlarının İPTALİNE,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 2.165,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.