Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/7 E. 2021/285 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/7 Esas
KARAR NO : 2021/285

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı … arasında —— aracın müvekkili kurum lehine rehin şehri işlendiğini, kredi borçlusunun söz konusu aracı davalı … şirketine ———sayılı poliçe ile sigorta ettirdiğini, ancak kredi borçlusunun sözleşmenin yerine getirilmemesi üzerine taraflarınca yasal takip başlattıklarını, takip işlemi sırasında rehini olan ——plakalı aracın hasara uğradığını, bu kaza sonrası ——– sayılı poliçe kapsamında hasar dosyası açıldığını bu dosyaya istinaden ——-malın —- olanın açık muvafakatini almak suretiyle, mahkemenin —- edilecek sigorta teminat poliçe teminat bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesini, dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 11/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu ——- plaka sayılı araca yönelik müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçede rehin alacaklısının mevcut olmadığını, akabinde poliçeye ———– kaydı oluşturulduğunu, ancak ilgili — tarihinden poliçenin bitiş tarihine kadar geçerli olduğunun imza altına alındığını, bu durumda ilgili — alacağı dava —-için kaza tarihinde doğmuşken —- müvekkili şirkete yapmış olduğu başvurununda ödeme tarihinden sonra iken iş bu davanın ikamesinin haksız olduğundan bahisle davanın aktif husumet yokluğundan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası, Bilirkişi raporu, —– dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı ———. şirketi tarafından sigorta edilen aracın uğradığı hasar nedeni ile sigorta tazminatının, rehin alacaklısı olarak ve ‘—- sıfatı ile davacıya ödenip ödenmeyeceğine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar uhdesinde olan delilleri ibraz etmişler, olmayan deliller ilgili yerlerden getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Taraflar tüm delillerini ibraz ettikten sonra dosya teknik bilirkişiye tevdii edilmiş, teknik bilirkişiden ayrıntılı rapor alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, davacı ile dava dışı kredi borçlusu ….——- tarihli —–imzalandığı,
Davalı sigortacı tarafından, sigortalısı ..—- —- poliçesi ile sigortalandığı ve—- kısmının boş olduğu / yazılmadığı,
Davalı sigortacı tarafından, sigortalısı …, Başlangıç tarihi ——– —– poliçesine —— sıfatının eklenerek sigorta zeyilnamesi düzenlendiği,
——– plakalı araç sürücüsü ——– arasında maddi hasarlı trafik kazası raporu düzenlendiği,
02/08/2019 tarihinde —– olan — Ekspertiz raporu düzenlendiği,
Davalı … Şirketi tarafından bahse konu kazaya ilişkin — numaralı hasar dosyası açıldığı ve—- —ödeme yapıldığı,
Tespit edilmiştir.
TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait —takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder”; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın — veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir. Talep hakkının öncelikle rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir.
Her ne kadar davacı vekili bahse konu araç üzerinde rehin tesis edildiğini ve bu rehinden davalı … — haberdar olduğunu, bu nedenle rehin hakkı sahibi olarak davalı tarafın kendilerine ödeme yapması gerektiğini belirtmiş ise de, davaya konu trafik kazası 09.06.2019 tarihinde gerçekleşmiş olup davacı banka bu tarihte yürürlükte bulunan sigorta poliçesinde dain-i mürtehin olarak kayıtlı olmadığı gibi davacı banka dain-i mürtehin olarak 25.10.2019 tarihli —-poliçesine eklenmiştir. Dolayısıyla ilgili —-tarihinden poliçenin bitiş tarihine kadar geçerli olacağı imza altına alındığından 09.06.2019 tarihli kaza tarihini kapsamadığı ortadadır. Bu nedenle davacının daini mürtehin sıfatıyla davalı şirketten herhangi bir hak talep etmesi hukuken mümkün değildir. Ayrıca dosya içerisinde davalı … şirketinin bahse konu araca rehin tesis edildiğini bildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi davacı ile dava dışı kredi borçlusu … arasında imzalanan — tarihli — başlıklı 20’inci maddesine göre, — mürtehin olarak göstermeyi, sigorta konusu riskin doğması halinde sigorta tazminatlarının —- kredi alacağına mahsuben tahsil edilmesini kabul ve buna muvafakat eder….” hükmü gereğince yapılacak poliçeye davacı lehine dain-i mürtehin şerhi koyma yükümlülüğünün dava dışı kredi borçlusu ..– verildiği, kredi borçlusunun tarafından yerine getirilmesi gereken dain-i mürtehin şerhi koydurma yükümlülüğünün davalı … şirketine yüklenemeyeceği, basiretli bir tacir olan davacı şirketinin de bahse konu—- şerhinin koyulup koyulmadığının takibinin yapması gerektiğinden davalı … şirketi tarafından poliçeden kaynaklı zarar bedelinin dava dışı —ödemesinde herhangi bir kusur yüklenemeyecektir.
Alınan bilirkişi raporunun da usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiş; Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içerisinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu; davacının meydana gelen dava konusu olaydaki 09/06/2019tarihli trafik kazası ile ilgili olarak araçta oluşan hasardan dolayı davalı … şirketinden herhangi bir talepte bulunması mümkün olamayacağından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu harcın dava açılış esnasında yatırılan 346,46 TL harçtan mahsubu ile kalan 287,10 TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —.— 13/1, 13/4 maddesi uyarınca 4.080,00 TL maktu/nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Davalı tarafından yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-) HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı