Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/693 E. 2022/403 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/693 Esas
KARAR NO: 2022/403
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2020
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firma ile müvekkili arasında cari hesap ilişkisi olduğu, müvekkil firmanın sunduğu tekliflerin onaylanmasına müteakiben mal veya hizmet alımına konu ticari iş yapıldığı, mal ve hizmetin teslimi sağlandıktan sonra davalı firmanın sıkıntılar çıkardığı haksız ve kötü niyetli olarak iade ve satış faturaları düzenleyerek müvekkili alacağının ödemekten imtina ettiği, e-fatura sistemi üzerinden düzenlenen faturalara karşılık olarak —— yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturaları reddettiğini davalıya yana bildirildiğinden bahisle davanın kabulü ile itirazın iptaline, borçlu davalı hakkında %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığı,—– tarihli —– malzemeleri işçilik yapmak sureti ile teslim edeceğini taahhüt etmiş olsa da malzemeler sevk irsaliyesinde işçilikten ari olmak üzere teslim edildiği, davacının teslim alınmış olan malzemelerine ilişkin bedellerin tamamının ödendiği, davacı tarafından ilk iki siparişle ilgili verilen fiyat teklifleri arasında fark bulunduğu, bu hususun davacı tarafından da kabul edilmesine rağmen fiyat farkı faturasının davacı kayıtlarına alınmadığı, yapılan görüşmeler gereğince işçilik hizmetinin davacıdan alınmadığının ortada olduğundan bahisle davanın reddini istemiştir.
DELİLLER : —–dosyası , Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Son Tutanağı, Taraf Şirketlerin Ticaret Sicil Kayıtları, Ticari Defter ve Belgeler,—-kayıtları ve—- formları, E-Mailler, Faturalar, Hesap Ekstresi, Bilirkişi Kök ve Ek Raporu, Sulh ve İbra Protokolü,Vekaletnameler, Dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 2004 Sayılı İİK’nın 67.maddesi gereğince açılmış İtirazın İptali ve Tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve uyuşmazlık belirlenmiştir. Akabinde esasları, süreci ve hukuki sonuçları açıklanarak taraf vekillerinin sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın, vekillerin beyanına göre tarafların sulh yoluna gitmek istememeleri üzerine tahkikata geçilmiş ve bir kısım tahkikat işlemleri yerine getirilmiştir. Bu sırada dosyaya taraf vekillerince hazırlanan sulh ve ibra protokolü sunulmuş ve böylece yargılama bitirilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Yargılama sırasında davaya esas—– fiziken getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca tarafların ticaret sicil kayıtları dosyaya kazandırılmış ve bağlı bulundukları vergi dairelerine ayrı ayrı müzekkereler yazılarak mükellef kayıtları ve uyuşmazlığa ilişkin—– celbedilmiştir. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecinin yerine getirildiği ve anlaşma sağlanamaması üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından—- tarihli dilekçe ile tarafların sulh olduğu ve uzlaştığı beyan edilmiş ve ekinde —- tarihli sulh ve ibra protokolü başlıklı belge sunulmuştur. Davalı vekili tarafından da sunulan dilekçe ile sulh beyan edilmiş ve belge doğrulanmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 74.Maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletnameler üzerinde yapılan incelemede taraf vekillerinin SULH yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK 313.maddesinde:”(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 314.maddesinde:”1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 315.maddesinde:”(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler, yargılama süreci ve sulh ve ibra protokolü nazarında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde tarafların dava konusu uyuşmazlığı sulh yoluyla sona erdirdikleri sabittir. 6100 sayılı HMK’nin 313 vd. maddeleri gereğince sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, mevcut sulhun işbu davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu açıktır. Ayrıca mahkemenin taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre istemezlerse davanın esasın hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vereceği düzenlemesi gözetilmiştir. Somut olayda taraf vekillerinin beyan ve iradesinin sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine yönelik olduğu görülmekle işbu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
Yargılama giderleri açısından yapılan değerlendirmede ise, sulh ve ibra protokolü içeriğindeki genel ve özelde yargılama giderlerine ilişkin düzenleme ve yargılama süreci de gözetilerek 6100 sayılı HMK’nin 331/1, 332/1 maddeleri gereğince aynı yasanın 323.maddesinde sayılan yargılama giderleri karşılıklı olarak tarafların üzerinde bırakılmıştır. Bu kapsamda Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretine ilişkin yargılama gideri de taraflar arasında yarı oranında paylaştırılmak suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK’nın 315/1 maddesi gereğince sulh nedeniyle; DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ilk duruşmadan sonra sulhle sonuçlanmış olması nedeniyle 2/3’ü alınacağından alınması gereken 40,35 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan (291,33 TL) peşin harçtan mahsubuyla bakiye 250,98 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; 660,00 TL kısmının davacıdan, 660,00 TL kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/04/2022