Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/684 E. 2022/381 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/684 Esas
KARAR NO: 2022/381
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/09/2020
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- yetkili temsilciliğini yaptığını, —-aralarında var olan ——gereği müvekkilinin sadece belirlenen—- ürünlerin mağazada satışını yaptığını, ürünlerin üretim, ithalat aşamalarına katılmadığını, bu sebeple ürünlerde ortaya çıkacak olası sorunlara müdahale etme yetkisinin bulunmadığını, —- genelinde satışı yapılan—— markalı ürünlerin —— hizmetlerinde nihai sorumlunun davalı olduğunu, davalının — ürünlerin ithalatçısı ve sorumlusu olarak faaliyet gösterdiğini, tüketicinin — marka bir cihaz satın aldığını, üründe oluşan bir problem sonucu —– başvurduğunu ve tüketicinin haklı olduğuna karar verildiğini, müvekkilinin tüketiciye — yargılama gideri olarak—- ödeme yaptığını, üründeki problemin üretimden kaynaklandığını, üretimden kaynaklanan ayıplarda satıcının zararını üretici/ithalatçı firmaya rücu edebileceğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile —, zararın meydana geldiği —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların —— dosya arasına alınmıştır.
—–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——yazılan müzekkereye yanıt verilmiş, sözleşme yorum denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, —— kararı uyarınca tüketiciye ödenen —- yönünden davacının davalıdan rücuen tazminat talep edebilmesinin mümkün olup olmadığına dair tazminat davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
TBK 219.maddesinde:”Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda ulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı lan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” belirtilmiştir.
TBK 227.maddesinde:”Satıcımn satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Satılanı geri vermeye hazir olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.4.İmkân yarsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.” belirtilmiştir.
Dosyada, davacı tarafın —– bulunmasından dolayı gerekli incelemelerin yapılabilmesi amacıyla —– talimat yazılmış, dosya sözleşme yorum denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş,—– havale tarihli rapora göre, —- tarihli kararında, —- davacıdan alınarak tüketiciye iadesine, —- yargılama giderinin davacıdan tahsiline karar verildiği, —- bilirkişi raporunda inceleme ve tespitler bölümünde, —– ibarelerinin bulunduğu, —— kararından ürün için ücretsiz onarım hakkının kullanıldığının anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşmeye rastlanmadığı, ———-olduğu, ancak —— öngörüldüğü, buna göre ücretsiz onarım hakkı kullanıldıktan sonra maddede sayılan durumlardan biri gerçekleştiği takdirde bu kez tüm seçimlik haklardan üreticinin ve/veya ithalatçının da sorumlu olacağı anlamının madde lafzından çıkartılabileceği,—— kararından, daha önce ürün için ücretsiz onarım hakkının kullanıldığının anlaşıldığı, bu nedenle istisnai bu hükmün uygulanabileceği ve üretici ve ithalatçının da satıcı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olabileceği, —–, üretici ve ithalatçının, üründeki ayıbın, ürünün piyasaya sürülmesinden sonra ortaya çıktığını ispat yükü altında olduğunun düzenlendiği, bu durumda ispat yükünün üretici/ithalatçıya geçtiği, ancak davalının cevap dilekçesi vermediği göz önünde bulundurulduğunda, davalının üretici/ithalatçı firma olması durumunda, davacının —- tarihinde tüketiciye ödediği ——-ödeme tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile birlikte rücu edebileceği rapor edilmiş olup, bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden bilirkişi incelemesi yapılması cihetine gidilmeyerek,—— da anlaşılacağı üzere ayıplı olan ürün sebebiyle ilgili kanun maddeleri uyarınca tüketiciye ödeme yapıldığı, ticari ünvanına göre ithalatçı olan davalının da —- uyarınca bu ayıptan sorumlu olduğu ,——- tacir olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari faizin ödeme gününden itibaren talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile toplam —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam—– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç gideri, 1.500,00 TL Bilirkişi ücreti, 183,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.738,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 762,43 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022