Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/663 E. 2022/362 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/663 Esas
KARAR NO : 2022/362

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, 6001 Sayılı Kanunun 30. maddesi 5. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen —-kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden,—-tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” düzenlemesine yer verildiğini, ancak —- tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile “on katı tutarında” ibaresi “dört katı tutarında” olarak “(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde —– —- erişme uyuşmazlık devam ettiğini, bununla birlikte yine 7144 sayılı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 3. uyarınca “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce —- ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” tamamı tahsil edilen alacaklar bakımından işbu değişikliğin uygulanmayacağının da ayrıca belirtildiğini, davalı- borçlunun aleyhine başlatılan icra dosyasında asıl alacak; geçiş ücreti ile geçiş ücretine ek olarak geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza eklenerek belirlenmişse de; bahse konu yasa gereği asıl alacak içinde yer alan geçiş ücretine ek ceza 4 katına indirildiğini, müvekkil şirketin, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin ——Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre ———– hakkı sahibi; davalının ise,—– müvekkil şirkette bulunan—– kullanmış bulunan—- olan tacir olduğunu, davalının,———- tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan ——– otoyolundan ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, yasal cezanın ödenmemesi üzerine icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini davalının ise, araçların tanımlı—– bulunduğu gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, itiraz konusu olan faiz nevi ve oranına yönelik olarak, ihlalli geçişi gerçekleştiren aracın bir ticari araç olduğu ve davalının ticari işletmesine ilişkin kullanıldığı açık olduğundan ticari işlerde uygulanan faiz nevi ve oranının talep edilmesinde de hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, araç sahibinin, —– hizmetini sunan kurum ile yapmış olduğu “otomatik ödeme sözleşmesi”, işletmeci müvekkil şirketi ilgilendirmediğini, Müvekkilin 6001 sayılı kanun gereği, ödenmemiş olan ücretleri tahsil hakkı olduğunu ileri sürerek davanıın kabulü ile —– dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, icra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam —– Alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş—– yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, geçiş ücretlerinin ödenmediği, araçların geçişi sırsında—- bankaya ödeme talebi—— gönderdiği ancak bankanın çeşitli nedenlerle ödemediği ve ihlalli geçişlerin de bu şekilde meydana geldiğini iddia ettiğini, müvekkil şirketin, ———-yaptığını, Müvekkile ait, halihazırda aktif olarak kullanılan 20 – 25 adet araç bulunduğunu, bu araçların tamamının ağır vasıta vasfında yük taşıma araçları olduğu için —– olarak —- kullandıklarını, müvekkiline ait araçların azami yük ağırlığı ve araç sınıfı itibariyle —- dışındaki ———- kullanmalarının yasak olduğunu, bu sebeple müvekkil şirket araç geçişlerinde —– kullandığı için araçların —- hesaplarında daima yüklü miktarda para bulundurulduğunu, araçların —– bakiyelerinin yetersiz olmasının mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği tarihlerde de araçların bakiyelerinin yeterli olduğunu, davacının iddialarının aksine, —- bulunan —–kaynaklı bir hatanın olması, buna bağlı olarak —– talimatının gitmemesinin de kuvvetle muhtemel olduğunu, bu sebeple öncelikle davacı şirkete ait araç okuma kayıtlarının, geçiş görüntülerinin, provizyon talimatlarının(ödeme taleplerinin) ve söz konusu araçların —- hesaplarına ilişkin tüm kayıtların celbi gerektiğini, — bağımsız ve tek başına hareket edebilen araçlar olmayıp çekicilere bağlı parçalar olduğunu, çekici ve —— birlikte tam bir araç vasfında olduğunu, çekicilere bağlı olan ——— ayrı—– bulunmakla birlikte ——-için ayrıca — yapılmadığını, davacının, —- sürücülerine ödeme ile ilgili uyarı bilgisi vermediğini ya da uyarı ikazında bulunmadığını, bu durumun, araç sürücülerinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, ayrıca davacının ayıplı hizmet verdiği sabit olup ayıplı hizmetten dolayı, geçişler doğru olsa bile, bu geçişlere dayalı cezai yaptırım uygulanmasının hukuksuz olduğunu,—– işletilmesi işinin kamu hukuku/idare hukuku ilkelerine uygun olması gerektiğini, bu hizmetin idare tarafından ihale ve sözleşme ile özel bir işletmeciye devredilmesi, hizmetin bu niteliğini değiştirmediğini, davaya konu icra ödeme emrinde “—— sıralandığını, bu tutarların hangisinin geçiş bedeli hangisinin ceza bedeli olduğunun anlaşılamadığını, ödeme emrinin, müvekkil yönünden denetime ve kontrole elverişli olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının haksız takip nedeniyle dava konusu alacağın %20’sinden az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine ve tüm yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER —– Esas sayılı dosyası, Hukuk Uyuşmazlıklarında —–, Araçlara İlişkin — Kayıtları,———- Bilirkişi Kök Raporu ve ek raporları, dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, İtirazın iptali ve tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiştir. Ön inceleme duruşmasında taraf vekillerinin beyanına göre tarafların sulh yoluyla çözüme gitmek istememeleri üzerine davaya konu uyuşmazlık belirlenmek suretiyle tahkikata geçilmiş ve tüm deliller toplanmış, incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Karar duruşmada hazır bulunan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Bilindiği üzere 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde;”(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri hakkındaki kanunun 30/5 maddesinde “4046,3465 ve 3996 kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen —–veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden —– tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü ile aynı kanunun 30/7.maddesinde ‘Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ,ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz’ hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama, yukarıda alıntılanan yasal düzenlemeler ve toplanan delillere göre somut olayda öncelikle davanın dayanağı olan —– getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu ihlalli geçişleri yaptığı iddia edilen —– araçların —- kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede araçların ihlalli geçiş tarihlerinde davalı şirket adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Yine —yazılarak ihlalli geçişin yapıldığı tarih aralığında davalı şirkete ait araçların —- bulunmadığı sorulmuş verilen yanıtta ihlalli geçişin yapıldığı tarih aralığında ilgili araçların bir kısmının —- ürünü bulunduğu bir kısmının bulunmadığı bildirilmiştir.— ürününe ilişkin gönderilen müzekkere yanıtı da dosyaya kazandırılmış ve incelenmiştir. Somut olayda davacı şirketin —– modeli ile yapımı ve işletilmesini üstlendiği , davacı şirket tarafından, ——–Esas sayılı dosyasından —– otoyoldan davalı adına kayıtlı yukarıda bilgileri yazılan araçların —–arasında ihlalli geçişler yapmaları nedeniyle tahakkuk eden geçiş ücretleri ve 6001 sayılı kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretlerinin dört katı tutarındaki cezaya ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine karşı yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ilgili kayıt ve belgeler celbedilmiş ve dosya bilirkişi raporu verilmesi için sistemin özelliği gereği Elektrik Mühendisi nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ——— tarafından dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; normal geçiş ücreti olarak 1.067,60 TL ihlalli geçişler nedeniyle 1.050,40 TL olmak üzere toplam 2.122,00 TL borçlu olduğu yönünde tespit, hesap ve görüş bildirilmiştir. Bilirkişi—– tarafından hazırlanan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı bildirilen beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda bilirkişiden ek raporlar alınmıştır. Bilirkişi ilk ek raporunda kök raporunda bağlı kalmış ikinci ek raporunda ise sorumluluğun davalı şirkette olması halinde geçiş ücreti ve ceza olmak üzere toplam alacağın 5.367,00 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Kuşkusuz, bilirkişi ek raporları da taraf vekillerine tebliğ edilerek beyan ve itirazları değerlendirilmiştir. Mahkememizce bu kapsamda yapılan inceleme ve değerlendirmede öncelikle davaya konu olayda özel —— hizmetinin niteliği gereği —— tarafından şartları ve sonuçları önceden bilindiğinden ve/veya nesnel olarak bilindiği kabul edildiğinden ———- tarafından yapılan ücretsiz geçiş yapıldığına dair uyarı ve ödemenin yapılmasına ilişkin bildirim dışında yasal olarak ihlalli geçiş tutanağı veya idari yaptırım karar tutanağı düzenlenerek muhataba ihbar ve tebliğine dair yasal bir düzenleme de bulunmadığı tespit ve tayin edilmelidir. Öte yandan davalının ticari şirket olması hasebiyle tacir sıfatı bulunduğundan, basiretli tacir gibi davranma ve bu kapsamda araçlarına—- alarak hesabında yeterli para (bakiye) bulundurma ve/veya ihlali geçişten itibaren günün —– göre—— ortamında yapılacak basit bir sorguya göre borç tespit edilerek on beş gün içinde ödeme hakkı ve yükümlülüğü de caridir. Bir başka anlatımla somut olayda sistemin işleyişi ve özelliği gereği hizmetten yararlananların hizmete ilişkin ücreti ödeme yükümlülüğü ve takibi tamamen hizmeti alanlara aittir. Zira binlerce hizmet alan kişinin her birinin geçiş ücretinin takibinin işleten şirket tarafından yapılması fiilen ve hukuken mümkün değildir. Bu hizmetin kullanılmasının ödeme bakımından kolaylaştırılması için getirilen —- gibi ürünler hizmetin ve trafik akışının hızlı olmasına yaramaktadır. Böyle olmasaydı yolu kullanan sürücüden —-ücret tahsil edilecek ve———- oluşacak ve hizmetin işleyişi zayıflayacak ve hatta imkansız hale gelecektir. Bu nedenlerle davalı şirket vekilinin ödemeyi bankadan veya sistemden alması konusunda yükümlülüğün davacı şirkete ait olduğuna ve hatta alındığına müteallik bir kısım savunmasına itibar edilmemiştir. ( KTK,41, 85-TTK,18/2)—– olayda davacının geçişe ilişkin ücreti tahsil etmediği gibi ihlalli geçişten itibaren on beş gün içinde davalının geçişe ilişkin ödemeyi yapmadığı da gözetildiğinde davacının geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza miktarı talebinde bulunmasında ve davasında haklı olduğu ve davacı tarafın davasını açıklanan delillerle usulüne uygun olarak ispat ettiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Davacı vekili tarafından öne sürülen takip öncesi işlemiş faiz ve faiz için KDV talebi ise olayda temerrütün icra takibiyle oluşması nedeniyle dinlenmemiştir. Binaenaleyh dosyaya mübrez bilirkişi raporunun ve ikinci ek raporunun genel olarak gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile,davalı-borçlunun, ——- asıl alacak (—- yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile, icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin—- —-davanın/talebin karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda tazminatın, takip hukuku acısından amacı ışığında yapılan değerlendirmede; davalının itirazının kısmen haksızlığına karar verilmesine rağmen işbu sonuca yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporlarına göre ulaşılması ve böylece davalının borcunun varlığı ve gerçek miktarını tahkik ve tespit edebilir durumda olmaması nedeniyle dava konusu alacağın muayyen/likid olmadığı anlaşılmakla İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebi dinlenmemiştir. Öte yandan davalı vekilinin, 2004 sayılı İİK’nın 67/2 maddesi gereğince kötüniyet tazminatına yönelik talebi de; davanın asıl alacağa ilişkin olarak kısmen kabulüne karar verilmesi ve hüküm sonucuna yapılan yargılama, bilirkişi raporları ve ispat kurallana göre ulaşılması yanında davacının davalıya ızrar kastıyla ve kötü niyetle takip yaptığına yönelik davalının soyut beyan ve talebi dışında hukuki bir tespit ve beyyine bulunmadığından reddedilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk ise aynı yasanın 326/2 maddesi gereğince tarafların haklılık durumu ve oranı (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi —–arabuluculuk ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun, —– Esas sayılı takip dosyasına 5.126,00 TL asıl alacak (1.025,20 TL geçiş ücreti——— yönünden yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile, icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin ( —– davanın/talebin REDDİNE,
3-)Davacının,2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle tazminat talebinin REDDİNE,
5-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 350,15 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 295,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 116,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan 41,80‬ TL posta masrafı ve 1.200‬,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.241,80‬ TL masraftan oluşan yargılama giderinden davanın kabul (%90) ve ret (%10) oranına göre 1.117,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından vekille temsil dışında yapılan yargılama gideri bulunmadığından işbu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ——– ödenen kabul edilen miktar (%90) üzerinden hesaplanan——- ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —— ödenen ret edilen miktar (%10) üzerinden hesaplanan 132,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
10-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——-. 13/1, maddesi uyarınca 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– 13/1,13/2 maddeleri uyarınca 517,29 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı;6100 sayılı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın, kabul ve reddedilen miktarlar yönünden ayrı ayrı —— İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.