Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/662 E. 2022/282 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/662 Esas
KARAR NO: 2022/282
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/09/2020
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya farklı tarihlerde mal sattığını, bu mal satımlarına ilişkin faturalara davalının itiraz etmediğini, müvekkilinin faturadan kaynaklı alacağının son cari hesaba göre —- olduğunu, faturaları takibe dayanak belge yaparak yaptıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini, müvekkili için alacağı olan tutarın yüksek bir meblağ olduğunu ve bu parayı borçludan tahsil edememesi nedeniyle ticari hayatının zor durumda kaldığını, ticari alacaklarına ilişkin yapılan itiraz üzerine taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk toplantısında da anlaşma sağlanamadığını, davalının sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde aradaki ticari ilişkiyi ve faturaların varlığını inkar etmediğini, borcunu ödediğine dair bir dekont sunmadığını, süreci durdurarak vakit kazanmaya çalışan davalının kötü niyetli olduğunu, davalının faturaya veya faturanın içeriğine de itiraz etmediğini ve temel akdi ilişkiyi kabul ettiğini beyan ederek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin şirket gemi yapım, onarım ve bakımı konularında faaliyet gösteren bir işletme olduğunu, sektörde uzun süredir hizmet verdiğini, dava dosyasına dayanak olan icra takibinin haksız olduğunu, hiçbir hukuki müstenidata dayanmadığını, taraflar arasında daha evvelden mevcut olan bir ticari ilişki mevcut olsa da, bu ilişkiden kaynaklı tarafların birbirine karşı herhangi bir hak, alacak veya borcu bulunmadığını, davacı yanın müvekkili şirketten talep ettiği alacak talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafından delil olarak sunulmuş olan faturaların hukuken tek başlarına, iddia edilen alacağı kanıtlayıcı belge niteliğine sahip olmadığını, davacı yanca müvekkili şirket adına tanzim edilmiş faturalara ilişkin olarak herhangi bir sevk irsaliyesinin iş bu dava dosyasına sunulmadığını, davacının müvekkili şirketten haksız menfaat temin etme amacı güttüğünü ve bu anlamda hukuken kötüniyetli davrandığını, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —- dosya arasına alınmıştır.
—esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —-dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari alım satıma dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar,—-ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, dava ve takip konusu cari hesap — kayıtlarındaki işlemlerin — davacının ve davalının ticari defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve —- göre uygun olarak kaydedildiği, davacının — döneminde davalı şirkete —- fatura kestiğini —- beyan ettiği ve yine davalının — döneminde davacıdan —- fatura aldığını— beyan ettiği,— döneminde davacı ve davalı ile ilgili —- herhangi bir beyana rastlanılmadığı, VUK’a göre aylık— tutarındaki ve üzerindeki belgeler bu bildirimlerde beyan edildiğinden ve söz konusu dosyaya konu —dönemindeki cari hareketlerde aylık fatura toplamları— altında olduğundan —- beyan edilmediği ve bu durumun tüm taraflar bakımından VUK ve genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygun olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde, davalı yandan takip tarihi olan — tarihi itibarıyla kaydi olarak — alacaklı göründüğü, davalı yanın ticari defterlerinde ise, davacı yana takip tarihi olan — tarihi itibarıyla kaydi olarak — borçlu göründüğü rapor edilmiş olup, davacı tarafça rapora itiraz dilekçesinde, davalı tarafın ünvan değişikliğinden bahisle itiraz edildiği, itiraz üzerine —–müzekkere yazılarak davalı şirketin ilk tescilden itibaren kayıtlarının istendiği, varsa ünvan değişikliğinin hangi tarihte ve ne şekilde yapıldığı hususlarının sorulduğu, davacı tarafın, davalının ünvan değikliğine dair itirazı da irdelenmek sureti ile taraflarca dosyaya sunulan rapora karşı itirazların tek tek değerlendirilmesi ve itirazları karşılar mahiyette ek rapor sunulması amacı ile dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edildiği, sunulan ek rapora göre,—- gelen cevabi yazının ekinde bulunan —-ünvanının — olduğu, ünvan değişikliği kararının —- alındığı, iş bu kararın—- tarafından onaylandığı ve —- yayınlandığı, davacı yanın ticari defterlerinde davalının,—- davalının eski ünvanı olan —- işlem yapıldığı, davacı yanın, davalı yandan —- ünvanı altında, takip tarihi olan —- alacaklı göründüğü, —– alacaklı göründüğü, yine aynı tarihte nakit tahsilat yapıldığı gösterilerek söz konusu hesabın cari hesabın takip tarihinden önce kapatıldığı, iki ayrı cari hesap toplandığında takip tarihi olan —— alacaklı göründüğü rapor edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça —üzerinden takip yapılmış ise de, usulüne uygun tutulan davacı defter ve kayıtlarına göre, davacının davalıdan —- alacağı olduğu, davalının ünvan değişikliğine bağlı olarak eski ünvanı olan —- davacı arasındaki cari hesabın takip tarihinden önce kapatıldığı ve bu adla davalının davacıya herhangi bir borcu kalmadığı, davacının kayıtlarında tespit edilen —– alacaktan fazlasına hükmedilmesinin hukuken mümkün olmadığı, yine her ne kadar 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesi mümkün ise de, davacı tarafça yasal faiz talebinde bulunulduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği yasal faize hükmedilebileceği tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile—- sayılı takip dosyasında asıl alacak —-üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —-sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak — üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —— oranında yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince — asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen — icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.368,36 TL harçtan peşin alınan 323,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.044,81 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 323,55 TL harç gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 88,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.261,65 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 946,24 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 990,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 330,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022