Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/661 E. 2021/806 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/661 Esas
KARAR NO: 2021/806
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sayılı icra takip dosyasına davalı yanın haksız ve mesnetsiz iddialarla itiraz ettiğini , İ.İ.K. hükümleri gereği takibin durduğunu, müvekkili şirket tarafından verilen hizmetler ve satılan ürünlerin — irsaliyeli faturalar ile — tarihli irsaliyeli faturalar olduğunu “ ilgili hizmetin verilmesi ve ilgili ürünlerin satışına ilişkin faturaların her iki tarafın ticari defterlerine işlendiğini icra takibine konu —tarafından düzenlendiğini , icra takibine konu —- tarafından düzenlendiğini İcra takibinden önce — adet faturaya dayanan alacağını —-temlik ettiğini ,müvekkili firmanın borçlu firmaya verdiği hizmetlerin ve satılan malların karşılığı olarak kesilen faturalara davalı tarafın itiraz etmediğini , yasal süre içerisinde iade etmediği, icra takibine itiraz dilekçesinde borcun bir kısmının ifa edildiğini ileri sürerek tevilli ikrar yoluyla borcu kabul eden davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunu, İİİ.K gereği %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatından sorumlu tutulması gerektiğini , borcun likit olduğunu , açılmış olan icra takibine yapıları haksız itirazın iptali ile takibin —- üzerinden devamını , fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin alacaklı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tanınmış ve saygın bir —- olarak hizmet verdiğini , müvekkilinin yapmış olduğu hizmet ve mal alım sözleşmelerinde cihazların orijinal ve kaliteli olmasına dikkat ettiğini , müvekkili ile davacı arasında ticari mal alım satımı ve hizmet ilişkisi kurulduğunu, davacıdan temini sağlanacak cihazların orjinalliği ve kalitesi ile ilgili sözlü teminatlar aldığını , ancak— seri numaralı faturalarda lazer başlığının faturalarda —– tarihli faturada da —- cihazının —- olarak belirtildiğini, faturalardaki bir kısım teslim edilen ürünlere ilişkin davacıya teslim edilen ürünlerin bedelinin ödendiğini , ancak faturaya konu edilen ürünlerin müvekkiline eksiksiz olarak teslim edilmediğini , teslim edilen ürünlerinde ayıplı olarak teslim edildiğini , davacı yan ile bu hususlara ilişkin iletişim sağlandığını, eksik ürünlerin tamamlanması , yanlış ürünlerin değiştirilmesi ve servis hizmetlerindeki aksaklıkların giderilmesinin istenildiğini, ödemenin sözleşmedeki eksik hususların giderildiğinde yapılacağını ancak bu konulara ilişkin bir gelişme olmadığını , bu sebeple borcun kalan kısmının muaccel hale gelmediğini , ancak taraflar arasında varılan anlaşmaya riayet etmeyerek —– sayılı dosyasında takibe geçildiğini, bunun üzerine borcun muaccel hale gelmediğini belirterek borca itiraz ettiğini , bu defa —-numaralı ihtarnamnelerle ürünlerin ve hizmetlerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi ve hatalı —- değiştirilmesi ihtarnameleri gönderdiğini ancak buna rağmen olumlu bir gelişme olmadığını belirterek müvekkili aleyhine açılmış haksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan davacının aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: —– Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin karşılıklı son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas—– esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere —— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —–Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —-Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin, —– sayılı dosyasından davalı-borçlu hakkında —– kapsamında kesilen faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve taraf vekillerince gösterilen deliller toplanmış, tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerinden uyuşmazlığa ilişkin dönemlere ait —- getirtilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için resen seçilen bir serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —- tarafından tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle;taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, kayıtların birbirlerini doğruladığı, —- bildirilen formların örüştüğü ve sonuç itibariyle davacının kendi ticari defter ve belgelerine göre — davalı ticari defter ve ve belgelerine göre ise —-olduğu yönünde tespit, hesap ve kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce işbu rapor taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve sunulan beyan ve itirazlarda değerlendirilmiştir. Somut olayda dosyada yer alan her iki tarafın—- göre taraflar karşılıklı olarak davaya konu faturaları —-beyan etmiş durumdadır. Filvaki davalının faturaları ticari defterlerini işlediği ve —-bildirdiği anlaşılmakla takibe konu borcu ödeme hususunu ispat etmesi gerektiği ortadadır. Buna göre ticari defterlere kaydedilmiş ve —- bildirilmiş faturanın akdi ilişkinin varlığını da kanıtladığı kabul edilmektedir. Zira Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Somut olayda ise davalı taraf borcun muaccel olmadığına ilişkin savunma yapmakla birlikte, takibe konu kısmın ödendiğine ilişkin bir savunma yapmamış, buna ilişkin bir delil ve/veya belge öne sürmemiştir. Ancak davalı taraf —yevmiye numaralı ihtarnameleri ile — — numaralı faturalara ilişkin olarak ayıp ihbarında bulunsa da, ihbarın yaklaşık — yıl sonra yapılmasına ve işin niteliğine göre faturalara konu mal ve hizmetler açısından ihbarın süresinde olmadığı değerlendirilmiştir. Filvaki taraflar — maddesi gereğince tacir sıfatına sahip olup, aynı yasanın — gereğince basiretli davranma yükümlülüğü altındadırlar. Bu kapsamda —gereğince ayıp ihbarının —-gün içinde yapılması gerekmektedir. Davalı taraf bu yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi faturaları süresi içinde iade etmeyip ticari defterlerine işlemek suretiyle mal ve hizmeti aldığını kabul etmiş durumdadır. Binaenaleyh davacı şirketin davasını, —- nazarında her iki tarafın ticari defterlerindeki birbirini doğrulayan kayıtlar, mevcut bilirkişi raporu ve dosyaya mübrez tüm deliller de gözetildiğinde açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya sunulan sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli, yeterli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, taleple bağlılık ilkesi ve temerrütün icra takibiyle oluştuğu ve tarafların tacir sıfatına göre alacağa avans faizi uygulanması gerektiği nazarında davalı-borçlunun —- Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin asıl alacağa —takip tarihinden itibaren yıllık — ve değişen oranlarda avans faiz işletilmek suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise — kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında — çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden icra takip dosyası, faturalar ve ticari defter ve belgelerine göre mevcut alacak/borç likit/muayyen olduğundan — gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın —- icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
—- Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur.—– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle —- gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—- davalı-borçlunun — sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren yıllık — ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
3-)Davacının, — maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken — peşin harç ile icra dosyasında yatırılan — peşin harcın mahsubuyla bakiye — karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)— bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan —- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — maddesi uyarınca hesaplanan —nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)— gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda — tarafından—- maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı —- maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle —- Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021