Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/659 E. 2020/534 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/659 Esas
KARAR NO: 2020/534
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasında davacının — tarihli davadan feragat dilekçesi üzerine dosya resen incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı dava dilekçesinde özetle; —- önünde seyir halinde olan —– sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı halk minibüsünde yolcu olarak bulunan başvurucu—- inmek istediği, sürücü —–aracı durdurmadan kapıyı açması üzerine başvurucunun araçtan düşerek yaşamı tehlikeye sokan bir durum olmayacak yaralanmanın, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığını, kemik kırığına neden olduğunu, femur boyun kemik kırığının yaşam fonksiyonlarının 4 ağır derecede etkileyecek şekilde yaralanmasına neden olduğu kazanın gerçekleştiğini, davacı yaralanma nedeniyle — tarihinde —– kaldırıldığını, ameliyat olduğunu, —- tarihinde taburcu olduğunu, şikayet ve ağrıları devam edince ———- tarihiden yatışının yapıldığını , tekrardan ameliyat olduğunu, hastane tarafından rapor oluşturulduğunu, rapora göre ise davacının beden gücünün kayıp oranı % 27 olarak belirlendiğini, trafik kazası sebebiyle —– sayılı dosyasındaki ——– bilirkişi raporuna göre , kazanın oluşunda — sürücüsü —– asli kusurlu olduğunu, davacının tali kusurlu olduğunu, taraflar arasında arabuluculuğa başvurulduğunu———-numaralı son tutanağıyla taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, tek yanlı trafik kazasında davacının yaralanarak bedensel zarara uğraması sebebiyle , 6100 Sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre çalışma gücü kaybının geçici tam işgöremezlik ve sürekli kısmi işgöremezlik nedeniyle maddi tazminat tutarı belirlenerek ,işleten araç sahipleri , sürücü ve ——- yönünden sigorta limitini aşmamak üzere , dava tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten araç sahipleri , sürücü ve————, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile bakiye maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek faiziyle , sorumluluk sınırlarına göre yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline; bedensel bütünlüğün zedelenmesine dayalı —— manevi tazminatın geçici tam iş göremezlik ve sürekli kısmi sakatlık beden gücü kaybı zararı nedeniyle—— limitini aşmamak üzere dava tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten araç sahipleri, sürücü ve ——tahsiline, işleten araç sahiplerinin —– plaka hattına ve sürücünün taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili—— tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini, yargılama giderlerinin taraflar üzerine bırakılmasına karar verilmesini belirtmiştir.
CEVAP;
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından, davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla —-manevi tazminat talepli huzurdaki davanın ikame edildiğini, yapılan talebin haksız ve hukuka aykırı olup reddinin gerekli olduğunu, davacıda maluliyetin tespiti için dosyanın ——— göre rapor vermeye yetkili bir hastaneye tevdi edilmesinin gerekmekte olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı —- davacıya tazminat ödemesi gerektiği kanaatine varılması halinde tazminat miktarının, zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlarınca benimsenen ——-kullanılarak hesaplanmasının gerekmekte olduğunu, —– sorumluluğundan bahsedebilmek için , öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesinin gerekmekte olduğunu, dava konusu olayda müterafik kusur durumunun araştırılmasının gerekli olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı —- Aleyhine ikame edilen bu davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— tarihli dilekçesinde, davacının davadan feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, herhangi bir vekalet ücreti veya yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirtmiştir.
Davalı —–Vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davacının maluliyeti nedeni ile bu dava öncesinde, davacı tarafa, —- ödemenin yapıldığını, Davalı ——söz konusu borçtan ibra edilmiş olup , davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddinin gerekmekte olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile davacının sakatlığı arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın ——— sevk edilerek erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesi gerekmekte olduğunu, davacının kusura ilişkin iddiaları asılsız olmakla, davacının ,—– inerken dikkatli ve tedbirli hareket etmediği için kazada kusurlu olduğu için kabulunün gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, davalı —- yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu gözetilerek kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ——- gerekmekte olduğunu, davacının talebine konu geçici iş göremezlik tazminatı talebi , yasa değişikliği ile —- eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında —- karşılanması gerekli bu giderlerden davalı —- herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesinin gerekmekte olduğunu, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamasının genel şartlarda belinlenen usul ve esaslara göre yapılmasının gerekmekte olduğunu, kabul manasında olmamak üzere davacının zararın artmasında kusuru bulunması halinde hesaplanacak tazminattan müterafik kusurun tenzilinin gerekmekte olduğunu , bu nedenle bu hususun da araştırılmasının gerekmekte olduğunu, kabul manasında olmamak üzere davalı—– temerrüt tarihinin ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerekmekte olduğunu, kabul edilmemesi halinde ise , davalı şirketin başvuru tarihinden 8 iş günü sonra temerrüde düşmüş olacağı göz önünde bulundurularak davacının yasa ve usule aykırı talebinin reddinin gerekmekte olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, usulden ret sebebinin kabul görmeyecek ise yapılacak yargılama sonucunda davanın esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, feragat dilekçesi, ——— dilekçeleri, arabuluculuk son tutanağı, dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasıdır.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 74.Maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletname üzerinde yapılan incelemede davacı vekilinın davadan feragat yetkisinın bulunduğu görülmüştür.
HMK’nın 309/1.maddesine göre; “Feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır.”
HMK’nın 310/1 maddesine göre; “Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
HMK’nın 309/2. maddesine göre; Feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir.”
HMK’nın 309/4 maddesine göre; “Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
HMK’nın 311.maddesine göre; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
HMK’nın 312/1.maddesine göre ise; “Feragat veya kabul beyaninda bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.”
hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olayda davacının davasından feragat etmesi üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden 312/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca davacı feragati ön inceleme aşamasında iken yapmış olduğundan Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının 1/3’ü alınmıştır. Her ne kadar yargılama giderlerinden davacı sorumlu tutulmuş ise de, davalı —— dilekçesi gözönüne alınarak yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalı —– hazineye gelir kaydına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmının 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ilk celseden önce feragat ile sonuçlanmış olması nedeniyle 1/3’ü alınacağından, karar ve ilam harcına peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,27 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13). maddesi uyarınca AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı —- alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davalı—-vekilinin talebi doğrultusunda davalı—– lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-)Davalı —- kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 6 ve13/1 maddeleri uyarınca 5.437,50 TL maktu/nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
7-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansınin yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile —– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/12/2020