Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/657 E. 2021/1000 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/657 Esas
KARAR NO: 2021/1000
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/08/2020
KARAR TARİHİ: 27/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili ile davalı şirket arasında mevcut ticari işi ilişkisi kapsamında davacı şirketin bir kısım
faturalar düzenlediği, davalının borcunu ödememesi sebebi ile—- takibe girişildiği, davalının itirazı ile takibin durduğu belirtilerek; davanın kabulü ile alacağın faizi ile ödenmesini, davalının haksız ve yersiz yaptığı itirazın iptaline karar verilmesi, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve avukatlık ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi vermemiş olup davalı vekili duruşmada beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi,—-, Mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu ve ek raporu, Arabuluculuk Tutanağı, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvurmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —— alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—— Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının —— dava etmek hakkı saklıdır.—-Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu —- dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmıştır. Böylelikle dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle; Davacı yanca ibraz edilen yasal defterlerin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, Davalı şirket uhdesinde olduğu belirtilen yasal defterlere ulaşılamadığından —— ve davacıya ait hesap hareketlerinin incelendiği, davacı tarafından keşide edilen faturalar içeriği ürünler için sevk irsaliyesi düzenlendiği, iki adet sevk irsaliyesinde teslim alan kişinin —— olduğu, diğer iki sevk irsaliyesi ibraz edilmemiş olup; faturalar, ürünler ve sevk irsaliyelerinin davacı tarafından aynı anda davalıya teslim edildiği belirtilerek bu iki irsaliyenin asıl ve fotokopilerinin de davalı şirketten alınmadığını inceleme sırasında beyan ve ifade edildiği, bu hali ile davacının, davaya konu edilen — adet faturayı ve — fatura içeriği ürünleri davalıya tebliği ispata muhtaç olduğu, ancak diğer taraftan —— satış yaptığını beyan etmiştir. ——- altında olması sebebi ile beyan edilmeyen faturanın teslimine ilişkin kargo vb. belge ibraz edilmediği, diğer yandan davalı şirket vekili ve şirket muhasebesi ile irtibata geçilerek şirket yasal defter ve belgelerinin davalı şirket uhdesinde bulunduğu öğrenilmiş olmasına rağmen iş bu rapor tarihine kadar herhangi bir dönüş alınamadığı, şirketin, kendi bünyesinde yer almayan ancak muhasebe hesaplarını tutmakla görevli —- görevli —– alınan davacıya ait muavin hesap ekstresi incelendiğinde, davacı şirket tarafından keşide edilmiş ve davaya konu edilmiş dört faturanın tamamı davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi olan —- davacının alacaklı olduğu, davacı şirket tarafından başlatılan takibin; —–olduğu, davacı şirket yasal defterlerinde bir kısım ödemelerin de davalı şirket hesaplarında kayda alındığı, yapılan bu kayıtlarla davalının —- ve kalan bakiye bedel üzerinden takibe girişildiği, davacının kendi yasal defterlerine göre takip tarihi olan —–olduğu, Davalının defter dayanağı olan muhasebe hareketlerinde bu borç bedelinin —— olduğu, Alacağın dayanağı tüm faturaların da davalı hesaplarında kayıtlı olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporunda davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişinin —-tarihli ek raporunda özetle; Davaya konu yasal defterlerin inceleme tarihine kadar temin edilemediği, yasal defter ve belgelerin —— ya da şirket genel merkezinde bulunmadığı bildirilerek tarafıma ibraz edilmemiş, olmayan yasal defterler üzerinde de gerekli inceleme yapılamadığı, Kök raporda belirtildiği üzere, yasal defter kayıtlarına muhasebe hesaplarına işlenmiş olan verilerin akarak yasal defter kayıtlarını oluşturduğu, yasal defter ibraz edemeyen şirketin ise bu muavin hesabı paylaştığı, Söz konusu ——- davacı yanca davaya konu edilen faturaların işli olduğu, yasal süresinde ya da sonrasında bu faturalara ait itiraz edilmediği ya da iade faturası düzenlenmemiş olduğu, davalının ürünü almadığı yönünde bir beyanı olmadığı, davacı şirket tarafından keşide edilmiş ve davaya konu edilmiş dört faturanın tamamı davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi olan —-davacının alacaklı olduğu, davacı şirket tarafından başlatılan takibin; —– olduğu, davacı şirket yasal defterlerinde bir kısım ödemelerin de davalı şirket hesaplarında kayda alındığı, yapılan bu kayıtlarla davalının —–ve kalan bakiye bedel üzerinden takibe girişildiği beyan ve rapor edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı alacak borç ilişkisi bulunduğu, her ne kadar davalı taraf davacıya borçlu olmadığını, fatura konusu edimlerin davacı tarafından yerine getirilmediğine yönelik itirazları olmuş olsa da, dava ve takip konusu faturaların davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, dosya içerisinde bulunan ve bilirkişi tarafından da tespit edilen dava ve takip konusu —-faturaları — ile her iki taraf da ilgili —- bildirdiği, faturalar ile tarafların ——– bildirdikleri —dikkate alındığında davalının teslim konusundaki itirazlarının yerinde olmadığı, he ne kadar —— fatura yönünden davacı tarafından sevk irsaliyesi sunulmamış ise de, bahse konu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması, işbu faturadan sonra da davacının davalıya faturalar kesmiş olması ve davalı tarafından bir kısım ödemeler yapılması, ayrıca söz konusu faturaya davalı tarafından herhangi bir itiraz edilmemesi ve iade faturası da düzenlenmemiş olması durumları da birlikte değerlendirildiğinde davacının işbu faturada da teslim şartını yerine getirdiği kanaatine varılmıştır. Davalının bakiye borcun ödendiğine dair herhangi bir belge ve bilgi de sunmaması nedeniyle davacının —— tutarında davalıdan alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin asıl alacak —– tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —– kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —— icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının ——- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak —- takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın %20’si olan —–icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.677,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 297,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.380,25 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 297,42 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 107,00 TL posta masrafı ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.066,62 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2021