Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/654 E. 2021/896 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/654 Esas
KARAR NO: 2021/896
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/08/2020
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkete —-satışını yaptığını, karşılığında —- cari hesaptan kaynaklanan likit alacağın ödenmediğini,
alacağın tahsili için davalı-borçlu aleyhine —dosya ile icra takibine geçildiğini, söz konusu icra takibine borçlu vekilince —- tarihinde itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, taraflarınca, icra takibine yapılan itirazın iptali sebebi ile dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın fatura tarihinden itibaren işlemiş reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar Tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacıya karşı herhangi bir borcunun Bulunmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde bulunulduğunu ve anlaşmaya varılmadığını, tarafların ticari defter ve kayıtları, sözleşme kapsamında sunulan hizmetler incelendiğinde de açık bir şekilde borç bulunmadığının anlaşılacağını, borcun bulunmamasına rağmen, —–Sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, taraflarınca bu icra takibine itiraz ettiklerini, itirazları neticesinde icra takibin durduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirketin aralarında gerçekleşmiş olan —– satılmasına ilişkin bahsi geçen faturaların gerçeği
yansıtmadığını, söz konusu ürünlerin hasarlı ve ayıplı teslim edilmesi nedeniyle
faturadaki değerin borç olarak ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyetli icra takibine girişen davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller Tarafların ——-dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı icra dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —- sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari alım satıma dair dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin ——–esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafın— formlarında, davalı adına dört adet belge karşılığında — mal/hizmet satmış olduğu, davalı tarafın—formlarında, dört adet belge karşılığında —- mal/hizmet satın aldığını beyan ettiği ve —-birbirini doğruladığı, davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının, takip tarihi olan—– davalıdan alacaklı olduğu, davalı yan tarafından ödenen —- tutarın davacının ticari defterlerine işlendiği ve davalının borcundan düşüldüğü rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle ek rapor alınması cihetine gidilmediği, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu — her ne kadar icra takibi — asıl alacak –işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden yapılmış ise de, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacağı olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı mevcut olmadığı ve takip ile birlikte temerrüdün gerçekleşmesi sebebiyle işlemiş faize hükmedilemeyeceğinin tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile—- üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak — — üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince —- icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken —-harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 469,53 TL harç gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 65,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.384,53 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.163,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.108,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 211,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021