Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2022/132 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/639 Esas
KARAR NO : 2022/132

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —— malik ve işleteni olduğu —– plakalı aracın,——– araca çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kazada davalı sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunu, araç sahibi ——-mevcut kaza sonucu——– araçta meydana gelen ——olan hasar onarım bedeli alacağı, değer kaybı,—– diğer hak ve alacaklarının ekte sunulmuş olan temlik sözleşmesi ile davacı …—–devir ve temlik ettiğini, bu kaza ——hasar meydana geldiğini, söz konusu hasar bedelinin bağımsız—— tarihinde ——satmış olduğunu, davacının temlik alan sıfatı ile davalıya —- ihtarname göndererek, 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesi veya talep edilen hasar tutarının ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılması, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağının bildirilmiş olmasına rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi davalıya bir ödeme yapılmadığını, kaza sebebiyle oluşan hasarın davalıdan işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. ; tespit edilecek tazminatın olay tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve —– birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini yargılama ve vekalet ücreti giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: HMK 115 maddesi gereği, sigorta şirketine usulüne uygun başvuru bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın — tarihli —-sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı kanun 57. maddesine göre —-devir ve temlik edilmesi mümkün olmadığından husumet ehliyeti yokluğundan, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, Başvuranın belirsiz alacak davası açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddini, İhbar yükümlülüğünün kasten yerine getirmeyerek —–ve hasarın denetimi ortadan kaldıran davacının haksız ve hukuka aykırı taleplerinin reddini, Her halükarda HMK 121. Maddesi gereği tüm delillerin taraflarına tebliğini, hasar onarım tazminatı hesabının —— ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, Sorumluluklarına gidilmesi halinde Genel Şartlara uygun olarak bilirkişi incelemesinin yapılmasını, her durumda davalının temerrüde düşmediği dikkate alınarak davalının yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, bu sebeple sayın mahkemenizce faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle haksız davanın ve taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava ve beyan dilekçeleri, bilirkişi raporları, dosyaya gelen müzekkere cevapları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin davalı …——-tahsiline ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların vaki davete karşın sulh olmaması ve —– başvurmak istememeleri nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında deliller toplanıp incelenerek tahkikat tamamlanmış, karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son beyanları alınmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. —- varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olayda; uyuşmazlığın temelinin, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasarın meydana gelip gelmediği ve miktarı üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda taraf beyanları alınmış ve gösterilen delileri toplanıp, tüm usulü işlemler yerine getirilerek dosya kusur ve hasar bedeli ile sorumluluğa ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen makine mühendisi ve sigorta bilirkişisi heyetine verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre; Davalı ..—– Sürücüsü dava dışı ——- tarihli trafik kazasının oluşumunda, “—- kusuru sebebiyle ASLİ ve TAM KUSURLU olduğu; dava konusu —- plakalı ——tarihli—– oluşumunda, atfi kabil kusurunun bulunmadığı ve KUSURSUZ olduğu; dava konusu —– aracın hasarının, dosya münderecatında yer alan kaza ile uyumlu olduğu, hasar onarımının yapılması ——- onarım tutarının serbest piyasa şartlarına göre makul olduğu; bu durumda, tespit edilen onarım masraflarının, aracın tam hasar (—– olarak değerlendirilip değerlendirilmemesine açısından, hasarın kısmi hasar olarak değerlendirilmesinin ve onarılmasının makul olduğu, davalı —– meydan gelen maddi hasarları, Sigortalısının sorumluluğu oranında ancak en fazla poliçe limitlerince sorumlu olduğu (teminat limiti : —- teminat limitleri dahilinde olduğu ve Sigortacının en fazla bu miktarca tazminat borcu olabileceği (faiz ve teferruatı öncesi), temlik sözleşmesinin istinaden ödemenin Temlik Alan davacı tarafa ödenmesi açısından taktir ile, sigorta hasarının Sigortacıya ihbar süresinin Genel Şartlarda belirtilen “10 gün içinde” şartına uyulmamasının herhangi bir yaptırımı olup olmayacağı veya ne derecede olacağının ise taktirinin Yüce Mahkeme’ye bırakıldığı beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerini tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazları da alınıp değerlendirilmiştir. Mahkememizce öncelikle dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, araçların niteliği, bilirkişi raporu ve olayın meydana geliş şekli ve sonucunu göre davanın ve uyuşmazlığın temelini oluşturan trafik kazasında kusurun birden çok kural ihlali yapmak suretiyle kazaya neden olduğu anlaşılan davalı … şirketinin sigortalısı sürücüde olduğu kabul edilmiştir.
Hasar bedeli bakımından bilindiği üzere haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle tazminat sorumluları, zarar görenin gerçek zararını tazmine mecburdur. Bu kapsamda günümüzde —-tarafından bağımsız olarak hasar ve değer kaybına ilişkin miktarların esasen net olarak belirlenmekte olduğu ve bu belirlemenin somut olayda çok açık bir şekilde yapıldığı ve alınan bilirkişi raporuyla da teyit edildiği anlaşılmıştır. Sigorta şirketinin ödemiş olduğu miktarın düşüldükten sonra gerçek hasar bedeli zarar bedelinin toplam 26.577,01 TL olduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu benimsenmiştir. Dava dosyasında bulunan davalı——-olup, —– sigorta süresi dahilinde olduğu, davalı Sigortacının düzenlemiş olduğu poliçede Sigorta Konusu aracın sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, ilgili kaza tarihinin Sigorta süresi dahilinde olduğu, sigorta Poliçe limitinin araç başı maddi hasarlar için —— kadar teminat sağladığı, —- Sözleşmesinden, temlik —-aracın sahibi dava dışı —-ve temlik Alanın ise davacı … olduğu, oluşan kazada, davalı —-sorumluluğu oranında ve en fazla—ile sınırlı olmak üzere sorumlu olabileceği, böylece davacının TBK 49, KTK91/1, 85/1-son maddeleri ve—Genel Şartlarına, TMK 6 maddesi ve HMK 190. Maddesi nazarında davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle yapılan ıslah ile hasar bedeli ve miktarına ilişkin benimsenen bilirkişi raporu da gözetilerek davanın kabulü ile —– temerrüt tarihi olan— tarihinden itibaren,—-ıslah tarihi olan—– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden (sigorta poliçesiyle sınırlı ve sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından ticari faiz talep edilmiş ise de her iki aracın da ——– göre —- araç oldukları anlaşıldığından davacının bu talebi yerinde görülmemiştir. Yine her ne kadar davalı vekili rapora itiraz dilekçesinde iskonto yapılmadan hesaplama yapıldığına yönelik itirazda bulunmuş ise de, davacının—– yaptırmaması ve davacıya parça temin edilmemesi nedeniyle parça bedelinden %10 iskonto yapılmamasının uygun olduğu kanaatine varılmıştır.————–
HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——- ödenen ———- yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
—–hasar bedelinden—- temerrüt tarihi olan —- tarihinden — tarihi olan 03/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden (sigorta poliçesiyle sınırlı ve sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.815,47 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 85,39 TL ile 369,00 TL tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 1.361,08 TL karar ve ilam harcının davalıdan (sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 85,39 TL peşin harç, 369,00 TL tamamlama harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 53,60 TL posta ve dosya masrafı ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.770,19 TL yargılama giderinin davalıdan (sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-. 13/1 maddesi uyarınca — nispi vekalet ücretinin davalıdan (sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- ——— ücretinin davalıdan (sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) alınarak Hazineye irad kaydına,
6-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.