Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/630 E. 2021/94 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/630 Esas
KARAR NO: 2021/94
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılama sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari ilişki kapsamında —- tarihli fatura konusu —- borcun davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine —– sayılı icra takibi başlatıldığını, karşı tarafın haksız itirazı sonucu icra takibinin durdurulduğunu belirterek davalı borçluların haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına ayrıca davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- bulunduğunu,—icra dairesinin yetkisiz olduğunu ve —— Mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibine konu olan faturadan müvekkilinin hiçbir surette haberdar olmadığını, anılan faturanın geçerli olmadığını, düzenlenen bir faturanın hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafa tebliğinin zorunlu olduğunu, icra takibine konu edilen faturanın kesildiğinden müvekkilinin haberdar edilmediğini ve faturanın tarafına ulaşmadığını, öncelikle yetki itirazının kabulüne, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine ve davacı hakkında disiplin cezasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER : —– sayılı dosyası—-, —-, Fatura, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler,
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak öncelikle davalı vekilinin yetki itirazı incelenerek aşağıdaki sonuca gidilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz edilmiştir.
Mahkememizce davanın dayanağı —— sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir.
2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25’inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli icra takibinin ise borçlunun yetkiye itirazı halinde yetkili icra dairesinde yapılması gerekir. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde bu itiraz incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı ortadadır.——
——-kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin—- yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır————- Bilindiği üzere Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ve yetki itirazı incelendiğinde icra takip tarihinde icra takibi, vekaletnameler ,mernis kayıtları ve —- kayıtlarından davalı-borçlunun adresinin —– bulunduğu görülmüştür. Davacı şirketin merkezinin de —- olduğu ——–ve dosyaya mübrez sair belgelerden anlaşılmaktadır. Bu kapsamda 6100 sayılı HMK.6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalı gerçek kişinin yerleşim yeri mahkemesi olup, davalının mahkememize yapmış olduğu yetki itirazında belirtmiş olduğu adreslerin ve buna göre yetkili icra dairesinin —– Adliyesi yargı çevresinde bulunduğu anlaşılmıştır. Öte yandan davacı şirketin merkezine göre de HMK’nın 10. ve TBK’nın 89/1 maddeleri gereğince icra takibinde bir diğer yetkili yerin —- Adliyesi İcra Daireleri olduğu aşikardır. Oysa görüldüğü üzere icra takibi —- İcra Dairesinde yapılmış dava ise —— Mahkemelerinde açılmıştır. Böylece icra takibinin yukarıda açıklanan yetkili yer icra dairelerinin birinde yapılmayarak itirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmasına dair dava şartının yerine getirilmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Binaenaleyh davanın, 2004 sayılı İİK’nın 50 ve 58 vd maddeleri gereğince ‘yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından’; 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, kararilerek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın, 2004 sayılı İİK’nın 50, ve 58 vd maddeleri gereğince ‘yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından’; 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 54.40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 7/2, 13/1,13/2 ,maddeleri uyarınca 1.625,62 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf ve taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile —— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021