Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/621 E. 2022/117 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/621
KARAR NO : 2022/117

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında——- işlemi yapımı için —– tarihinde anlaşmaya varıldığı, davalı şirketin ihbar olunması talep edilen şirketin yüklenicisi olduğunun sözleşmede belirtildiği, davacı şirketin sözleşmedeki tüm edimlerini yerine getirdiği ve davalı şirket tarafından 10/09/2018 tarihinde iş kabul edildiği halde hakediş kesintileri toplamı 528.000 TL’nin davalı tarafça ödenmediği, her fırsatta davacının oyalandığı, bunun üzerine—-dosyası üzerinden takibe geçildiği, itiraz üzerine takibin durması karşısında— başvurunun sonuçsuz kaldığı, takibe itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili duruşmada da tekrar ettiği ve süresinde ibraz edilen cevap dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen — tarihli sözleşmenin 35. Maddesine göre yetki şartı ön görüldüğü ve anlaşmazlık olması halinde çözüme yetkili merci olarak — Mahkemelerinin belirlendiği, HMK Madde 17 düzenlemesine göre—Mahkemelerinin yetkili olduğu ileri sürülerek öncelikle yetki itirazında bulunularak esas yönden de davacının takipte dayanak olarak göstermediği kambiyo senedine ve —- tarihli protokole dayandığı, bu konudaki içtihatlara göre itirazın iptali davasında takipte dayanılmayan belgelere dayanılamayacağı,— tarihli protokolde de davalının imzasının olmadığı, sözleşmenin 15. Maddesi gereğince teminat kesintileri konusunda sözleşme hükümlerinin uygunlandığı— davacı yana ihtiyat kesintileri ve sair diğer teminatların iade edilmesi konusunda sözleşme maddelerinin açık olduğu ve davanın reddi gerektiği, sözleşme hükümleri gereğince davacı yan ile yapılan bir kesin kabul işleminin de söz konusu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine ve inkar tazminatına karar verilmesi istenmiştir.
İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre —–numaralı, —tarihinde yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığına dair 25/07/2019 tarihli son tutanak düzenlendiği belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen söz konusu — göre taraflarla ilgili olduğu, —faiz miktarı olmak üzere toplam 600.213,04 TL üzerinden takip yapıldığı, süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Yetki itirazına yönelik usuli itirazın incelendiği ön inceleme duruşmasında alınan beyanların,— kararların yer aldığı söz konusu 09/02/2022 tarihli duruşma tutanağı içeriği:
Davacı ———— duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı.
Davalı vekili tarafından UYAP üzerinden mazeret bildirdiği ve yeni duruşma gün ve saatini UYAP’tan öğreneceğini belirttiği anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu: mazerete bir diyeceğimiz yoktur ancak talik sebebi olmamasını ve ön inceleme duruşmasının yapılmasını istiyoruz dedi.
Dosya incelendi:
GGD:
1-Duruşmanın ön inceleme duruşması olması, mazeret talebinin içeriği, davacı vekilinin zapta geçen beyanı, davalının bütün savunmalarını yapmış olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde talik nedeni olmamak ve vekil-müvekkil ilişkisi yönünden bir anlam içermek üzere davalı vekilinin mazeretinin kabulüne,
2-İşlem sonucu—- öğrenileceğinden bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Ön inceleme duruşması yapılmasına,
oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Tensip tutanağında da belirtildiği gibi davada HMK’nun 118 ila 186. Maddelerinde düzenlenen yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldı.
Tensip ara kararlarının yerine geldiği anlaşıldı.
— sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu, borcun esasına ve faize itiraz edildiği, usuli bir itiraz bulunmadığı anlaşıldı.
HMK-119-121 maddeleri uyarınca dava dilekçesi ve ekleri incelendi, Dava dilekçesi ve eklerinde herhangi bir eksikliğe rastlanmadı.
HMK-114-115 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde dava şartlarının mevcut olduğu görüldü.
HMK-116-117 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde yetki itirazının karara bağlanması gerektiği anlaşıldı.
Bu yönden dosyanın incelenmesinden taraflar arasındaki sözleşmenin 37. Maddesinde yetki şartı bulunduğu ve buna göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu: HMK.’nın genel yetki kurallarına ve İİK. Madde 50 atfına bağlı olarak icra takibi yapılmıştır, icra takibine itiraz edilirken yetki itirazı ileri sürülmemiş ve sözleşme sunularak yetki şartı ileri sürülmemiştir, yetki şartı münhasır yetki olup, mutlak yetki içermediğinden mahkemeniz yetkilidir, yetki itirazının reddine karar verilmesini istiyoruz, dedi.
Dosya incelendi. Yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla yargılamanın bittiği bildirildi.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yetki sözleşmesine ve yetki itirazına ilişkin HMK. düzenlemeleri:

YETKİ SÖZLEŞMESİ
Madde 17- (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
YETKİ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI
Madde 18- (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz.
(2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.
YETKİ İTİRAZININ İLERİ SÜRÜLMESİ
Madde 19- (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”
şeklinde olup, yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dosyaya örneği sunulan ve taraflar arasında ihtilafsız olan ”Alt Yüklenici Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin 37. Maddesinde uyuşmazlıkların çözümünde —- Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırılmış olduğu belirlenmiştir.
HMK. Mad.17 kapsamında yapılan irdeleme sonunda yukarıya aynen alınan bu maddeye ilişkin yasal düzenleme, bu düzenlemenin kesin yetki olması, taraflar arasında ihtilafsız sözleşmede yer alan yetki şartına göre — İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olması, cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazının süresinde ileri sürülmüş olması karşısında bu düzenlemeye bağlı yetki itirazının yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması nedeni ile Mahkemenin yetkisine itirazın yerinde olmadığına ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak taraflar arasındaki yetki sözleşmesine, HMK.M.17 düzenlemesine ve süresinde yapılan yetki itirazına bağlı olarak Mahkememizin yetkisine itirazın yerinde olduğu, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının bu usuli sonuca etkisinin bulunmadığı kanaatine varıldığından yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin yetkisizliğine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE ve davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli ve yetkili — Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Süresinde başvuruda bulunulması halinde harç ve yargılama giderleri ile avansa ilişkin hususların 6100 sayılı HMK.’nın 331/2 maddesi gereğince görevli ve yetkili Mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde başvuruda bulunulmaması halinde HMK. Madde 20 düzenlemesine bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına yönelik gerekli usuli kararın resen verilmesi gereğinin gözetilmesine,
5-Yukarıdaki hüküm fıkralarında belirtilen ihtimallerde gözetilerek yargılama sonucunda ve resen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse resen yapılacak giderde mahsup edilmek ve HMK. Madde 333 düzenlemesi gözetilmek sureti ile avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı