Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/616 E. 2021/183 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/815 Esas
KARAR NO : 2021/192

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan——————— alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün ————olduğunu, davalı——— talepleri üzerine verilen —- neticesinde müvekkil şirketin, davalı borçludan 5.404,90-TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkili olan şirketin, davalı/borçluya ait —– gerçekleştiirdiğini, bu ——–ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, ancak davalı/borçlunun, borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiğini, herhangi bir olumlu netice elde edilemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü ———-Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu, davanın kabulü ile takibin devamına asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı firma ile herhangi bir yazılı taşıma sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin firmaya —dışından araç gereç gönderdiğini, şirketin ne şekilde müvekkiline borçlandırdığı,hangi tarihte hangi malı teslim ettiği ve hangi tarifeye göre müvekkilimi borçlandırdığı anlaşılamadığını, müvekkilinin —– ile anlaştığı rakam üzerinden taşıma işlemlerinde hiçbir sorun yaşanmadığını, kendisine teslim edilen yüklerin taşıma bedel borçlarının———– ile müvekkili arasındaki tarife anlaşmasını kabul etmediğinden müvekkiline hayali taşıma bedelli fatura kesildiğini, müvekkilinin bu nedenle bu faturaya itiraz ettiğini, böyle bir yük taşınıp taşınmadığını davacının müvekkiline izah ve ispat edemediğini, Müvekkilinin ——–yazışmalarını tekliflerini sunmak istemiş ise de bilgisayarı — temin edip sunamadığını, müvekkili olan şirkete karşı açılan haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddedilmesi gerektiğini, kötü niyet tazminatının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep edilmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu —- İcra Dairesinin——- Esas sayılı dosyası, —— Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılamaya tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan— sonucunda duruşma açılarak duruşmaya katılan taraf vekilinin beyanları alınarak resen görev hususu değerlendirilmiştir. Zira Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
Davaya esas İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğü ———- Esas sayılı dosyası getirtilerek dosya arasına alınıp incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu ancak icra dosyasında sadece yetkiye itiraz edildiği görülmüştür. Ayrıca Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin varlığı dava şartıdır. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise alacaklı İİK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak İcra Hukuk Mahkemesinden isteyebilir. Borçlu yetki itirazıyla birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun’un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi’ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir.
Yukarıdaki açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında dava konusu olaya bakıldığında davalı-borçlunun davaya esas İstanbul Anadolu —. İcra Dairesinin —- Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yalnızca yetki itirazında bulunduğu borca itiraz etmediği görülmüştür. Böylece borca itiraz edilmediğinden itirazın iptali davasın —- işbu davada görevli mahkemenin 2004 sayılı İİK’nin 50/2 maddesi gereğince İcra Hukuk Mahkemesi olduğu ve davanın İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir. (Bkz; İstanbul BAM ———)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve İİK’nın 50/2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ——— İCRA HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-) 6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ —İCRA HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-) Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-) 6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.