Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/614 E. 2021/448 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/614 Esas
KARAR NO : 2021/448

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —– işletmeciliğini yaptığını, davalıya ait —– plakalı araç—- —ihlalli geçiş yaptığını, ancak süresi içeresinde geçiş ücretinin ödenmediğini ve ihlalli geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza işletildiğini, bugüne kadar ödenmeyen tutar için davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle davanın kabulü ile davaya konu icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların — dosya arasına alınmıştır.
İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —Sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava —– ihlali alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, davacı taraf davalıya —- — kendi işletmelerinde olan ——- ihlalli geçiş yaptığını, bu nedenle 1.165,00 TL’nin tahsili için takip başlattıklarını beyan etmiş olup davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin——–. sayılı kararında:”…işletme hakkı verilen veya devredilen——– uygulandığı —–itiraz konusu kural kapsamında gerçekleşen eylem kanun — olarak nitelendirilmemiş ve bu eylem dolayısıyla öngörülen ve doğrudan geçiş ücreti ile irtibatlandırılan on katı tutarındaki cezanın da idari para cezası olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir…”
“..—- işletimindeki — kontrolünün uygulandığı karayolları ile 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde özel hukuk hükümlerine tabi şirketlerin işletimindeki — kontrolünün uygulandığı karayollarının yapım ve işletme usul ve esaslarındaki farklılıklar dikkate alındığında, itiraz konusu kural kapsamında ücret ödenmeden geçiş yapılması şeklinde gerçekleşen eylemin kabahat olarak nitelendirilmesi ve bu sebeple ödenecek cezanın da kolluk faaliyeti içinde yer alan idari nitelikte bir yaptırım olarak kabul edilmesi mümkün değildir…”
“.—- verilen veya — veya erişme kontrolünün uygulandığı — işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın—- niteliğindeki— cezalarından farklı,—— ziyade özel hukuk alanına yaklaşan,— niteliğe sahip olduğu anlaşılmaktadır…” belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan — cevabı doğrultusunda, her ne kadar davalı tarafça icra takibine itiraz dilekçesi ekinde toplam tutarı 1.744,00 TLolan ödeme dekontu sunulmuş ise de, az yukarıda değinilen — ışığında ilgili dekontların vergi ödemesi ve — — olduğu, davacı tarafın alacağının ise özel hukuk alacağı olduğu, davalıya ait ——— plakalı aracın çeşitli tarihlerde toplam — geçiş yaptığı, bu nedenle davacının geçiş bedeli ve 4 katı tutarında ceza bedelini isteme hakkını haiz olduğu, bunun basit bir matematik hesabını gerektirmesi gerçekliği karşısında, hakimin yargılamayı en kısa sürede ve en az masrafla bitirmesine ilişkin usul ekonomisi ilkesi ve yargılamada hedef sürenin sağlanması da gözetilerek mahkememizce basit matematik hesabı yapılmak suretiyle davacının haklı talebinin kabulüne, İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline asıl alacak 1.165,00 TL (233,00 TL geçiş ücreti, 932,00 TL ceza tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak 1.165,00 TL (233,00 TL geçiş ücreti, 932,00 TL ceza tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 1.165,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 233,00 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 79,58 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,18 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç gideri ve 59,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 113,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — uyarınca 1.165,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.