Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/607 E. 2020/424 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/607
KARAR NO : 2020/424

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında Kocaeli ——-. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen —– tarih ve ——————— Karar sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen ve tarafları yukarıda belirtilen şekilde olan davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle sigortalı ——– ünvanlı işyerinde çalışır iken gerçekleşen iş kazası sonucu açılan tazminata ilişkin davanın Kocaeli ———. İş Mahkemesi’nin ———-Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü ve davalı konumunda olan söz konusu işveren şirketin tasfiye edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu ——- Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava TTK. Geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin edilmiş olan ‘————- ünvanlı şirketin Kocaeli ——-. İş Mahkemesi’nin —— Esas sayılı davası yönünden ihyasının gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
Dava şirketin ihyası davasıdır
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesinin 2. fıkrası:
”(2) Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya şirketlere bu madde hükümleri uygulanmaz.”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesinin 15. fıkrası:
”(15) Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya şirketlerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve şirketlerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya şirketler Kanunu hükümleri uygulanır. —– kaydı silinen şirket veya şirketin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya şirketin ihyasını isteyebilir.”
Şeklinde olup yukarıya aynen alınmıştır.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
Yukarıya aktarılan yasal düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere devam eden bir davaya bağlı olarak şirketin ihyası talep edildiğinden eldeki dava hak düşürücü süreye tabi olmadığından bu yönden ihyaya engel bir durum söz konusu değildir.
—————-cevabına göre söz konusu şirketin TTK. Geçici 7. Maddesine göre 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği, şirketin adresinin ———————– Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı; bu konuda dosya kapsamına yansıyan veriler, yazışmalar ve ————kaydına dayanak evrak kapsamına nazaran Uyap’tan nüfus kaydı temin edilip hayatta olduğu belirlenen şirketin temsilcisi ———-tasfiye memuru atanmasının uygun olacağı belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen Kocaeli —-. İş Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan rücuan tazminata ilişkin dava olduğu ve ihyası talep edilen söz konusu şirketin davalılar arasında yer aldığı, yargılamasının devam ettiği ve söz konusu davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ———-terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin —- sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ———- kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu —— Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden —— tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır. Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak—– kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu —– Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirket ihya edilerek yeniden —————-tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak ek tasfiye işlemlerinin şirketin yukarıda belirtilen temsilcisi tarafından yapılması uygun görülerek söz konusu temsilci tasfiye memuru atanmış olup yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı——————, yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KABULÜ ile;
a)—————-sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış —- —— ünvanlı şirketin Kocaeli —– İş Mahkemesi’nin ————– Esas sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere—— yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin yapılması yönünden şirket yetkilisi ——- tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru ——– tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın —- tescil ve ilanına,
2-Gerekçede açıklanan nedenlerle:
a)Davalı——– yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
b)Davacı Kurumun harç muafiyeti nedeniyle başlangıçta harç alınmamış olması da gözetilerek sonuçta harç muafiyeti nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
c)Davacı vekili yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.