Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2021/452 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/604 Esas
KARAR NO : 2021/452

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğundan hizmet karşılığı fatura düzenlendiğini, davalıdan—— alacaklı olmaları nedeniyle İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ——–sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini, dava şartı olan —– yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı tüm itirazların reddi ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardır dava dışı ——- aracılığı —– aldığını ve ——düzenli olarak ödediğini, davacının ise dava dışı şirket ile aralarında —- ilişkisi bulunduğunu, imzalanan anlaşmalar gereğince —- —- satış faaliyetlerine ——nezdinde ——-alımları sebebiyle doğabilecek her türlü borçlarının —— ödenmesinin taahhüt edildiğini, eğer davacının alacakları varsa bunu ——- huzurdaki anlaşmazlığın davacı firma tarafından tüm fatura bedellerinin— ödendiğini biliyor olduğu halde iş bu davayı açtığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine. yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ——-dosya arasına alınmıştır.
İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
———yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Sözleşme ———— bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağının mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf davacıya borcu olmadığını iddia etmiştir.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak sözleşme —— bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, 22.04.2021 havale tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, davacının kayıtlarına göre davacı tarafın davalı taraftan 12.11.2016 tarihi itibariyle 55.436,16 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarına göre 31.12.2015 tarihi itibariyle davalının davacıya herhangi bir cari hesap borcunun olmadığı, icra takibine konu faturalar dışında kalan ve taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen tüm faturaların dava dışı —— bu şirket tarafından — ödendiğinin tespit edildiği, icra takibine konu faturalar nedeniyle davacı şirketin dava dışı —– çek aldığı ve bu çekleri cari hesaba işlemesi neticesinde 2015 yılı cari hesabında alacağının bulunmadığı, dava dışı ——- son iki çekinin karşılıksız çıkması üzerine, 2016 yılında çek bedellerinin cari hesaba yeniden kaydedildiği ve karşılıksız çıkan çek bedellerinin de şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığı, bu nedenle davalının cari hesap borcunun oluştuğu; davacı, davalı ve — arasındaki ilişkinin, — Sözleşmesi, Kefalet Sözleşmesi veya Borcun Üstlenilmesi olup olmadığı ve bu hukuki nitelendirmeye bağlı olarak borcun sona erip ermediğinin mahkemenin takdirinde olduğu, kanaatlerince dava konusu olayda TBK 196/3 maddesi kapsamında alacaklı davacı ..—, dava dışı —— üstlenmesini örtülü olarak kabul ettiği sonucuna varıldığı, dava dışı ——- olduğu ve davalının borcunun sona ermediği sonucuna varılacak olursa 55.436,16 TL yönünden itirazın iptaline karar verilebileceği rapor edilmiş olup;
Bilirkişi raporunun ayrıntılı tetkikinde, dava—- tarafından imzalanan ——Taahhütnamesi başlıklı belgede 30.12.2014 tarihinde sipariş edilen ve aynı gün davalıya teslim edilecek olan toplam 17.000 TL fatura tutarlı siparişle —- belirtilen — bedelinin ödenmesinde, yakıt için düzenlenecek faturanın muhatabına/Borçlusuna müteselsil kefil olduğumuzu, bu çerçevede ————– etmek üzere almış bulunduğumuz — bedelinin, ——–aramızda —-istinaden kendimiz tarafından ödeneceğini kabul, beyan ve taahhüt ederiz.” ifadelerinin yer aldığı, “icra takibine konu faturalar dışında kalan ve taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturaların dava dışı —–şirketine bu şirket tarafından da davacı ..– ödendiğinin” tespit edildiği, dosyaya sunulu davacı … tarafından oluşturulduğu anlaşılan 24/04/2013 tarihli belge fotokopisinden, dava dışı ——- şirketinin —–hareket ettiği görülmekte —- dava dışı — tarafından düzenlenen belge ile, —- yalnızca —- olarak değil, aynı zamanda davacı adına tahsilat yaptığının anlaşıldığı, hususlarında tespitler yapılmış olması da nazara alınarak, davalı şirketin davaya konu faturalara ilişkin ödemeleri dava dışı —- yaptığı—- tarafından da davacı tarafa çek verilmesi suretiyle ödeme yapıldığı, aracı firma —- talep edilmesi ve ——… tarafından kesilen fatura bedellerinin —— ödenmesinin bir ticari teamül haline gelmiş olduğunun kabulü gerektiği, bu haliyle TBK 196/3 maddesi kapsamında alacaklı davacı .—– borcunu üstlenmesini örtülü olarak kabul ettiği hukuki kanaatine varılarak davalı tarafın başlatılan takip sebebiyle borçlu olmadığı anlaşıldığından, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı tarafça davacıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de takibin haksız ve kötü niyetli olmaması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67’deki şartlar oluşmadığından davalı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 669,55 TL harcın mahsubuyla arta kalan 610,25 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —– uyarınca 8.006,78 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.