Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2022/510 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO: 2022/509
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 24/07/2020
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının iş bu takibe haksız bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacı tarafından, davalı tarafa banka yolu ile —- gönderildiğini, ancak iade edilmesi gereken bu paranın, davacı tarafından defalarca istenmesine rağmen iade edilmediğini, davacının faizlerle birlikte—– bakiye alacağı bulunduğunu, aradaki ilişkinin ticari ilişki olması ve temerrüdün de söz konusu olması nedeniyle, keşide edilen ihtarname tarihinden itibaren ticari faiz hesabı yapılıp talep edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı tarafın haksız itirazının iptaline karar verilerek —— üzerinden takibin devamına, asıl alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmitir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, —— yatırımı yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilere yatırım danışmanlığı yaptığını, bu yatırımlar kapsamında vekâleten proje sahası bulunması, uygulanacak projenin hazırlanması, projenin uygulanacağı sahanın satın alınması, kiralanması ya da tahsis edilmesi, elektrik üretim lisansı alınması ile ilgili olarak da ilgili kamu kurumları ve elektrik üretim ve iletim şirketlerine vekaleten başvuru yapılması, ruhsat ve geçici lisans alınması gibi iş ve işlemlerin hazırlanması ve takibi ile gerekli harç ve sair masrafların sarfiyatını, danışman sıfatı ile vekâleten yerine getirdiğini, davacının eşi ile birlikte —– yapmaya karar verdiğini, davalı ile danışmanlık hizmeti almak için anlaştığını, —- içinde —- ilgili iş ve işlemlerin yapılması için davalı ile birlikte çalışan —- noterden vekaletname düzenlendiğini, tarafların üzerinde mutabık kaldıkları ——olarak proje hazırlanması, projenin uygulanacağı sahanın belirlenerek kiralanması, hazırlanan projenin ilgili elektrik ürerim ve iletim şirketlerinin onayına sunulması ve sair işlemlerde gereken masraflarda kullanılmak üzere davacının, müvekkilinin hesabına —- gönderdiğini, akabinde davacının talep ettiği projenin uygulanacağı arazinin sahibi ile davacı adına kira sözleşmesi imzalandığını, davacı adına arsa sahibine kira bedeli olarak belirlenen bedelin davalı tarafından ödendiğini, böylece müvekkili tarafından proje hazırlanarak, projenin uygulanacağı alanın belirlendiğini, bu alanın sahibi ile kira sözleşmesi imzalanarak gerekli ödemenin yapıldığını, proje hazırlanması ve ilgili elektrik iletim ve üretim şirketlerinin onayına sunulması için gereken harç vesaire giderlerin müvekkili tarafından davacı adına yapıldığını, projenin ilgili kurumlara, elektrik üretim, iletim şirketlerine ruhsat/geçici lisans almak için ibraz edildiğini, müvekkilinin, davacı tarafından gönderilen ——– daha fazlasını projenin aksamaması adına kendi cebinden harcadığını, davacıya hiçbir borcu bulunmadığı gibi, yaptığı masrafları ve danışmanlık ücreti olarak kararlaştırılan ücreti davacıdan defaatla talep ettiği halde davacının bu kalemleri ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin alacaklı olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, davacının iddia ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine, davalı aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– alanında uzman sözleşme yorum ve denetim uzmanı, elektrik mühendisi bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, HMK 31.maddeye bağlı olarak açıklanmış hali ile, güneş enerjisi tesisi kurulmasına dair ticari avans olarak —– gönderilip gönderilmediği, gönderilmiş ise geri iade edilmesi için hukuki şartların oluşup oluşmadığına dair açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—– sayılı dosyası, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında güneş enerjisi tesisi kurulmasına dair ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin——- sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı vekili tarafından zaman aşımı itirazında bulunulmuş, itiraz ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle davaya devam olunmuştur.
Dosyada, davanın mahiyeti, değeri, HMK 202 ve devamı maddelerinin kapsamı davacı tarafın tanık dinlenmesine açıkça muvafakat etmemesi hususları bir bütün olarak gözetilerek davalı tarafın bildirmiş olduğu tanıkların dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek, dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek, enerji piyasası alanında uzman sözleşme yorum ve denetim uzmanı, elektrik mühendisi bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş,—- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, dekontlar ışığında, her ne kadar davalı taraf, danışman olarak üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacı tarafından talep edilen —–eksiksiz olarak hazırlayarak ilgili kamu kurumları ve elektrik üretim, iletim şirketlerine onay, ruhsat ve geçici lisans alınması için sunduğunu belirtmişse de, dosya muhteviyatında ilgili kurumlara yapılan başvurulara ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, hal böyle olmakla birlikte, davacı ve davalı tarafından sunulan dilekçelerin ayrıntılı incelenmesi neticesinde, davacı ve dava dışı—- vekaletnamesi ile, davalı —- birlikte çalıştığı belirtilen—–hazırlama ve ilgili kurumlara başvuru yapmaya, gerekli araziyi —–geçmeyecek şekilde kiralamaya, gerekli tüm kamu ve özel kuruluşlara başvuru yapmaya” dair yetkilerin verildiği, davacı tarafından davalıya,——yapıldığı, davalının —— tarihinde el yazısı ile tanzim edilen “Sözleşme” ile proje için kiralama işlemini gerçekleştirdiği, davalı tarafından kira sözleşmesinin tarihinden — gün sonra,—– açıklaması ile —- gönderildiği, yine davalı tarafından —–tarihinde davacının vekalet verdiği ——– gönderildiği, taraflar arasındaki para akışının, ilgili dönemde danışmanlık verilen proje kapsamında taraflar arasında mutabakat sağlanan hususların olağan akışına uygun olduğu, taraflar arasında kurulan ticari ilişki gereğince davacı tarafından davalının banka hesabına gönderilen —– tutarındaki meblağın, davalı tarafından aralarındaki ticari ilişki kapsamındaki proje için kullanıldığı sonucuna varıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin geçerli olduğu ve davacı tarafından davalıya ödenen meblağın dava konusu iş kapsamında kullanıldığı kabul edildiğinde bu defa, davacının davalı şirketten talep edebileceği miktarın da irdelenmesi gerekeceği, asıl alacak yönünden, taraflar arasında kurulan ticari ilişki gereğince davacı tarafından davalının banka hesabına gönderilen —– tutarındaki meblağın, davalı tarafından aralarındaki ticari ilişki kapsamında olan proje için tamamen kullanıldığı, söz konusu proje için davalı tarafından alınan avansın üzerinde harcama yapıldığı —-, dolayısıyla davacıya iade edilecek asıl alacak bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, faiz talebi yönünden, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair bir delil sunulmadığından, takip öncesi temerrüdün oluşmadığı rapor edilmiş olup, davacı tarafın itirazlarının aydınlatılarak ek rapor sunulması amacıyla dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edildiği, sunulan ek rapora göre, itirazların tek tek irdelendiği, bilirkişilerin kök rapordaki görüş ve kanaatleri ile ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu anlaşılmıştır. Sunulan kök ve ek raporların denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, sonuç olarak davacının, davalıdan alacağı bulunduğuna yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67.maddesindeki yasal şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 876,02 TL harcın mahsubuyla arta kalan 795,32 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 10.229,20 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde———Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/06/2022