Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2021/663 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2021/663

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle—– tarihinde davacıya ait—– plakalı araca çarpmak suretiyle—–maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kazada davalıya sigortalı aracın sürücüsü kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunu, düzenlenen —–raporunda hasarlanan — edildiğini— onarıldığını, davacıya ait araçta davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasar miktarı bağımsız——- tespit edildiğini, kaza sebebiyle davacıya ait araçta meydana gelen gerçek hasar bedelinin ödenmesi amacıyla davalı şirkete — tarihinde yazılı başvuru yapıldığını ancak davacı tarafa herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının aracında meydana gelen zararın onarılmasında gerçek zararın tazmin edilmesinin esas olduğunu, davalının gerçek zararı ödeme yükümlülüğüne KDV de dahil olduğunu, hasarlı araçta meydana gelen zararın tazmin edilmesi sırasında herhang ibir——uygulanmasının kabul edilemeyeceğini, davalının hasar bedelini —– haliyle tazmin etmesinin gerektiğini, asıl olan aracın onarılmasının olmadığını, zararın giderilmesinin gerektiğini, davacı tarafça davalıya 10/03/2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik 100,00 TL’sinin ve değer kaybı alacağının 10,00 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden , kabul görülmez— ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuruya konu iş bu tazminat talebi zamanaşımına uğradığı için reddinin gerektiğini, bu yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olay incelendiğinde talebe —, başvuru sahibi vekilinin tazminat talebi ile arabuluculuk sürecine başvuru tarihinin ise —- istinaden davacı hesabına— toplamda— hasar dosya tazminat ödemesinin yapıldığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olmasının gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini, davacı şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: —–Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, — tarihinde davacıya ait—– plakalı araca davalı —-malik ve işleteni olduğu ——plakalı aracın çarpması neticesinde davacının aracında meydana gelen hasar onarım ve değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davamıza konu trafik kazasında; —-sürücüsünün, — yavaşlamaması ve sol taraftan kavşağa girmekte olan davacıya ait aracı dikkate alarak durması gerekirken bu kurala uymayarak soldan kavşağa giren davacıya ait—- plakalı araca çarpması neticesinde ve davacıya ait araçta hasara sebebiyet verdiği, bu sepeple davalı sigorta şirketine sigortalı ——- plakalı araç sürücüsünün olayda %60 asli kusurlu olduğu, davacının ise kullanmakta olduğu— dikkatli ve tedbirli olması, aracın süratini yol, hava ve trafik durumuna göre ayarlaması, dörtyol kavşak yerine geldiğinde kavşaktaki trafik şartlarına uymak üzere fren yaparak yavaşlaması gerekirken yavaşlamayıp kontrolsüz olarak kavşağa girerek davalıya sigortalı —- plakalı aracın kendi aracına çarpmasına sebebiyet vermesi —- davacının olayda %40 tali kusurlu olduğu kanaati mahkememizde hasıl olmuştur.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce aldırılan gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınan — hesap bilirkişi raporunda, araç üzerinde yapılan inceleme neticesinde kaza tarihindden —- incelenmesinde, bu raporda açıklanan hasar durumunun, temin edilmesi —- yönünden, hasarın nitelikleri itibariyle dosyaya sunulan —-hasarlarına uygun olduğu anlaşılmış olup toplam 7.872,13 TL hasar onarım bedeli olduğu tespit edilmiştir. Değer kaybı konusunda ise, dava konusu araç ile —— hiç parçası değişmemiş bir aracın piyasa rayicinin kaza tarihi itibariyle —–olduğu, hasarlarının yapılmasında sonra ise rayicin 33.000 TL olacağı, bu nedele aracın hasardan dolayı 1.000 TL değer kaybı oluşacağı tespit edilmiştir.
Davalı —–tarafından bahse konu kaza —— tarihinde davacı —— değer kaybı bedeli ödemesi yapılmıştır.
Davalıya sigortalı ——-plakalı araç sürücüsünün bahse konu kaza nedeniyle % 60 oranında kusurlu olduğu, dolayısıyla davacının —– hasar onarım bedeli, 1000 X % 60 = 600,00 TL değer kaybı bedeli talep edebileceği anlaşılmıştır.
Dava konusu kaza nedeniyle davalı — tarafından davacı ve ——— hasar bedelinin mahsup edilerek davacının 2.936,51 TL hasar bedeli talep edebileceği, her ne kadar davacı taraf —— değer kaybı bedeli talep etmiş ise de, davacının —— değer kaybı talep edebileceği, buna karşılık davalı —–tarafından —- ödemesi yapıldığı, bu nedenle davacının değer kaybu bedeli talep hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
——– karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, —— ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel —— intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının — olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu —- ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki —– hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru —- nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça ticari işlerde uygulanan faiz talebinde bulunulmuş ise de kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, dava öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığından temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
2.936,50 TL tazminatın —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (davalı —— olması kaydıyla) alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 200,60 TL karar ve ilam harcına 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 146,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 95,00 TL posta masrafı ve 1.200 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.403,80 TL yargılama giderininin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ———— davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.