Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/590 E. 2021/795 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/590 Esas
KARAR NO: 2021/795
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/07/2020
KARAR TARİHİ:01/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:/
DAVA; Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının temini bakımından; davalı tarafla ticari ilişki içerisinde olduğundan bir cari hesap oluşturulduğunu ancak davalı tarafın faturalarda gösterilen miktarı ödemediği bahisle —- sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız yere itiraz ederek borcunu inkar etmesinden dolayı —- kavuşamamasının kuvvetle muhtemel olmasına binaen, söz konusu alacaklarının akamete uğramaması ve mağdur edilmemesi için davalı adına kayıtlı araçların trafik kaydına ve tespit edilecek gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını, tüm bu nedenlerle borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun nakit alacakları üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ve işlemiş faizin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında Cari hesap dökümünde bahsi geçen faturaların çoğunluğu müvekkiline teslim tebliğ edilmediğini, bazı işlerin hiç yapılmadığı halde yapılmış gibi görüldüğünü, karşılıklı sözlü anlaşma ile belirlenen ve buna göre ödemesi çekle gerçekleştirilen iş ve tamir ile ilgili davacı fazladan fiyatlandırma yaparak müvekkilini borçlu çıkarmaya çalıştıklarını, davacı firmanın bir çok faturayı müvekkiline tebliğ etmediği gibi icra takibine konu faturaları icra dosyasına da iş bu dava dosyasına da sunmadığını, bu nedenle icra takibine itiraz edilmiş usulsüz tebligat nedeni ile—-davası açıldığını yapılan usulsüz tebligat nedeni ile mahkeme öğrenme tarihini tebliğ tarihi olarak değerlendirerek takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle huzurda açılan davanın reddine karar verilmesini davalı yararına davacının kötü niyetli olması nedeni ile % 20 tazminata hükmedilmesini , yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacıya tahmilini müvekkil tarafından — dosyasında fazladan ödenen çek tazminatı tutarı — mahsubunu talep etmiştir.
DELİLLER: —–, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvurmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
—– talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.——— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu —- sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış, dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Bilirkişinin — tarihli raporunda; davacının defterlerini ibraz etmediği, davalı —- yıllarına ait defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı belirlenmiştir. Davalının —defterlerinde; davacı ile ticari ilişkisi ile ilgili herhangi bir kayıt tespit edilemediği,— nolu yevmiye maddesi ile kayıt altına alındığı, — nolu yevmiye numarası ile kayıt edildiği, —- tarihinde —— yevmiye maddesi ile kapatıldığı, kapatma işleminin ters kayıt yöntemi uygulanarak gerçekleştirildiği ve verilen çeke ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı, davacının defterlerini ve davalıya kesmiş olduğu faturaları ibraz etmediği, —yıllarına ait —- sunduğu, davacının davalıdan — tarihi itibariyle —- çek tahsil ettiği, — incelendiğinde cari hesabın muhasebe tebliğine uygun olarak brüt şeklinde tutulmadığı, cari hesap alacağının —- olarak gösterildiği, taraflar arasında cari hesap uyuşmazlığı saptanmakla birlikte cari hesap borcu veya alacağının tespiti, davacının kesmiş olduğu faturaların ve ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle net olarak saptanamamış olduğu tespit edilmiştir.
Davacının yemin deliline dayandığı anlaşılmış ve davacıya yemin delili hatırlatılmıştır. Davacı yemin deliline dayanarak yemin metni hazırlamış ve karar durulmasında bulunan davalıya davacının hazırlamış olduğu yemin metni okunmuş davalı —- beyanında; ——– tamir işleri karşılığında tahakkuk eden bedellere ilişkin, dava konusu —— miktarındaki cari hesap da dahil olmak üzere davacıya hiçbir bakiye borcum bulunmamaktadır. —- yılı ticari defterlerimde belirtilen —- tutarındaki — nolu yevmiye maddesi ile kayıt altına alınan fatura, —nolu yevmiye numarası ile kayıt edilen fatura, —- nolu yevmiye maddesi kayıtlı fatura alacaklarının bulunmadığına, tüm dava dosyası kapsamında gerçeğe uygun cevap vereceğime, hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim” şeklinde yemin etmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı tarafında davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklı alacağını tahsili amacıyla —- sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış ise de, davacının ticari defter ve kayıtları ile dava ve takip konusu faturaları bilirkişi incelemesine esas olmak üzere sunmadığı ve sunmuş olduğu —yıllarına ait cari hesap ekstresine davalının —- borçlu olduğu gözükmüş ise de, davalının incelenen defter ve kayıtlarında davalının davacıya borçlu olmadığının tespit edildiği, bu anlamda kayıtlar arasında uyumsuzluk olduğu, davacının defterlerini sunulmaması nedeniyle davalının tutmuş olduğu defterler esas alınarak davalının davacıya borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Yine davacının yemin deliline dayanmış olması kendisine hatırlatılmış davalı da karar duruşmasında yemin ederek dava ve takip konusu faturalarla ilgili davacıya borçlu olmadığına dair yemin etmiş olup davacının davasını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken — karar ve ilam harcına peşin alınan —- harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 4.080 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) —–bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda —–tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davalı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile —- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2021