Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/585 E. 2021/965 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/585 Esas
KARAR NO: 2021/965
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 23/07/2020
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından üretimi ve satışı gerçekleştirilen — sıra nolu —— şubesine teslim edildiğini; müvekkili tarafından——– ulaştığında kullanılamaz durumda olması nedeni ile müşteri tarafından teslim alınmadığını ve taraflarına iadesinin sağlanması için işlem yapıldığını, makinanın hali hazırda atıl bir biçimde müvekkili şirket uhdesinde bulunduğunu, — —- tarafından bir tutanak tutularak —-çeriğinin kırık olduğu, ambalajın yetersiz olduğunun belirtildiğini ve müvekkilinin kapısına iş bu makinanın terk edilerek gidildiğini, iş bu tutanak içeriğinde hiçbir suret ile müvekkili şirket yetkililerinin” imzasının ve kabulünün bulunmadığını, ortada paketlemeden değil gerçekleştirilen taşıma hizmetindeki eksik, kusur ve ayıplardan kaynaklı bir zarar olduğunu; konu ile ilgili olarak —- tarihinde davalı yana mail yolu ile ulaşılmaya çalışıldığını ve durumun bildirildiğini, ancak müvekkili şirkete konu ile ilgili olarak bir dönüş olmadığını ve zararın da karşılanmadığını, doğan zararlarının tazmini için davalı yan aleyhine —–keşide edildiğini ve ihtarnameye cevap verilmediğini, yaşanan bu durum sonrasında müvekkili tarafından müşterisine aynı makinenin bila bedel ile gönderildiğini, yeni makinenin de taşıma hizmetinin davalı yanca sunulduğunu, davalı yanca gerçekleştirilen eksik, kusurlu ve ayıplı taşıma hizmeti nedeni ile bakiye hakları mahfuz kalmak kaydıyla dava konusu makinanın bedeli olan —-paralara işleyecek faizi ile birlikte ve davalı yana ödenen taşıma bedellerinin ve müvekkili şirketin doğan zararları için —- dava tarihinden bu yana işleyecek —– faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve ücret-i vekâletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket sektöründe öncü bir firma olup, mezkûr taşımada müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiçbir bir kusur bulunmadığını, göndericinin, içeriğin hassas olduğu konusunda müvekkil taşıyana bildirimde bulunmadığını, göndericinin müvekkili şirket aracılığı ile gönderdiği ürünlerin içeriğine uygun olarak paketlenmediğini ve gönderilen ürünlerin içeriğinin doğru olarak bildirilmediğini, gönderen tarafından müvekkili şirkete teslim anında kargonun içeriğinin beyan edilmediğini ve sadece paket ifadesinin belirtildiğini, —–ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini, davacı tarafından —müvekkili şirkete teslim edildiği günün ertesi günü alıcı —- teslim alındığını, teslim alan tarafından —-içeriği ürünlerin hasarlı olduğuna dair herhangi bir ihtirazı kayıdın düşülmediğini, kargoyu alıcısının zilyetliğine bırakmakla sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkili şirket tarafından dava konusu—– hiçbir hasar olmadan alıcısına teslim edildiğini, alıcı tarafından söz konusu —– vidalarının yerine oturmadığı gerekçesi ile—- numaralı —– davacıya iade edildiğini; —– gönderildiğini ve teslim edildiğini, hasara uğradığı iddia edilen makinanın yerinin bildirilerek mahalinde keşif yapılmasını ve hasara ilişkin hesaplamanın bilirkişilerce yapılmasını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: ——–dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) istemine ilişkindir.
Basit yargılamaya tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların vaki davete rağmen sulh olmak istememeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve aynı celse tahkikata geçilerek mübrez ve toplanan tüm deliller incelenip değerlendirilmiş ve duruşmaya katılan taraf vekillerinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 875/1 maddesinde “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” denilmek suretiyle taşıyıcının sorumluluğu düzenlenmiş, sorumluluktan kurtulma halleri 876 ve 878 maddelerinde, sorumluluğun sınırı ise 882 maddede belirtilmiştir.sorumluluktan kurtulma halleri 876 ve 878 maddelerinde, sorumluluğun sınırı ise 882 maddede belirtilmiştir. 886. madde de ” Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” denilmiştir.
6102 Sayılı TTK.’nın 876 Maddesinde;” (1) Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur,” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK.’nın 886 Maddesinde;”(1) Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz,” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda anlan yasal düzenlemeler ,yapılan yargılama ve toplanan deliler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı şirketin faturaya göre sabit olduğu üzere —– bedelli —- makinesini satış sözleşmesi gereğince müşterisine ulaştırmak için taşıma sözleşmesi yaptığı ve makinayı teslim ettiği teslim fişine göre açıktır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın özü kusur, hasar ve tazminat üzerinde yoğunlaşmaktadır. Mahkememizce taraf vekillerince gösterilen deliller celbedilerek dosya rapor verilmesi için alanında uzman bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle ; taşımaya konu makine üzerinde yapılan incelemeye göre makinenin tamir ve onarımının mümkün olmadığı, hasarın taşıma sırasında meydana geldiği, değerinin ——olarak kabul edilmesi gerektiği, hasarlı ürünün taşma ve geri alma masraflarının da iade edilmesi gerektiği yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilerek vaki itiraz ve beyanlar da değerlendirilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede ve incelemede, davalının taşınması için teslim aldığı kargoyu alıcıya aynıyla teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği, kargonun içeriğinin taşıma sözleşmesi kapsamında bir öneminin bulunmadığı, davalı şirketin taşıma alanında faaliyet gösteren bir şirket olması hasebiyle basiretli davranma yükümlülüğü altında bulunduğu, davalının sorumluluktan kurtulmasına ve sınırlandırılmasına yarayan somut bir bilgi, belge ve delil de bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan makineye ait fotoğraflar ve bilirkişi raporunda yapılan tespit ve fotoğraflar ışığında taşımaya konu makinedeki hasarın ancak pervasızca davranışın eseri olabileceğinden sorumluluktan kurtulma ve sınırlama hallerinin söz konusu olamayacağı, böylece davalının doğan zararı ve bu uğurda yapılan tüm masrafları tamamen, aynen ve nakden tazmin etmesi gerektiği düşünülmüştür. Binaenaleyh; dosyaya mübrez tüm deliller ve özellikle benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının davasını TMK,6 ve HMK,190.maddeleri nazarında ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle taleple bağlılık ilkesi, tarafların tacir sıfatına ve temerrüt olgusuna göre faiz tür, oran ve başlangıç tarihleri de gözetilerek davanın kabulü ile;——uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden bir yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki —– üzerinden hesaplanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aynı zamanda yapılan masraf toplamı olarak —— de dava tarihinden itibaren ——–değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine de hükmedilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, aynı yasanın 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhinde hüküm verilen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—– dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca ——– aynı yabancı para türünden bir yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki —-üzerinden hesaplanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)—- dava tarihinden itibaren yıllık —— oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 738,92 TL karar ve ilam harcından 184,73 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 554,18 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 184,73 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet ücreti ve 83,00 TL posta masrafı ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 929,93 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yüzüne karşı ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——–Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021