Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/580 E. 2020/558 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/580
KARAR NO : 2020/558

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında İstanbul—-. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen —- Karar sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle, davalı —-, tasfiye işlemleri usulsüz sonlandırılan —— ünvanlı şirketin tasfiye memuru olduğu, söz konusu şirket aleyhine inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin açılan davanın Ayvalık ———Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü, söz konusu davanın yargılamasının devam ettiği, o davada davalı olan şirketin terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu —— Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı —— tebligat yapıldığı halde bu davalı adına gelen olmamış ve cevap verilmemiştir.
Davalı-tasfiye memuru … vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde tasfiye sürecinde her hangi bir alacak başvurusu yapılmadığı için şirketin ihyasını gerektirir bir durum olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Dava TTK. 547. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilmiş olan —– Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava nedeniyle ihya edilmesinin gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü içermektedir.
—- cevabına göre söz konusu şirketin TTK. 547. Maddeye göre 06/11/2017 tarihinde terkin edildiği, son tasfiye memurunun … olduğu, şirketin adresinin —– olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen Ayvalık——— Asliye Hukuk Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından söz konusu davalı şirket aleyhine açılan dava olduğu, yargılamasının devam ettiği ve 13/02/2020 tarihli duruşmada alınan ara karar ile davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği — sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ticaret sicil kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu —- Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülerek yeni bir tasfiye memuru atanmamış ise de yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı … ———, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)—– sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ‘——– Esas sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere —– — yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru davalı … tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın ——- tescil ve ilanına,
2-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı ——-yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere yapılan toplam 171 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080 TL maktu avukatlık ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere mazereti kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda, davalı … vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.