Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2021/842 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/577 Esas
KARAR NO: 2021/842
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/07/2020
KARAR TARİHİ: 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– olduğu, davalının ise —-şahıs şirketi olarak —– yapan bir tacir olduğu, davalının müvekkilinden aldığı demirleri satmak veya ferforje işleri yaparak hizmet vermek suretiyle kazanç elde ettiği, müvekkili ile davalı arasında ticari güven esaslarına dayanılarak cari hesap usulü ile ticari alışveriş olduğu, müvekkilinin — alacaklı olduğu, davalının —-sonrasında işlerinin bozulmasını göstererek müvekkiline olan cari hesapta kalan —ödemediği, —- yılına kadar bir takım ödemeler yapıldığı ancak son olarak müvekkilinin kendisinden —- bakiye alacağı kaldığı, davalı hakkında son faturası olan —- sayılı fatura dayanak gösterilmek suretiyle — tarihinde —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu iş bu icra takibine —- tarihinde herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle itiraz ettiği ve takibin durduğu ileri sürülerek davalarının kabulü ile kalan anapara alacağı olan ———–davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi, Yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafa usulüne uygun olarak imza makabili teslim edilen bir mal bulunmadığı gibi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş fatura da bulunmadığı, fatura tek başına alacağın kanıtı olmadığı, faturanın temel ilişkisinin ispatı gerektiği, tek başına fatura düzenlenmesi ve/veya yasal itiraz süresi içinde faturaya itiraz edilmemesi akdi ilişkinin varlığına delil teşkil etmeyeceği, davacının davalı müvekkiline mal satıp teslim ettiğini kesin delillerle kanıtlaması gerektiği, akdi ilişkisi kanıtlanmadıkça tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin kabulüne olanak vermeyeceği, bu durumda düzenlenmesi akdi ilişkinin kabulüne olanak vermeyeceği bu durumda irsaliyelerin de incelenerek varsa kimin tarafından imzalandığının davalıyı bağlayıcı hususlarının olup olmadığı değerlendirilip uygun şekilde sonuca gidilmesi savunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: —— sayılı dosyası, bilirkişi raporu, Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvurmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
Davaya konu —— sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış, davalı cevap vermiş ancak bilirkişiye verdiği sözlü beyanında ve yine Mahkememize——tarihli dilekçelerinde “Davacı tarafın iddia ettiği emtia satışı ——yılında gerçekleşmiştir. Müvekkil şahıs firması olduğundan ticari defterleri bugüne kadar saklanmamıştır. Bu ticari defter ibraz edilmemektedir.” şeklindeki beyanları nedeniyle davalı taraf ticari defterleri tarafıma ibraz etmediği için bu hususta herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Böylelikle dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Bilirkişinin—- tarihli raporunda; Davacı tarafın ——– yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı görüldüğünden davacı yana ait —- defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı için davalı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılmadığı, davacı tarafından davalıya kesilmiş — tarih —- sayılı fatura fotokopisi incelendiğinde, işbu faturanın defter kayıtlarında yer aldığı, faturanın toplam bedelinin —– satışını ihtiva ettiği, üzerinde —- hükmünce sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir” şerhini içerdiği, ancak faturanın davalı yana teslim edildiğine dair fatura üzerinde bir kayda rastlanmadığı, davacıya ait —– dairesinden celp edilerek dosya kapsamına sunulduğu, bu kayıtlara göre,—- mal satışının kayıtlı olduğu, davalıya ait—- celp edilerek dosya kapsamına sunulduğu, bu kayıtlara göre, 1. Sırada Davacının kayıtlı olduğu, — belge ile toplamda — hizmet tutarında alış yaptığı, her iki tarafın — birbirleriyle uyumlu olduğu, davacının — davalıya kestiği toplam fatura adedinin de — olduğu, bu nedenle tarafların —- aynı zamanda davacının ticari defter kayıtları ile de uyumlu olduğu, davacı yanın ticari defterlerine göre davalı yandan —- alacaklı olduğu, ancak alacaklının bu alacağından —– talep ettiği, dava dilekçesinde de yalnızca —– takip tarihinden itibaren temerrüde düştüğü iddiası ile faiz talep ettiği bu nedenle asıl alacak yönünden taleple bağlılık ilkesi gereğince —alacaklı olduğu; taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan — asıl alacak, temerrüdün başladığı—— alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı alacak borç ilişkisi bulunduğu, her ne kadar davalı taraf davacıya borçlu olmadığını bildirmiş ise de, dosya içerisinde bulunan ve bilirkişi tarafından da tespit edilen dava ve takip konusu fatura ve irsaliyeler ile tarafların —– alındığında davalının itirazlarının yerinde olmadığı, davacının davaya konu faturalardan kaynaklı teslim hususunu ispat ettiği, yine davalının bakiye borcun ödendiğine dair herhangi bir belge ve bilgi de sunmaması nedeniyle davacının —— tutarında davalıdan alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar taraflar bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçeler sunmuş olsalar ve davacı vekili karar duruşmasında “Bilirkişi raporuna karşı beyanlarımızı ve itirazlarımızı tekrar ediyoruz, davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir. Bilirkişi raporu faiz konusunda eksik inceleme yapmıştır.Ancak her ne kadar bilirkişi raporundaki faiz miktarı ile talebimiz arasındaki fark —— olmakla biz yargılamanın daha fazla uzamaması için rapor doğrultusunda —üzerinden davamızın kabulüne karar verilsin geri kalan — yönünden talebimizden vazgeçiyoruz.” şeklinde davalı vekili de “biz tarafımıza tebliğ edilen —- rapora da itirazlarımızı tekrar ediyoruz, rapor bu hali ile denetime elverişli değildir. Çelişkilerin giderilmesi için ek rapor alınmasını talep ederiz, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuş iseler de dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile —- dava tarihi olan —tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin —- yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında —– sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın —- gereğince tarafların haklılık durumu ve oranı (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında ———- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle —- aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
— dava tarihi olan —- tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin 224,15 TL yönünden talebin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.412,21 TL karar ve ilam harcına 856,89 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.555,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 856,89 TL peşin harç, 52 TL posta masrafı ve 600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.563,29 TL yargılama harç ve giderinden davanın kabul ve red oranına göre 1.556,31 TL harç ve yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafların davacı üzerine bırakılmasına,
5-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve ret oranına göre 1.314,11 TL’nin davalıdan, 5,89 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 7.293,74 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 224,15 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile —— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2021