Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2021/524 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/570
KARAR NO : 2021/524

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——bulunan bir ——- bedelli poliçelerin hamili olduğunu, poliçelerin——-edildiğini, davalı firma tarafından poliçelerin kabul beyanıyla imzalanmak suretiyle bu poliçelerin esas borçlusu konumunda olduğunu, bugüne kadar poliçelerle ilgili olarak keşideciye ya da cirantalara herhangi bir ödemede bulunulmadığını ve geçen süre içerisinde poliçelerin zamanaşımına uğradığını, durum böyle iken poliçelerle ilgili olarak TTK.nun 732. maddesi uyarınca hamili müvekkillerine karşı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca sorumlu bulunduğunu, müvekkili ile dava konusu poliçeleri kabul eden davalı arasında temel ilişki bulunmadığını, müvekkilinin alacak hakkı, dava konusu poliçelerin hamili olması sebebiyle TTK madde 732 ‘den kaynaklandığını, davalı tarafın anılan—- bugüne kadar ödenmemiş olması sebebiyle poliçe bedelleri tutarında sebepsiz zenginleştiğini, sebepsiz zenginleşmediğinin ispat yükünün —- vadeli olması nedeni ile TTK Madde 749 düzenlemesi uyarınca 02/07/2019 tarihi itibari ile zaman aşımına uğradığı —-tarihinden itibaren TTK Madde 732/4 uyarınca 1 yıl içerisinde açılacak sebepsiz zenginleşme davasının zaman—-tarihinde dolmakla birlikte, alacak konusunun mecburi arabuluculuğa tabi olduğunu, süresinde arabuluculuğa başvurulduğunu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-15 düzenlemesine göre arabuluculuk süresinin başlamasından sonra ermesine kadar geçen sürenin zaman aşımı ve hakdüşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağından davanın yasal süresi içinde açılmış olduğunun, — başladığı tarihin —- tarihi olması nedeni ile bu tarihler arasında geçen sürenin zaman aşımı tarihi olan 02/07/2020 tarihine eklenmesi gerektiğini, tarafların anlaşamadıklarını, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını, müvekkili kuruluşun—— sözleşmesi uyarınca teminat göstermekten muaf bulunduğunu belirterek fazlaya dair ve diğer tüm hakları saklı kalmak kaydı ile TTK Madde 732 uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın kabulü ile—- alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek—uygulanan en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki rayiç değer üzerinden hesaplanarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tebligatlar yapılarak taraf teşkili sağlanmış olup, davalı adına duruşmaya gelen olmamış ve cevap verilmemiştir.
İbraz edilen arabuluculuk son tutanağına göre tarafların bir araya geldikleri, sürecin başladığı tarihin 26/06/2020 tarihi olduğu, anlaşmaya varılamadığı ve son tutanağın düzenlendiği tarihin 14/07/2020 tarihi olduğu belirlenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri:
”…
Madde 698- (1) Muhatap, poliçeyi kabul etmekle bedelini vadede ödemeyi taahhüt etmiş olur.
(2) Ödememe hâlinde hamil, —– dahi olsa, poliçeden dolayı 725 ve 726 ncı maddeler gereğince istenebilecek her şeyi kabul edenden doğrudan doğruya isteme hakkını haizdir.
Madde 732- (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.—–
(3) Poliçeden —- olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ilgili maddesi ve fıkraları:
”…
Madde 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. —- başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.

(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde,—- ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde —-kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak ——bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca—- yapılması gereken ——– anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak——– başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dava, davaya—- bedelli—– uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle poliçe bedellerinin davalıdan tahsili talebine ilişkin olup, TTK 732 ‘nci maddesine dayanmaktadır.
Davaya konu poliçelerin yapılan incelenmesinde;
Keşide ——–
Muhatap: ——
Keşide Yeri ve—-
Muhatap: ——- bedelli
olmak üzere iki adet poliçenin —- düzenlenmiş olduğu, her iki poliçede de davalının muhatap konumunda olup poliçeleri kabul ettiği,— davacının hamil olduğu belirlenmiştir.
Tebligata rağmen davalı tarafça her hangi bir cevap verilmediğinden sonuçta davalı tarafça poliçelerdeki imzalara ve poliçelerin özelliğine yönelik bir itiraz söz konusu olmadığı gibi ödeme yapıldığı yönünde de dosyaya her hangi bir beyan ve bilgi yansımamıştır. — olan davalı tarafından bu yönde bir savunma ve ispat varid olmamıştır.
Emsal olduğu bildirilen———- sayılı karar örneği celp edilmiş olup, aynı taraflar arasında görülen benzer davaya ilişkin olduğu ve davanın kabulüne ilişkin karara karşı İstinaf yoluna başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak yukarıya aynen alınan yasal düzenlemeler,– bilgileri, dava tarihi, davalı tarafça yukarıda açıklanan şekilde bir savunma ve ispatın— niteliği, emsal karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde olayda TTK. Madde 732 düzenlemesinde ön görülen şartların gerçeklemiş olduğu kanaatine varıldığından sübut bulan davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Son olarak belirtmek gerekir ki harç yönünden dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerektiğinden kabule konu toplam asıl alacak 122.895,42 EURO’nun dava tarihi itibari ile efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı olan 962.775 TL matrah üzerinden işlem yapılmış ve avukatlık ücreti hesabı yönünden de harca esas alınan bu bedel gözetilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü—- tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca değişik oran— uygulanan en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki kur üzerinden karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Gerekçede açıklanan matrah üzerinden hesaplanan 65.767,16 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 16.441,80 TL peşin harcın mahsubu—- alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine —bağlı olarak — tarafından —- karşılanan— zaruri giderin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 16.579 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Gerekçede açıklanan ve harca esas alınan matrah üzerinden davacı vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 65.189 TL nispi —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.