Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/546 E. 2022/173 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/546 Esas
KARAR NO: 2022/173
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/07/2020
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın, işletmecisi olduğu —içinde bulunan ——müvekkili ile anlaşmış olduğunu, —davalı —– müvekkili tarafından işletildiğini, başlangıçta müvekkilinin faturalarını derhal ödeyen davalı firmanın süreç içinde ekonomik sıkıntıya girdiğini ve — itibarıyla hastaneyi kapattığını, bu sebeple — itibaren müvekkile ödeme yapmayan davalı firmanın —borcu bulunduğunu, ödeme yapılmaması üzerine — ile takip başlatıldığını, davalı yanın itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının müvekkile olan —- borcunun tespiti ile mesnetsiz ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari sicil adresinin —– olduğunu, davada yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin ——- İcra daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle icra dosyasına yapılan itirazın yerinde olduğunu, icra takibinun yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, itirazın iptalinin de yetkisiz mahkemede açıldığını bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, davacı tarafın bir kısım fatura ibraz ederek müvekkil şirketten alacaklı olduğunu ileri sürdüğünü ancak davacı tarafa gerekli ödemelerin yapıldığını, borcun bulunmadığını, davacı yanın talep ettiği faizin fahiş olduğunu beyan ederek öncelikle mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın —– Mahkemesine gönderilmesine, yapılacak yargılama sonucu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —sorguları dosya arasına alınmıştır.
—sayılı dosyasının —- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —–dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari alım satıma dair dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı tarafın icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yapmış olduğu itiraz, ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, HMK 6, 50 ve TBK 89 maddeleri uyarınca hem icra müdürlüğü ve hem de mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, — tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, — ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın —senelerine ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafın — senelerine ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacının incelenen resmi defterlerinde davalıdan — alacaklı olduğu, davalının incelenen resmi defterlerinde davacıya —borçlu olduğu, davacının alacak talebi olarak bakiye kalan—— izaha muhtaç olduğu, davacının iki fatura dayanağı hizmeti verdiğinin/tesliminin ispatı halinde davacının— asıl alacak talebinin yerinde olduğu rapor edilmiş olup, rapora karşı itirazların değerlendirilerek ek rapor sunulması amacıyla dosyanın aynı bilirkişiye tevdii edildiği, —tarihli ek rapora göre, —- iki adet fatura yönünden taraflar arasındaki mail yazışmalarında, davalı firmanın muhasebe yetkilisi tarafından, —-tarihinde davacı şirket muhasebe yetkilisine gönderilen mailde “Merhaba —- bizdeki alacak hesap durumunuz ektedir. Son fatura dahil edilmemiştir. —– görüşüldü maaşları ekleme yaptığınız için uygun olmadığı için personelin hesaplarına yatacağını söyledi bilginiz olsun.” Davacı şirket muhasebe yetkilisi tarafından, —— tarihinde davalı şirket muhasebe yetkilisine gönderilen mailde “Düzeltilmiş —– hak edişi ektedir, sizden haber bekliyorum, yarın sabahtarı kesicem faturanızı” şeklindeki yazışmalardan anlaşılacağı üzere, davacı yanın —- faturaları için davalı yanı bilgilendirdiği, davalı yanın faturalara herhangi bir itirazının olmadığı, davacının —- faturaları ile ilgili davalı yana teslim ettiği kanaati oluştuğu, davacının bu iki faturayı davalı yana teslim ettiğine yönelik görüşün benimsenmesi halinde, davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davacının bu iki faturayı davalı yana teslim etmediğine yönelik görüşün benimsenmesi halinde, davacının davalıdan —- alacaklı olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu,—– adet fatura yönünden de taraflar arasındaki mail yazışmalarından görüldüğü üzere, faturaların davalı tarafa iletilmiş olması, davalı yanın faturalara herhangi bir itirazının olmaması nazara alınarak davacının davalıdan —- alacaklı olduğu kanaatinin mahkememizce hasıl olduğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile —- sayılı takip dosyasında asıl alacak—-üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının—– takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak — üzerinden takibin devamına, asıl alacak —- takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 45.679,68 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 9.135,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.120,38 TL harçtan peşin alınan 551,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.568,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 551,70 TL harç gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 194,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.396,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.738,36 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022