Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. 2022/632 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/540 Esas
KARAR NO: 2022/632
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/07/2020
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, mevcut kaza sonucu—-araçta meydana gelen hasarın, sahibi—— tarafından müvekkiline temlik edildiğini, ——- kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, bu kaza neticesinde müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, ayrıca mevcut kaza sebebiyle müvekkilinin aracında maddi hasar meydana geldiğini, söz konusu hasarın tespitinin bağımsız eksper tarafından yapıldığını, toplam hasar tutarının—-olduğunu, bu hasar alacağı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– ödenmesi gerektiğini, bu hasar bedelinin tespiti için —-ödendiğini, taraflarınca davalıya — tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini ve hasar ödemesinin de yapılmadığını, kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacaklarının şimdilik— değer kaybı bedelinin şimdilik—– ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, ekspertiz ücreti masrafi olarak — yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen —- tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına — sınırlı olduğunu, müvekkili şirket nezdinde ————– kazasına karıştığını ve zarar gören araçta meydana gelen hasar talebiyle—nolu hasar dosyasının açıldığını, yapılan inceleme neticesinde ekspertiz raporu uyarınca —- hasar tazminatı ödemesinin yapıldığını ve müvekkili şirketin başkaca bir borcu kalmadığını, yapılan incelemede davacıya ait aracın — olduğundan yani kaza esnasında —–üzerinde olduğu anlaşıldığından —–bir değer kaybı oluşmadığının tespit edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- uzman bilirkişi,—– alanında uzman aktüer bilirkişi ve otomotiv alanında uzman makine mühendisi bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, —-tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan —— plakalı araçta hasar ve değer kaybı olup olmadığı ve buna bağlı olarak HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak hasar onarım alacağı ve değer kaybı alacağına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi———uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —- tarihli rapora göre dosyadaki——- edilen deliller ışığında, —– etmesi sebebiyle %100 kusurlu olduğu,—- kusurunun bulunmadığı, —– plakalı araç için kaza sonrası parça değişimi, tamir ve işçiliklere ilişkin düzenlenen ekspertiz raporunun meydana gelen kaza, hasar ve işlemler yönünden uygun olduğu, değişen parça bedelleri ile işçiliklerin kadri maruf ve aracın onarımının ekonomik olduğu, araçta herhangi bir değer kaybı oluşmayacağı—- hasar onarım bedeli, değer kaybı tazminat alacağının ve —– tarihinde yapılan —– onarım bedeli alacağının hesaplanıldığı, ancak onarımın eksper raporunda belirtildiği şekilde yapıldığını ispatlar belge/ fatura sunulması durumunda talep edilebileceği, faturada görülen ekspertiz ücreti masrafı —– tanımlı borcun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderler içerisinde kabulü halinde davalı —– talep edilebileceği rapor edilmiş, davacı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi ve ayrıca —- ilişkin iptal kararının irdelenerek ek rapor sunulması amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, —- değer kaybı ile ilgili değerlendirmenin —- yapılmış olduğundan, kök raporda belirtildiği gibi araçta değer kaybının oluşmayacağı, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, ——–doğrultusunda, dava konusu aracın hasarının ———olduğundan,— araç piyasasında değer kaybına sebep olmadığı bilindiğinden, dava konusu araçta yine değer kaybı oluşmayacağı, davalı— yapılan kısmi ödemenin tenzili ile—– onarım bedeli alacağının olabileceği rapor edilmiş olup, davacı tarafça ıslah dilekçesi sunmak için süre istenmesine rağmen dosyaya herhangi bir ıslah dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet kök ve ek raporlarının bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeni bir rapor alınması cihetine gidilmeyerek, hasar onarım hesabına yönelik olarak, davalı— yapılan kısmi ödemenin tenzili ile tespit edilen—— hesabın hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
—- karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının —–asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç ———– araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca davacı tarafça ticari işlerde uygulanan temerrüt faizi talebinde bulunulmuş, kazaya neden olan araç ticari araç olduğundan, ticari temerrüt faizine hükmetmek gerekmiş, her ne kadar kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, dava öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir bilgi, belge, ihtarname tebliğ mazbatası olmadığından dava tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş, yine her ne kadar bilirkişi raporunda ——- hasar onarım alacağı tespit edilmiş ise de, davacı tarafın dava dilekçesindeki hasar onarım alacağı talebinin —–olması ve ıslahla herhangi bir artırım yapılmaması karşısında taleple bağlı kalınarak bu bedele hükmetmek gerekmiş, ayrıca araçta değer kaybı olmadığı tespit edildiğinden, davacının—— değer kaybı talebi sübut bulmamış olup davanın kısmen kabulüne, ayrıca yerleşik içtihatlar uyarınca dava öncesinde yapılan giderlerden ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, toplam—– hasar onarım tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL nispi harcın mahsubu ile kalan 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç gideri, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti, 95,00 TL posta masrafı ve 354,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 2.453,40 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 2.404,33 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.293,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 26,40 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022