Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/54 E. 2021/825 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/54 Esas
KARAR NO : 2021/825

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- istinaden borçluya taksitli ticari kredi kullandırıldığını, müvekkil kurumun sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve alacaklarının teminatı — lehine—, borçlunun müvekkil — alacağına kefil olmak üzere —– müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak borçlu tarafından sözleşmelerde belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ve bu sebeple borçlunun hesaplarının kat edildiğini, asıl borçlu ve kefile muacceliyet ve hesap kat ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihbarnamenin, davalının sözleşme adresine gönderildiğini, sözleşme adresine ulaştığı tarihin, tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “—– gereğince borcun vade tarihinde ödenmemesi ile birlikte bütün alacağın muaccel hale geldiğini ve davalının temerrüde düştüğünü, ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödemeyen borçluya karş— rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, ayrıca borçlulara karşı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesi —- tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız takibe geçildiğini, akabinde borçlularca işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verildiğini, bunun üzerine 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereğince yasal olarak arabuluculuğa başvurulduğunu ancak tarafların anlaşamadığını, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin mahiyetinin ticari nitelikte olup, asıl alacağa uygulanacak olan temerrüt ve akdi faizin de ticari nitelikte olduğunu, davalıların haksız ve yolsuz itirazlarının, tamamen takibi sürüncemede bırakmak amacını taşıyan kötü niyetli itirazla olduğunu ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, —dosyası ile açılmış takibe ve ferilerine yönelik itirazların iptaline ve takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki oranlar üzerinden faiz işletilmesine, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların — dosya arasına alınmıştır.
— icra dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- cevabı dosya arasına alınmıştır.
— hukuku alanında uzman bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, — dosyası, — değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —– başlatıldığı, — itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya,—– rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve genel kredi sözleşmesi—-, davacı banka ile davalı şirket arasında — davalı — müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı ve krediden kaynaklı davalıların borçtan sorumlu olduğu, sözleşme kapsamında davalı şirkete 120.915,00 TL ticari kredinin kullandırıldığı, banka tarafından davalı şirkete gönderilen— döndüğü, sözleşmede — davalı şirketin, ihtarname— temerrüde düştüğü, davalı kefil —– gönderilen ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edilemediği, kredi sözleşmesinde yazan — takipten önce temerrüde düşmediği, —- bilirkişice tespit edildiği, davacı tarafın rapora karşı faiz yönünden itirazlarınn değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişiden ek rapor alındığı, sunulan ek raporda bilirkişinin görüş ve kanaatinin kök rapordaki ile aynı olduğunun görüldüğü, her ne kadar davacı tarafça 138.269,18 TL üzerinden dava açılmış ise de, bilirkişice yapılan hesaplamaya ve mahkememizce de denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınmaya uygun bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre— 130.465,88 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %45 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile— 136.828,09 TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.(takip tarihinden önce temerrüde düşürülmeyen —— müştereken sorumlu tutulması gerekmiştir).
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş — Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir. (takip tarihinden önce temerrüde düşürülmeyen davalı— icra inkar tazminatı ile sınırlı ve müştereken sorumlu tutulması gerekmiştir.)
Ayrıca her ne kadar dava kısmen kabul edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine davalıların katılmadığı, mazeret de göndermedikleri anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden davalılar sorumlu tutulmuş ve dava öncesi— — davalılardan müştereken alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 691,35 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu harca bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalıların —- esas sayılı takip dosyasına yaptıkları İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 136.828,09 TL (130.465,88 TL asıl alacak, 6.059,25 TL işlemiş faiz tutarı ve 302,96 TL — üzerinden takibin devamına, 130.465,88 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %45 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, (takip tarihinden önce temerrüde düşürülmeyen davalı/kefil — — olmak üzere toplam 123.139,06 TL ile sınırlı ve müştereken sorumlu tutulmasına),
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 130.465,88 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 26.093,18 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, (takip tarihinden önce temerrüde düşürülmeyen davalı/kefil —116.776,85 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 23.355,37 TL icra inkar tazminatı ile sınırlı ve müştereken sorumlu tutulmasına),
4-Gerekçede açıklanan sebeple karar tarihi itibariyle alınması gereken 9.346,72 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan — davalılardan müştereken tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince ve gerekçede açıklanan sebeple davacı tarafından İcra veznesine ve Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 2.361,30 TL harç gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 213,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.225,05 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– davalılardan müştereken tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte— tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.