Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/535 E. 2021/987 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/535 Esas
KARAR NO : 2021/987

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili, vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ….—–üzerinde yer alan, davalı … ile akrabalık içerisinde olduğu taraflarınca düşünülen —- işletmekte olduğu bir araç kiralama işletmesinden ———– —- kiraladığını, ayrıca 500,00-TL de kaparo bıraktığını, toplamda 1.500,00-TL ödeme yaptığını, aracı kiralarken müvekkiline, davalı, işletmesinde prosedürün böyle olduğunu, araca bir şey olması ihtimaline karşın teminat gereği böyle bir usul getirdiklerini söyleyerek konuşmalarıyla güvenini kazanıp, müvekkilinin hiçbir şekilde durumu sorgulamasına fırsat dahi vermeden boş bir senede imza attırdığını, bu hususa bizzat tanıklık eden — sırasında müvekkilinin yanında bulunan arkadaşının dinlenmesini talep ettiklerini,– üzerinden 2 yıl geçtikten sonra —- Esas sayılı dosya numarasıyla bir ödeme emri tebliğ olduğunu, ödeme emrini inceleyen müvekkilinin, senedin 78.000,00-TL yazılarak doldurulduğunu gördüğünü ve derhal —- Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulunduğunu, boşa imza attığı senedin iradesi ve bilgisi dışında adeta kiraladığı aracın bedelinden dahi daha çok miktarda bir bedel yazılmak suretiyle doldurulmasından ve aracı kiralamasının üzerinden iki yıl gibi bir süre geçmesinden sonra kendisine ödeme emri olarak gönderilmesinden dolayı şikâyetçi olan müvekkilinin şikâyetine istinaden başlatılan —– numaralı dosyasında soruşturmanın henüz devam ettiğini, yazı incelemesi amacıyla müvekkilinin yazı örneklerinin alındığını, icra takibinin alacaklısı konumundaki davalı … ve müvekkilinin aracı kiraladığı ve bizzat muhatap olduğu şahıs ——yazı örneklerinin alınmasının beklenmekte olduğunu, bu süreçte müvekkilinin sürekli olarak manevi baskı altında olup, icra dosyası kesinleştiğinden sürekli olarak evine hacze gelineceği tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu,— esnasında boş senede imza atmasından dolayı iki sene sonra evine ödeme emri gelen müvekkilinin psikolojik olarak olaydan etkilendiğini, haciz tehdidiyle karşı karşıya olduğundan sürekli bir huzursuzluk içerisinde olduğunu, müvekkilinin maddi durumu iyi olmadığından,—- yazarak adli makamlardan yardım dahi talep ettiğini, kendisine hukuki destek sağlanmasını istediğini, davalının suç teşkil eden davranışları sebebiyle müvekkilinin son derece mağdur durumda olduğunu, —– şirketlerinin araçlara kasko yaptırması zorunluyken kaskosuz ve yasalara aykırı olarak çalışmakta olan davalıya müvekkilininin borcunun bulunmadığını beyanla; fazlaya ilişkin talep, şikayet, dava, talep miktarlarını artırma hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkilinin, davalı ..—- dosyasında borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili duruşmalarda dava dilekçesi doğrultusunda beyanlarda bulunmuş ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında yazılı olarak cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı vekili duruşmalarda özetle; davada senede karşı senet kuralının geçerli olduğunu, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini, iddianın ispat edilemediğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER : —— —- dosyası,Yemin, dosyadaki sair tüm diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 2004 Sayılı İİK’nın 72 Maddesine göre Menfi Tespit/İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Dosya mahkememize—- Karar sayılı görevsizlik kararı sonucunda gelmiştir. Mahkememizce gerekli usulü işlemler yerine getirilmiş ve yargılamaya devam edilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Dosya arasında bulunun—- sayılı dosyası incelenmiş ve dava dosyası ile uyumlu olduğu görülmüştür. Yapılan incelemede Kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla … tarafından … aleyhinde—- bedelli alacaklısı davalı … borçlusu ve düzenleyeni davacı … olan bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı ve icra takibine konu alacağın yargılama sırasında beyana göre ödendiği ve davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Davacı icra takibine dayanak bono dolayısıyla borcunun bulunmadığını işbu bononun araç kiralama nedeniyle boş olarak teminat amacıyla verildiğini ancak kredi borçlarını ödemesine rağmen senedin iade edilmediğini öne sürmektedir. Davalı olayda senede karşı senetle ispat kuralının geçerli olduğunu, davacının iddiasına ispat edemediğini, davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK’nın 72/3 ve akabinde İİK’nın 72/7 maddesi gereğince açılmış dayanak bono nedeniyle borçlu olup olunmadığının tespitine ve ödenen paranın istirdadına ilişkindir.
Bilindiği üzere menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olmadığının ispat yükümlülüğü davacı-borçlu tarafa aittir. Davacı taraf bononun teminat bonosu olduğunu yahut gerçek bir borcu yansıtmadığını 6100 Sayılı HMK’nın 200 ve 201. maddeleri gereği yazılı delil ile ispatlamalıdır. Zira karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Borçlu, bononun teminat bonosu olduğu yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır.Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir.—-karar sayılı kararı, —- karar sayılı kararları )
6102 Saylı TTK’nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkün olup, tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarılırken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğunun yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korumaktadır—– sayılı icra takibine dayanak yapılan senedin TTK’nin 776. maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içerdiğinden Bono niteliğinde kambiyo senedi olduğu ifade edilmelidir. Buna göne dava ve takibe konu bono unsurları itibari ile geçerli bulunmaktadır. Sebepten bağımsız olarak soyut bir hukuki işlem şeklinde olan senetten dolayı borç altına giren kişilerin gerçekte borç ilişkisinin bulunmadığına yönelik iddialarını ispat etmesi gerekmektedir. Bu anlamda genel karine gereğince borç ikrarı anlamı taşıyan bonodan dolayı alacaklı hamilin alacağını ispat etmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu anlaşıldığına göre davacı bu bononun bedelsiz olduğunu dava değeri de gözetildiğinde HMK’nin 200. vd maddeleri uyarınca aynı kuvvet ve mahiyetteki yazılı delillerle ispat etmelidir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için ise; ya senet metninde açık olarak teminatın hangi hususta verildiği belirtilmeli, ya da ayrı bir sözleşmeyle söz konusu teminat senedine atıf yapılarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanmalıdır. Senet üzerine yazılacak olan “teminattır” ibaresi tek başına senede teminat senedi olma— senedidir,” “devredilemez”, “ciro edilemez”, ibareleri tek başına geçersiz olup, hiç yazılmamış kabul edilir. Bir senedin teminat senedi olduğunu ileri süren taraf bunu yazılı bir belge ile ispatlamalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu bononun imzasının inkar edilmediği ve unsurları itibariyle geçerli olduğu, bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı olarak ispat edilemediği, olaya ilişkin İstanbul —– yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, yukarıda açıklanan kambiyo senetlerinin niteliğine göre savın ispat edilemediği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Öte yandan davalı tarafın tanık dinlenmesine muvafakat etmediği gibi davanın niteliği ve değerine göre iddianın tanık ile ispat edilmesi de mümkün görülmemiştir. Bunun üzerine davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline de dayandığı görüldüğünden bu husus ve hak hatırlatılmış yemin teklif edildiğinin beyan edilmesi üzerine gerekli usulü işlemler yerine getirilerek davalıya usulüne uygun olarak yemin davetiyesi gönderilmiş ve davalı duruşmada iddiaya ilişkin soruları cevaplandırmak suretiyle yemini eda ve yeminde ısrar etmiştir. Binaenaleyh, 4721 Sayılı TMK’nin 6. ve 6100 Sayılı HMK’nın 190, 200, 225 vd. maddeleri gereğince ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesine göre tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuş ve 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan (213,47 TL) harçtan mahsubuyla bakiye 154,17 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalı tarafından vekille temsil dışında yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-)Davalı davada kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, ( Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.