Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/534 E. 2020/275 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/534 Esas
KARAR NO : 2020/275

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– sıralarında davalı sürücü … yönetimdeki —- plakalı ticari minübüs —- —-yönünde hareket halinde iken ——–önündeki yaya geçidine geldiğinde sağından karayoluna girerek 5 metre ilerlemiş olan müteveffa —— geçidin hemen yanında minübüsün sağ ön kesimi ile çarpması sonucu şahsın ölümüne sebep olduğunu, ceza yargılamasında davalının asli ve tam kusurlu bulunarak taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan cezalandırıldığını, —— kazası sonucu ölmesiyle müteveffanın eşi çocuklarının maddi destekten yoksun kaldıklarını, her ne kadar davalılardan ———– tutarında destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapılmışsa da söz konusu tazminatın hesaplanmasında yalnızca müteveffanın emekli maaşının baz alındığını, diğer giderleri nazara alındığından aylık gelirinin hesaplananın çok üstünde olduğunun kendilerince tespit edildiğini belirterek trafik kazasında eş ve babasını kaybeden davacılardan …—–için 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tutarlarının belirlenerek tazminat miktarına olay tarihinden itibaren uygulanacak faiz, yargılama giderleri ve ücreti vekaletle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davacılardan müteveffanın eşi olan … için 100.000 TL, ———için 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren uygulanacak faiz, yargılama giderleri ve ücreti vekaletle davalılardan … ve—– müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın trafik kazası sonucunda ölüm sebebiyle maddi ve manevi tazminat talepli açılmış sürücü, işleten ve sigorta şirketine husumet yöneltildiğinden davanın Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmesi dolayısıyla davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden dava konusu kazada müvekkilinin herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, müteveffanın yaya geçidinden 4-5 metre uzaklıkta aniden koşarak karşıya geçmeye çalışması sonucu kazanın müteveffanın kusurundan dolayı meydana geldiğini, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davacıların zararının sigorta şirketince karşılandığını, dava açısından hem genel hem de 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmadığı için zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin talep edilen tazminatları ödemesinin mümkün olmadığını belirterek öncelikle müvekkili aleyhine açılan davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine, itirazlar yerinde görülmediği takdirde esas hakkında öne sürülen hususlar dikkate alınarak manevi tazminat isteklerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacıların müteselsil sorumluluğa dayandığı ve davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmakta olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 109. Maddesi gereğince davanın zaman aşımı olay tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle dolduğunu, bu yönüyle zaman aşımı itirazı bulunduğunu, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarlarının Yargıtay içtihatlarına ve olayın oluş tarihine göre fahiş olduğunu ve kabul etmediklerin, manevi tazminat miktarının zenginleştirme aracı olmayacağını belirterek öncelikle usuli eksiklikler ve husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın tümüyle reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….——-vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, davacıların huzurdaki davanın ikamesinden evvel müvekkili sigorta şirketine başvuru yapmadığını, kanun gereğince maddi hasarlı trafik kazalarında dava yoluna gitmeden evvel sigorta şirketine başvurunun zorunlu hale getirildiğini, davacının müvekkili şirkete yaptığı yazılı başvuru bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına —- plakalı aracın müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğundan davacı yanın manevi tazminat taleplerinden gerek Karayolları Trafik Kanunu gerekse zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi gereğince müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
Davanın —-Hukuk Mahkemesine — tarihinde tevzi edildiği, davacı vekili dava dilekçesi ile İstanbul ———Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere dava açtığı, Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesince “1-Dosyanın sehven mahkememizde esas numarası almış olduğu anlaşılmakla dava dilekçesinde belirtildiği şekilde ——— Mahkemesine gönderilmesine, 2-Mahkememizin işbu esasının bu şekilde kapatılmasına,” dair karar verildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu tevzi bürosu tarafından—- tarihinde tevzi edilen dosya İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin — Esasını aldığı, mahkemenin— sayılı kararı ile; “1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve HMK 20. maddesindeki süre içerisinde talep halinde dosyasının görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,” dair karar verildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu tevzi bürosu tarafından 03/07/2020 tarihinde tevzi edilen dosyanın mahkememizin ——— Esasına kaydedildiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davasıdır.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesine göre: “(1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen 18/A maddesine göre: “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Tüm dosya kapsamından; dava arabuluculuğa el verişli olmakla beraber dava şartı arabuluculuk kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, tazminat davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olmaları da dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekmiştir. Aksinin kabulü halinde hem kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacak hem de uygulamada büyük bir kargaşa yaşanacaktır.
Bu hali ile davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı ve dava konusu tazminat talebi bakımından davanın ilk açılış tarihi olan 19.03.2019 tarihi itibarıyle zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu, dava şartının gerçekleşmediği, bu hususun da hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken ve eksikliği giderilemeyecek bir konu olduğu, 6100 sayılı HMK 114/2 maddesi gereğince özel kanunlardaki dava şartlarının da incelenmesi gerekeceğinden HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.(Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesi—— sayılı ilamı).
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz ön inceleme günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 860,71 TL harcın mahsubuyla arta kalan 806,31 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– gereğince 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi