Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/530 E. 2021/725 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/530 Esas
KARAR NO : 2021/725

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki —-plakalı araç ile dava dışı — plakalı araç arasında meydana gelen kazada müvekkilinin daimi ve geçici sürelerle malul kaldığını,— plakalı aracın davalı sigorta şirketinde — ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilde oluşan maluliyetin tazminine ilişkin davalı —- tarihinde başvuruda bulunulduğunu ancak davalı şirket nezdinde oluşturulan hasar dosyası incelemesi neticesinde müvekkilininin mağduriyetini giderir bir ödeme yapılmadığını,– ve genel şartları nazara alındığında meydana gelen kaza nedeniyle oluşan maluliyet dolayısıyla KTK m.91 ve devamı maddeler kapsamında davalı — bulunan teminat limiti ile sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin sol dirseğinden itibaren kolunu kaybettiğini, —— geçirdiği kaza nedeniyle ağır bir depresyonun içerisine düştüğünü, bu nedenle —- tanzim edildiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle %76 oranında malul kaldığını, rapor doğrultusunda—- yapılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise müvekkilin maluliyetine ilişkin rapor almak üzere dosyanın kaza tarihinde geçerli yönetmelik esaslarına uygun meslekte kazanma gücü kaybına dair sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili ve müvekkilin yerleşim yerine en yakın— sevk edilmesini, dosyanın tazminat hesaplaması için bilirkişiye atanması gerektiğini, davalı Şirket tarafından tazminat talepleri karşılanmadığı için— başvuru numarası ile– tarihinde daimi / geçici iş göremezlik ve bakım tazminatı istemi ile arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını ileri fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilin zararının aktüer bilirkişi vasıtasıyla tespitine kadar şimdilik 5.000,00-TL daimi ve 500,00-TL geçici iş göremezliğin tazmini için toplam 5.500,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — aracın müvekkil şirket nezdinde —- teminat altına alındığını, davacı tarafından—- bakiye tazminat talep edilmiş olmakla, söz konusu başvuru üzerine yapılan yargılama neticesinde alınan— ile başvuru sahibinin taleplerinin usulden reddedilmesi gerektiğini, başvuru sahibi tarafından karara süresi içerisinde itiraz edilmediğinden kararın kesinleştiğini, söz konusu uyuşmazlığın kesin hüküm sebebiyle usulden reddedilmesi gerektiğini, şayet, tahkim yargılaması devam ediyor ise de derdestlik sebebiyle usulden ret kararı verilmesi gerektiğini, huzurdaki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.4’de belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde olup, — tarihinden sonra açıldığını, bu haliyle mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, ayrıca dava öncesi dava şartı arabuluculuğa başvurulmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı, tedavi gideri ve tedavi kapsamında sayılan diğer giderler yasa değişikliği ile — sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında — tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca — şartlara tabi olduğunu, bu sebeple de müvekkil şirket’in anılan zararlardan dolayı herhangi sorumluluğunun olmadığını, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları Ek:2 madde 10 gereğince hesaplamaya ilişkin standartlar ——hükmü uyarınca tazminat hesaplamasında kullanılması gereken — —- hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlendiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davacının zararının artmasında kusuru bulunması halinde hesaplanacak tazminattan müterafik kusurun tenzili gerektiğini ileri sürerek haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, usulden ret sebebi bu aşamada kabul görmeyecek ise yapılacak yargılama sonucunda davanın esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : Arabuluculuk tutanağı, —- Dosyası, ——–Kayıtları,— Heyet Raporu, dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak tüm tarafların katılımıyla ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve — karşın tarafların sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında ise deliller incelenip tartışılmış ve davanın bulunduğu aşama ve talepler gereğince tahkikat sonlandırılarak duruşmaya katılan davacı vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, — veya işletme adı altında veya– kesilen biletle işletilmesi halinde,— teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu,—- kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.—; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması ——— türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Yukarıdaki yapılan genel açıklamalar ve yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında somut olaya baktığımızda; —– sayılı araç sürücüsü dava dışı –davacının sürücüsü olduğu — motorlu aracın karıştığı trafik kazası vuku bulmuş ve davacı ağır şekilde yaralanmıştır. Yargılama sırasında öncelikle dosya kazaya karışan tarafların kusur durum ve oranın tespiti için — gönderilmiş ve rapor istenmiştir.— düzenlenen 30/03/2021 tarihli raporda davacı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu yönünde tespit, görüş ve rapor bildirilmiştir.– taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan itiraz ve talep üzerine dosya bu kere kusur yönünden— görevlilerinden oluşan heyet tarafından hazırlanan 01/06/2021 tarihli işbu raporda da davacı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu yönünde tespit, görüş ve rapor bildirilmiştir. Bu raporda da taraf vekillerine tebliği edilmiş ve beyan ve itirazlar düşünülüp değerlendirilmiştir. Binaenaleyh ; davalı —- sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edilmesi karşısında mahkememizce uygun bulunun ve benimsenen kusur raporları gözetildiğinde işbu davada davalı— tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı sonuç ve kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi — yargılama gideri kapsamında davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 4.90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile—uyarınca—– arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine; işbu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.