Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/529 E. 2021/981 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/768 Esas
KARAR NO : 2021/914

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi tarafından —–araca kusurlu olarak çaprması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sebebiyle meydana gelen hasar bedelinin müvekili sigorta şirketi tarafından ödendiğini, müvekkili — aracın sevk ve idaresini sağlayan sürücünün ehliyetinin olmaması sebebiyle poliçe umumi şartlarının ihlal edildiğini, hasar bedelinin tahsili için —–sayılı dosyasıyla takip başlatılan takibin, davalıların itirazı ile durduğunu, itiraz haksız olduğundan iptali ile takibin devamını ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER: ——– tarih ve ——- Esas sayılı dosyası, —- kayıtları, Bilirkişi Raporu, Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu dava dışı sigortalı araçta meydana gelen hasarın davacı sigorta şirketi tarafından ödenmesi üzerine kazaya sebebiyet veren davalıdan rücuen alacağa ilişkin itirazın iptali davasıdır.
——– Karar sayılı görevsizlik kararı vermesi üzerine Mahkememiz işbu esasına dosya kaydedilmiştir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvuırmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu— getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Bilindiği üzere haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Dosya tarafların kusur durumu, hesap ve sorumluluk konularında rapor düzenlemesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetinin 10/11/2021 tarihli raporunda özetle; 25/02/2019 tarihinde davalı sürücü —–sevk ve idaresindeki —– istikametine doğru sağ şerit üzerinde seyir halinde iken—- ayrımından sola dönmek için aniden manevra yaptığı esnada aracının sağ arka kısımlarına, arkasından aynı yönde sağ şerit üzerinde düz doğrultuda seyir halinde olan davacı sigorta —- çarpışması sonucu iki araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sürücü — kaza mahallinde durmayarak ayrıldığı, bahse konu kaza nedeniyle — plakalı araç sürücüsü davalı —- %75 oranında asli kusurlu olduğu,—— plakalı araç sürücüsü——– %25 oranında tali kusurlu olduğu, bahse konu hasar nedeniyle–araç için davacı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan — ödeme yapıldığı, Poliçe Genel Şartlarının B.4 maddesinde belirtildiği üzere, sigortalı aracın ehliyetsiz sürücü tarafından sevk ve idare edilmesi sonucu kaza meydana gelmiş ise, sigortacı ödediği tazminat miktarı oranında sigortalıya rücu edebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan genel açıklamalar, yapılan yargılama, kaza tespit tutanağı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile;——maliki olduğu ve davalı sürücü ——- sevk ve idaresindeki ——– aracı ile sağ şerit üzerinde seyir halinde iken yol ayrımından sola dönmek için aniden manevra yaptığı esnada aracının sağ arka kısımlarına, arkasından aynı yönde sağ şerit üzerinde düz doğrultuda seyir halinde olan davacı sigorta şirketinin sigortalısı—– sevk ve idaresindeki —–plakalı aracın sol ön köşe kısımları ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında —- araç sürücüsü davalı —– %75 oranında asli kusurlu, —– plakalı araç sürücüsü —-ise %25 oranında tali kusurlu olduğu, bahse konu hasar nedeniyle — plakalı araç için davacı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan Ekspertiz Raporuna istinaden 16.902,00 TL hasar ödemesi yapıldığı, yapılan bu ödemenin bahse konu hasar ile kaza arasında uygun illiyet bağı olduğu, dolayısıyla —maruf olduğu, trafik kaza tespit tutanağından ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere dava konusu trafik kazası yapan — plakalı aracın sürücüsü — araç kullandığı ve kaza sonrası olay yerinden ayrıldığı, Poliçe Genel Şartlarının B.4 maddesinde belirtildiği üzere, sigortalı aracın ehliyetsiz sürücü tarafından sevk ve idare edilmesi sonucu kaza meydana gelmiş ise, sigortacı ödediği tazminat miktarı oranında sigortalıya rücu edebileceği, davacının davalıya rücu edebilmesi için kaza meydana geldiğinde davalının ehliyetinin olmaması veya davalının kazanın meydana gelmesinde ağır kusurunun bulunması gerektiği, somut olayda her iki şartın da gerçekleştiği, tüm bu nedenlerle davacının, TBK madde 49, KTK madde 85, TMK madde 6 ve HMK madde 190 gereğince davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile, davalının —- takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 17.952,24 TL ( asıl alacak 16.902 TL ve işlemiş faiz 1.050,24 TL) üzerinden takibin devamına, asıl alacak 16.902 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Olayın haksız fiilden kaynaklanması, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesine göre davalı yönünden alacağın likit ve muayyen olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine ve davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının da kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının —- takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 17.952,24 TL ( asıl alacak 16.902 TL ve işlemiş faiz 1.050,24 TL) üzerinden takibin devamına, asıl alacak 16.902 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-) Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.226,32 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 216,82 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.009,50 TL karar ve ilam harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 216,82 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 199,30 TL posta masrafı ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.278,32 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 5.100 TL maktu/nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.