Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/526 E. 2022/687 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/526 Esas
KARAR NO:2022/687

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVANIN İLK AÇILDIĞI TARİH:02/10/2019
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ:30/06/2020
KARAR TARİHİ:11/10/2022
— Asliye Ticaret Mahkemesinin—- Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.06.2019 tarihinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı —plakalı araç sürücüsü — kusuru ile meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanarak malul-sakat kalan müvekkilinin uğradığı şimdilik 4.500,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini, arabuluculuk bürosunca 04.09.2019 tarihli yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, 05.07.2019 tarihinde davalı şirkete tazminat konusunda başvurulsa da herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davalıya başvuru tarihini izleyen 15 gün sonrası temerrüt tarihi olduğundan bu tarihten itibaren (22.07.2019) ticari temerrüt faizine-avans faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleriyle birlikte davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yasal başvuru şartı gerçekleşmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddini, davacı tarafından müvekkil şirkete işbu dava konusu talepli hiçbir başvurunun yapılmadığını, yetki itirazında bulunduklarını, sigortadan doğan sorumluluğun araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, maluliyet oranının tespitinin —- tespit edilmesi gerektiğini, şirketin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olmadığını, faiz başlangıcının kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren ve yasal faiz şeklinde olması gerektiğini, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 30.06.2022 tarihli, rapora karşı beyan ve bedel artırım dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde 4.500,00 TL olarak talep ettikleri maddi tazminat bedelinin 4.400,00 TL’sini sürekli iş göremezlik tazminat bedeli olarak, 100,00 TL’sini ise geçici iş göremezlik bedeli olarak kuruşlandırdıklarını, dava dilekçelerinde talep edilen 4.400,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte karşı yan davalıdan tahsiline, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 4.009,16 TL artırarak 4.109,16 TL geçici iş göremezlik tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte karşı yan davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
—-Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/01/2020 tarih —- Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine dair; “1) HMK’nin 116/1-a maddesi uyarınca süresi içinde yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, 2)Davaya bakmakla yetkili mahkemenin —-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,” dair karar verildiği ve dosyanın kesinleşerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—-06.07.2020 tarihli alacağın devrine ilişkin noter evrakı dosyaya sunulmuştur.—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- Hastanesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—raporu dosyaya sunulmuştur.
— konusunda uzman bilirkişi ile — uzman bilirkişi heyeti raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 24.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan— plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki —çarpışması sonucu davacı yönünden HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak geçici ve kalıcı iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasıdır.Dosyada, davacı —06.07.2020 tarihli alacağın devrine ilişkin noter evrakı ile alacağını — temlik etmiş olup, Uyap kayıtları bu verilere göre güncellenmiştir.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları ve taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir— karar sayılı ilamında;”—-haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp iddiasında; —-bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğunu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi;
-11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü,
-11.10.2008–01.09.2013 arası Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
– 01.09.2013–01.06.2015 arası Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
-01.06.2015–20.02.2019 arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik
-20.02.2019 tarihinden sonrası için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” belirtilmiştir.Dosya, maluliyetin ve kusurun tespiti amacıyla — gönderilmiş, 09.03.2022 tarihli —yazısına göre dosya içerinde —bulunmadığından kusur yönünden irdeleme yapılamadığı rapor edilmiş, 05.01.2022 tarihli, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporda, temlik eden davacının kalıcı maluliyetinin olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren iki aya kadar uzayabileceği rapor edilmiş, raporun yukarıda anılan güncel içtihata göre, uygun yönetmelik esas alınarak yöntemince düzenlendiği anlaşıldığından — raporuna itibar etmek gerekmiştir.Dosya, — bilirkişi ve—alanında—bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; sunulan rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası, —raporu ve ibraz edilen deliller ışığında, —plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/a ve 84/h maddelerini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelişinde %100 oranında asli kusurlu olduğu, —-plakalı araç sürücüsü temlik eden davacı —– herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına — tablosu ve AGİ’siz ücret esas alınarak yapılan hesaplamaya göre iki aylık geçici iş göremezlik tazminatının 4.109i16 TL olduğu, davacının maluliyeti bulunmaması sebebiyle sürekli iş göremezlik alacağı bulunmadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesinde 4.400,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.109,16 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmiştir. Hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde kaldığı tespit edilmiştir.
—- karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça ticari işlerde uygulanan faiz talebinde bulunulmuş ise de kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, yine her ne kadar dava dilekçesinde davalıya başvuru tarihini izleyen 15 gün sonrası temerrüt tarihi olduğundan bu tarihten itibaren (22.07.2019) faz işletilmesi, talep artırım dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davalının, başvurunun kendisine tebliğ tarihi olan 05.07.2019 tarihinden 15 günü sonrasına tekabül eden 21.07.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ancak talebin 22.07.2019 tarihi olduğu nazara alınarak bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve temlik edilmeye bağlı olarak davanın kabulü ile, 4.109,16 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 22.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin sübut bulmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 4.109,16 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 22.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin sübut bulmadığından reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 280,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL ile 80,70 TL ıslah harcının toplamı olan 125,10 TL harcın mahsubuyla bakiye 155,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 44,40 TL harç ile 80,70 TL ıslah harcının toplamı olan 125,10 TL harç gideri, 820,00 TL —rapor ücreti, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 331,90 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.677,00 yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.764,96 TL’sinin davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 633,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 686,40 TL’sinin temlik alan davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — uyarınca —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — uyarınca —- vekalet ücretinin temlik alan davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—- Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.