Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/50 E. 2022/123 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/50 Esas
KARAR NO : 2022/123

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından —— tarihinde alacağın tahsili amacıyla ——- —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, — ödemelerin düzenli olarak yapıldığını ancak bakiye alacak olan 11.094 TL’nin ödemesinin geciktiğini ve daha sonra ödeme yapılmayacağının müvekkiline bildirildiğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, daha sonra adi ortalığı oluşturan her iki şirketin icra takibine itirazda bulunduklarını, işbu itirazların kendilerine tebliğ edilmediğini,—- başvurusu yapıldığını, arabuluculuk süreci sonucunda ortaklığı——- icra takibinin o günkü bedelinin—-ödediğini ve bu ödemenin haricen tahsil olarak icra dosyasına bildirildiğini, arabuluculuk şartlarına göre—- müvekkilince ibra edildiğini ancak yine arabuluculuk şartlarına göre Adi ortaklığın diğer şirketi olan —-yönünden icra takibine devam edeceklerini, müvekkil şirketinin davalı şirket adına —– faaliyetleri yürüttüğünü ve yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini ileri sürerek icra takibinin —– üzerinden devamına ve itirazın iptaline, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Huzurdaki davaya ilişkin tebligatın davalı şirkete yapıldığını, bu tebligatın usulsüz olduğunu, faiz hesaplamasında hata bulunduğunu, müvekkilinin davalı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkili tarafından davacıya yapılması gereken tüm ödemelerin yapıldığını, herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : —-sayılı dosyası, Arabuluculuk Tutanağı,— fatura, cari hesap çıktısı, Vergi Dairesi Kayıtları, Ticari Defter ve Belgeler,—kayıtları, Bilirkişi raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılmış, bir kısım tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve öncelikle 6100 Sayılı HMK’nın 320/2 maddesi kapsamında aynı yasanın 114.maddesinde düzenlenen dava şartları yönünden aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas —- Esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının alacaklısının davacı şirket olduğu borçlusunun ise —– görülmüştür. Dosyaya mübrez — tutanağına göre de — dava şartının yine adi ortaklık ile yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın ise——, aleyhine ikame edildiği anlaşılmıştır.
Burada öncelikle — ortaklığa ve sorumluluğu ilişkin kısaca hukuki açıklamalar yapılması faydalı olacaktır. Bu cümleden olmak üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 638. maddesinde; ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça adi ortakların birlikte ya da temsilci vasıtasıyla üçüncü kişilere karşı üstlendikleri borçlardan müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu hükme göre alacağa ilişkin bu davanın adi ortakların müteselsil sorumluluğuna dayalı olarak her birine karşı açılması mümkündür. Ancak sadece adi ortaklık veya — gösterilmemiş ise ——- vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Bilindiği üzere Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu bilgi ve açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde icra takibinin adi ortaklık aleyhinde yapıldığı, davanın ise adi ortaklardan biri aleyhinde açıldığı ve işbu adi ortak aleyhinde yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmakla davanın, 6098 Sayılı TBK’nın 620, 6100 Sayılı HMK’nın 50,51 ve 2004 sayılı İİK’nın 50 ve 58 vd maddeleri gereğince ‘davalı şirket hakkında yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından’; 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/1-2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın, 6098 Sayılı TBK’nın 620, 6100 Sayılı HMK’nın 50,51 ve 2004 sayılı İİK’nın 50 ve 58 vd maddeleri gereğince ‘davalı şirket hakkında yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından’; 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/1-2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 66.20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-13/1 ve 7/2 maddeleri gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından vekille temsil dışında yapılmış yargılama gideri bulunmadığından işbu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ———- arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansın yatırana iadesine, (Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına)
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket temsilcisinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.