Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/5 E. 2020/220 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/5
KARAR NO: 2020/220
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 02/01/2020
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle müvekkilinin————ünvanlı işyerinde çalışır iken gerçekleşen iş kazası sonucu açılan tazminata ilişkin davanın———- İş Mahkemesi’nin ———- Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü ve davalı konumunda olan söz konusu işveren şirketin tasfiye edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu ——-Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı ————- vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Dava TTK. 547. Maddesi uyarınca ———- terkin edilmiş olan ”Tasfiye Halinde—————ünvanlı şirket aleyhine açılan davanın———– İş Mahkemesi’nin ———Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava nedeniyle ihya edilmesinin gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
——– cevabına göre söz konusu şirketin tasfiyeye bağlı olarak ——- tarihinde terkin edildiği, şirketin adresinin —————– olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı, son tasfiye memurunun davalı ———— olduğu belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen ———— İş Mahkemesinin ———– Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan tazminata ilişkin dava olduğu ve davalının ihyası talep edilen söz konusu şirket olduğu, yargılamasının devam ettiği ve ——– tarihli duruşmada alınan ara karar ile söz konusu davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ticaret sicil kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu ————Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak ek tasfiye işlemlerinin şirketin yukarıda belirtilen son tasfiye memuru-davalı tarafından yapılması uygun görülerek söz konusu temsilci tasfiye memuru atanmış olup yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı ———— yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)————–numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ”Tasfiye Halinde ———— ünvanlı şirketin ticaret sicil kaydının, ———- İş Mahkemesinin ———Esas sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere ———- yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru davalı —— tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın ————– tescil ve ilanına,
2-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı ————— yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere yapılan toplam ——- yargılama giderinin tasfiye memuru-davalı ————– alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 3.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin tasfiye memuru-davalı ———— alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı —– yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —————–Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2020