Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/499
KARAR NO : 2023/771
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile dava dışı —– adına krediler açılıp kullandırıldığını, —– doğan borçta sorumlu olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilip icra takibine geçildiğini, borçlunun takibe itirazlarının yerinde olmadığını,—– Kefaletiyle kullandırılan krediye ilişkin olarak —- 08.07.2019 tarihinde 69.284,72 TL tazmin gerçekleştiğini, —- ile müvekkili Banka arasında yapılan protokole göre tazmin olan tutar yönünden de bankanın sorumluluğunun devam etmekte olduğunu,—- tarafından ödeme yapılsa dahi kurum adına tahsil edilmek üzere takip yükümlülüğünün bankalarında olduğunu, takip sonrasında huzurdaki davanın açılışından önce yapılan tahsilatların TBK 100 gereği önce faiz ve ferileirne mahsup edilerek bakiye tutar üzerinden dava ikame edilmesinin yasaya uygun olduğunu, alacağın tahsili için —– İcra Müdürlüğünün —–. Sayılı dosyası üzerinden takipten sonra 153.000 TL tahsilat yapıldığını, Yüksek Mahkeme kararları gereği takipten sonra ancak dava tarihinden önce yapılan toplam 153.000,00 TL tahsilat takip çıkış rakamından mahsup yapılarak huzurdaki dava açılmış olmakla birlikte müvekkili bankanın hak kaybına uğramaması için takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan tahsilatların icra müdürlüğünce takip tutarı, tahsilat tarihi, ve TBK 100. Madde hükümleri dikkate alınarak borçtan mahsup edilmesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle dava tarihinden önce yapılan 153.000,00 TL tahsilat toplamının düşülerek 251.731,57 TL nakit alacak üzerinden iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek takip talebinde belirtilen oranlardan işleyecek temerrüt faizi ile davalı borçlu yönünden icra takibine vaki itirazlarının iptaline, alacaklarının dava tarihi itibariyle tespit edilerek, takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan tahsilatların mahsubunda takip tutarı ve tahsilat tarihleri ve TBK 100. madde hükümlerinin İcra Müdürlüğünce dikkate alınmasına, % 20 icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesine karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça hesabın kat edildiğine dair ihtarnamenin davalı —–ulaşmadığını, bu nedenle hesap kat edilmiş olmadığından icra takibi yapılması ve akdi faiz yerine temerrüt faizi talep edilmesinin yolsuz olduğunu, müvekkili davalı ile davacı arasında usule uygun tanzim olmuş kredi sözleşmesinin bulunmadığını, dava dilekçesinde sözleşmeye atıf yapılmışsa da , ekinde sözleşmenin yer almadığını, sözleşmenin eksiksiz olarak dosyaya sunulması sonrası konuya ilişkin cevapların verileceğini, dava dilekçesi ekinde sunulan kefalete ilişkin evrakın, sözleşme ile bağlantısının bulunup bulunamadığının tespit edilememekle birlikte, davalı borçlunun kendi el yazısıyla “müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğine” dair herhangi bir ibare bulunmadığını, dolayısıyla kefaletin geçersiz olduğunu, hesabın kat edilmediği ve geçerli bir sözleşme ve kefalet bulunmadığını, sözleşme geçerli olsa bile tatbik ve talep edilen faiz oranı fahiş, masraf kaleminin neye ilişkin olduğuna dair açıklama bulunmadığını, inkar tazminatı talebi, alacağın likit olmadığı dikkate alındığında alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenlerle, davanın reddine , yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—-. İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyası, müşteri hesap özetleri, —–Noterliği’nin 28.02.2019 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarnamesi, Genel Kredi Sözleşmesi Sureti, bilirkişi raporları ve tüm dosya sureti.Bankacı bilirkişi —— tarafından hazırlanan raporda özetle; Davacı banka ile davalı asıl boçlu —– arasında, 07.04.2017 tarihinde 500,000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil —— iş bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan kefalet limiti 500,000,00 TL kapsamında sorumlu olduğu, davacı bakımından yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefilin kefalet limiti kapsamında kaldığı, ihtarnamenin davalı kefile 28.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme için 24 saat süre verildiği, davacı bankanın takip tarihi itibari ile 402.123,32 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, bulunan borç tutarının davalı kefilin kefalet limiti kapsamında kaldığı tespit edilmiştir.
Bankacı bilirkişi —– tarafından hazırlanan raporda özetle; İcra takibine konu her iki kredi türü yönünden alacak toplamının ( 325.530,44 TL+78.886,47 TL) 404.416,91 TL olduğu, Davacı Bankanın Takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan 153.000,00 TL tahsilat toplamının düşülerek 251.731,57 TL nakit alacak üzerinden iptali talebinde bulunmuş olup; Buna göre taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı olduğundan hesaplanan toplam alacaktan tahsilat tutarı düşülmek suretiyle (404.416,91 -153.000,00 TL=) 251.416,91 TL üzerinden İtirazın iptali gerektiği, Davacı Bankanın icra takip tarihinden itibaren, Taksitli Ticari Kredi ve Diğer Krd. Yönünden İcra takip tarihinden tahsiline kadar 312.258,70 TL asıl alacak tutarı üzerinden, yıllık % 46,80 oranında, Esnek Ticari Kredi (ETH) ve —- Yönünden 76.692,12 TL asıl alacak üzerinden % 33 oranında —- yayımlanan KK faiz oranları listelerindeki oranları aşmayacak oranda temerrüt faizi talep edebileceği, davalının Kefalet Limiti 500.000,00 TL ile borç tutarından fazla olduğundan doğan borcun tamamından sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
18.07.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki hesaplamalrın aynen geçerli olduğu belirtilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından —– İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
—-. İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi (), ödeme tabloları, hesap hareketleri, ihtarname ve tebliğ şerhleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında 07.04.2017 tarihinde Genel Kredi Sözlemesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki doğduğu, davalı kefilin sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, TBK Madde 583. Ve 584. hükmü kapsamında kefaletin geçerliliği noktasında yapılan değerlendirmede yasaya uygun olarak kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla/bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu ve kefillerin kendi el yazısı ile imzalanan sözleşme şartlarında tarafların mutabık kaldıklarını bildirdiği, davalı kefilin sözleşmenin akdedildiği tarihte şirket ortağı olduğu, —–Noterliği’nin 28.02.2019 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, bilirkişi —– tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre, hesabın kat edilmesi ile tüm banka alacağının muaccel hale geldiği, davalı kefile çıkarılan ihtarnamenin 28.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda 02.03.2019 tarihi itibariyle kefil bakımından temerrüdün gerçekleşmiş olduğu, hesap kat tarihi ile temerrüt tarihi arasındaki süre için akdi faiz uygulanması gerektiği, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan faizler ve fer’ileri dahil olmak üzere toplam alacak tutarının 404.416,91 TL olduğu, Davacı Bankanın Takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan 153.000,00 TL tahsilat toplamı düşüldüğünde bakiye 251.416,91 TL üzerinden takibin iptalinin gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu ile 28.03.2019 İcra Takip tarihi itibariyle Davacı bankanın Spot, Taksitli Ticari Kredi ve Diğer Krd. Yönünden dolayı Davalı Borçludan olan alacağı;
312.258,70 TL asıl alacak,
12.334,22 TL İşlemiş Faiz,
616,71 TL BSMV
320,81 TL İhtar Gideri olmak üzere 325.530,44 TL olduğu ,
Davacı bankanın ise ;
312.258,70 TL asıl alacak,
12.584,03 TL İşlemiş Faiz,
629,16 TL BSMV
320,81 TL İhtar Gideri olmak üzere 325.792,76 TL alacak talebinde bulunduğu,
28.03.2019 İcra Takip tarihi itibariyle Davacı bankanın Esnek Ticari Kredi –ve—- dolayı Davalı Borçludan olan alacağı;
76.692,12 TL asıl alacak,
2.089,86 TL İşlemiş Faiz,
104,49 TL BSMV olmak üzere 78.886,47 TL olduğu tespit edilmiştir.
—-. İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyasına ilişkin kapak hesabında;
22.002,14 TL Tahsil Harcı
44,40 TL Başvuru Harcı
33.292,54 TL Vekalet Ücreti
26,80 TL masraf olmak üzere olduğunun belirtildiği görülmüştür.
TBK’nın 100. maddesinde; “Borçlu faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz,” hükmü düzenlenmiştir. Davaya konu takip talebinde de kısmi ödemelerin TBK’nın 100. maddesine göre öncelikle varsa işlemiş faiz ve masraf ve fer’ilere mahsup edileceği belirtilmiştir.
Bir başka anlatımla TBK’nun 100. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Buna göre, borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemeler ana paradan mahsup edilemez. Anılan maddenin uygulanması için takip talebinde bu yönde ayrıca talepte bulunulması gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça bu husus re’sen dikkate alınmalıdır (Hukuk Genel Kurulu’nun 09/10/2002 tarih ve —- Esas – —- Karar sayılı kararı). Şu halde, TBK’nun 100. maddesi uyarınca, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmiş olması durumunda ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekir.(Yargıtay —-HD.—-Esas,—Karar sayılı içtihadı)
153.000 TL lik ödemenin takip tarihi ile aynı günde yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, öncelikli olarak ödemenin faiz ve ferilerinden mahsubu neticesinde;
14.424,08 TL toplam işlemiş faiz (12.334,22 TL+ 2.089,86 TL )
721,20 TL toplam BSMV (616,71 TL+104,49 TL)
320,81 TL İhtar Gideri
22.002,14 TL Tahsil Harcı
44,40 TL Başvuru Harcı
33.292,54 TL Vekalet Ücreti
26,80 TL masraf olmak üzere 70.831,97 TL faiz ve feriler toplamından 153.000 TL nin mahsubu ile bakiye 82.168,03 TL kaldığı, işbu bakiye ödemenin (312.258,70 TL asıl alacak,76.692,12 TL asıl alacak) toplam 388.950,82 TL den mahsubu neticesinde ise (388.950,82 TL-82.168,03 TL) 306.782,79 TL asıl alacağın kaldığı, davacı tarafça 251.731,57 TL alacak üzerinden davanın ikame edildiği bu haliyle 6100 Sayılı HMK’nin 26, 297/2 maddelesi gereğince davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak takibin ödemenin yapıldığı 28.03.2019 takip tarihinden itibaren devamına alacağa 46,80 temerrüt faiz oranı uygulanmasına, alacağın belirli ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile—- İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı takip dosyasına davalının tarafından yapılan itirazın 251.731,57 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu şekilde devamına,
Alacağa 46,80 temerrüt faiz oranı uygulanmasına,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından takibe konu 251.731,57 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 50.346,31 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 17.195,78 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 2.275,29 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 14.920,49 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 2.275,29 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 814,60 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 39.759,74 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,) Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; —- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.