Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/48 E. 2020/23 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/48 Esas
KARAR NO: 2020/23
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/03/2019
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ: 07/01/2020
KARAR TARİHİ: 17/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın aldığı radyatörün kullanım süresi dolmadan araç seyir halindeyeken patlayarak kullanılmaz hale geldiğini, yerien yeni radyatör alınmak zorunda kalındığını, satın alınan radyatörün garanti kapsamında olduğu halde gizli ayıbın sonradan ortaya çıktığını, kusurlu radyatörün yenisi ile değiştirilmesinin kabul edilmediğini, aracın bir gün süre ile kullanılamaz hale geldiğini, beyanla davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, görev itirazlarının bulunduğunu, tüketici mahkemesinin görevli olması gerektiğini, gizli ayıbın süresi içerisinde bildirilmesi yazılı olarak gerektiğini, davacının yazılı bildirimi olmaksızın telefon ile bildirimle bulunduğunu, günlük kazanç kaybının talebe konu bedel aşırı fahiş oludğunu, araçta çalışan işçilerin günlük ücreti aşırı fahiş olduğunu, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
SAFAHAT
——Asliye Hukuk Mahkemesinin —- esas –karar sayılı görevsizlik kararıyla———- tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-c maddeleri gereğince Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın usulden reddine, 2-Karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının iki hafta içinde mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli ve yetkili ———– ASLİYE TİCARET Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine” dair karar verilmiş, dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava tazminat davasıdır.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesine göre: “(1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen 18/A maddesine göre: “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Tüm dosya kapsamından; dava arabuluculuğa el verişli olmakla beraber dava şartı arabuluculuk kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, tazminat davasının dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekmiştir.
Bu hali ile davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı, dava konusu tazminat talebi bakımından davanın ilk açılış tarihi olan———– tarihi itibarıyle zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu, dava şartının gerçekleşmediği, bu hususun da hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken ve eksikliği giderilemeyecek bir konu olduğu, 6100 sayılı HMK 114/2 maddesi gereğince özel kanunlardaki dava şartlarının da incelenmesi gerekeceğinden HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.(Aynı yönde ——– Adliye Mahkemesi —-Hukuk Dairesi — tarih ———— E-K sayılı ilamı).
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz ön inceleme günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğunda usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi 17/01/202