Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/473 E. 2023/104 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/473
KARAR NO : 2023/104
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2020
KARAR TARİHİ: 08/02/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:
KONU: Müvekkilin davalılara yapmış olduğu elektrik İşi karşılığında yapılması gereken ödemelerinin ödenmemiş olması nedeniyle HMK 107 kapsamında fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla işin teslim tarihinden itibaren 1.000.000,00 TL alacağımızın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tarafımıza verilmesine ilişkin dava dilekçemizin sunulmasıdır.

AÇIKLAMA:
1.Müvekkil yukarıda unvanı ve adresi yazılı işyerinde davalı olan —- adi ortaklığının diğer davalı olan —– aracılığı ile müvekkile —tarafından——- tarihli sözleşme ile davalılara verilmiş olması sonucunda davalılarca yapılan bu işin elektrik tesisatı ve buna bağlı tüm iş ve işlemler müvekkile yaptırılmıştır.
2.Bu iş müvekkil tarafından bitirilip teslim edilmesine rağmen ve yine davalılar tarafından da işin teslimi yapılarak kesin hakkedişin yapılmasına rağmen müvekkilin alacağı olan miktarlar müvekkile ödenmiş değildir. Bu nedenle yapılan bu işin sonucunda ise davalılar tarafından müvekkile alacakları ödenmeyerek müvekkile zarara uğratılmıştır.
3.Yine aynı davalılar tarafından ————– Projesi kapsamında davalılar tarafından yapılan işin aynı şekilde elektrik tesisatı, aydınlatma ve buna bağlı tüm iş ve işlemler müvekkile yaptırılmış olup bunun bedeli de müvekkile ödenmemiştir.
4.Halbuki davalılar tarafından yapılan —– sonucunda müvekkilin alacaklarının ödenmemesi üzerine müvekkilin davalılar ile yaptığı görüşme sonucunda bunun bir hata sonucunda ödeme yapılmadığını ancak birlikte yapılacak olan ——- kapsamında tüm hak ve alacaklarının ödeneceğinin belirtilmesine karşın müvekkil tarafından bu işinde eksiksiz olarak yapılıp teslim edilmesine karşın müvekkile ödemeleri yapılmamış ve müvekkil mağdur edilmiştir.
Oysaki davalılar tarafından bu işinde kesin hak edişleri yapılmış ve ilgili idareden ödemeleri alınmış olmasına karşın müvekkilin alacakları kötü niyetli olarak ödenmemiştir.
5.Müvekkil çeşitli zamanlarda davalılar ile iletişim kurmak istemiş ve uzlaşmak istemiş ise de davalılar hiç bir şeklide buna yanaşmayarak müvekkili huzurdaki davayı açmaya zorlamışlardır.
Bu nedenle müvekkil zorunlu arabuluculuk kapsamında —– başvurmuş ve taraflar arasında dilekçemiz ekinde sunduğumuz ——- Arabuluculuk numarası ile tutulmuş olan anlaşamama tutanağı düzenlenmiş olup müvekkilin huzurdaki davayı ikame etmesinden başka çare kalmamıştır.
6.Tüm yukarıda açıklamış olduğumuz nedenlerle yapılacak olan yargılama sonucunda haklı davamızın kabulü ile likit olan alacağımızın işin müvekkil tarafından davalılara teslim tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ediyoruz.
——-
NETİCE VE TALEP Yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere,
Öncelikle alacağımızın kesin ve ne t belirlenebilir olması için yerinde keşif ve inceleme yapılmasını zorunlu kılması nedeniyle HMK 107 kapsamında fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.000,00 TL alacağımızın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkile verilmesine,
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesinde belirtilen şekilde davacı tarafın yaptığı elektrik işi karşılığının ödenmediği ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla işin teslim tarihinden itibaren 1.000.000 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Ön inceleme duruşmasında yapılan irdelemeye, bu konuda ilgili vekillerden alınan beyana ve dosya kapsamına nazaran davalılardan —– yönünden ünvanda maddi hata yapıldığı ve doğru ünvanın yukarıda karar başlığında belirtilen şekilde olduğu tespit edilmiş olup, —– buna göre düzeltilerek yargılama buna göre yapılıp sonuçlandırılmıştır.
Davalı —– vekili tarafından ibraz edilen ve duruşmada tekrar edilen cevap dilekçesinde adi ortaklığın sözleşme tarafının diğer davalı —–olduğu ve işi başkasına yaptıramayacağına yönelik hüküm bulunduğu ayrıca söz konusu sözleşmelerin hepsinin ihbar olunan şirkete devredilmiş olduğu ileri sürülerek husumet itirazında bulunulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı —– Vekili tarafından ibraz edilen ve duruşmada tekrar edilen cevap dilekçesinde işin tamamının anahtar teslim olarak ihbar olunana devredildiği, davacı ile hiçbir sözleşmesel ilişki bulunmadığı, davacı ile davalı——- arasında imzalanan sözleşmeye müvekkili şirketin taraf olmadığı, müvekkili şirketin davacı ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığı, davanın haksız ve mesnetsiz olduğu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı ——adına cevap dilekçesi sunulmamış ise de bu davalı vekili tarafından ibraz edilen ve 07/07/2021 tarihli duruşmada tekrar edilen 28/04/2021 tarihli olup, gerekli-yeterli kısımları:
”…
KONU : Dava dosyasına karşı beyanlarımızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR
Davacı dava dilekçesinde özetle “Müvekkile —- tarafından———— tarihli sözleşme ile davalılara verilmiş olması sonucunda davalılarca yapılan bu işin elektrik tesisatı ve buna bağlı tüm iş ve işlemler müvekkile yaptırıldığını, kesin hak edişlerin alındığını ve buna rağmen ödeme yapılmadığını iddia etmiştir. Davacının söz konusu iddiaları haksız ve mesnetsiz olup kabulü mümkün değildir. Şöyle ki;
Taşeron firma olan ——Sözleşme uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklerini usulüne uygun şekilde yerine getirmemiştir. 04.01.2017 tarihli sözleşmenin HAKEDİŞ VE ÖDEMELER başlıklı maddesi “Taşeron her ay düzenli olarak hakediş yaparak tahakkuka bağlayacak, tahakkuka bağlattığı hakediş oranında hakediş düzenleyerek, varsa kesintileri——– kesintiler yapıldıktan sonra fatura tarihinden itibaren %20 nakit, geri kalan içinde 90 günlük çek ile —– ödemesi yapılacaktır.” hükmünü içermektedir. Taşeron firma bu sözleşme uyarınca gerekli hakedişleri gerçekleştirmemiştir. Kaldı ki yapılan işe ilişkin sözleşmede belirtilmiş olduğu üzere sözleşmeye konu yapılan işin kesin hakedişi yapılmamıştır. Bu bakımdan bir ödeme talebinde bulunması hukuka aykırıdır. Açıkladığımız nedenlerden ötürü davanın reddini talep ederiz.

SONUÇ VE TALEP: Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve mahkemenin re’sen göz önüne alacağı tüm nedenlerden dolayı haksız ve kötü niyetli işbu davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ederiz.——–şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dilekçe ile davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre ———yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların toplantıya katıldığı ancak anlaşmanın mümkün olmadığı, 19/02/2020 tarihli anlaşmama son tutanağının düzenlendiği, arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.
Dava dilekçesine, cevap dilekçelerine, ön inceleme duruşmasında belirlenen ihtilaf noktalarına ve dosya kapsamına göre dava yukarıda özetlenen dava dilekçesinde belirtilen sözleşmelere dayalı olarak davacının iddia ettiği şekilde hizmet verip vermediği ve bedelin ödenip ödenmediği ile sonuçta dava konusu iş nedeni ile alacağının bulunup bulunmadığı ve her bir davalı yönünden sorumluluğunun olup olmadığı hususlarının aydınlatılmasına yönelik olup, ön inceleme duruşmasında husumet itirazının mahiyeti, davanın niteliği, bu konuda davacı vekilinin duruşmada zapta geçen beyanı, davacı tarafın iddiaları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek nihai kararda bu husus irdelenmek üzere ön inceleme duruşmasının ilerlemesi ve ihtimale göre tahkikat yönünden husumet itirazının reddine karar verilerek ön inceleme duruşması yapılıp tahkikata geçilmek suretiyle husumet itirazının nihai olarak karara bağlanması son karara bırakılmıştır.
Davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran hukuki yarar görülmediğinden keşif yapılmasına ve tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek bu konuda duruşmaya katılan vekillerin de beyanları gözetilerek dosya kapsamına uygun olarak oluşturulan bilirkişi heyeti marifeti ile defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek belirlenen ihtilaf noktaları yönünden yeterliliğe sahip olacak şekilde uzmanlardan oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor temini yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16/03/2022 tarihli:
”…
SONUÇ
Takdiri Yüce Mahkemenize ait olmak beraber, incelenmesi istenen hususlarda yapılan inceleme tespit
ve değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki görüş ve kanaatler oluşmuştur.
1. Davacı ——– ile Davalılardan——arasında düzenlenmiş olan hakediş ve——- onaylı geçici kabul tutanağı doğrultusunda Davalının —— dava konusu elektrik aydınlatma, kablo deplase ve Telekom kablolama ve bu işlere ait inşaat işlerini yapmış olduğu ve geçici kabul işleminin yapılması da işlerin uygun olarak yapılmış olduğunu gösterdiği,
2.Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı
hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu,
3. Davalılardan——- tarafından sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu,
4. Davalılardan——— ticari defterlerini sunmadığı, bu nedenle tarafların ticari defterlerini karşılaştırılamadığı,
5. Davacı yanın ticari defterlerinde, davalı —- tarihi itibariyle kaydi olarak —— alacaklı olduğu, diğer davalılardan ise alacağının görünmediği,
6. Davalılardan —-firmasının, davacı yan ile en son cari hesap hareketinin ——yılında olduğu ve takip tarihi itibari ile davacı ile borç alacak bakiyesinin
bulunmadığı, ticari defterleri ve cari hesabının davacı ile uyumlu olduğu
Son takdir ve karar Yüce Mahkemenize ait olmak üzere arz ederiz
Saygılarımızla 16/03/2022
…”
şeklinde olup sonuç kısmı yukarıya aynen aktarılan raporda yapılan irdelemeye bağlı olarak davacının dava konusu işi yaptığı ve davalı ——- tarihi itibari ile —— alacaklı olduğu, diğer davalılardan ise alacağının görünmediği kanaati açıklanmıştır.
Taraf vekillerinin rapora karşı sundukları dilekçeler, davacı vekilinin ve davalı—– vekilinin itirazları, raporda da belirtilen şekilde davalı —-davalı —– defterlerinin incelenememiş olması hususları birlikte değerlendirilerek ek rapor temini yoluna gidilerek bu konuda defterlerin incelenmesini sağlayacak şekilde 20/04/2022 tarihli duruşmada ayrıntılı ara kararlar oluşturulmuş olup, rapora karşı davalı —–vekilinin verdiği itiraz dilekçesinde ileri sürülen belirsiz alacak davası açılamayacağına ilişkin itiraz yönünden —- Mahkemesi kararı yönünden süre verilerek — nolu ara karar ile belirsiz alacak davası ile ilgili itirazın sonraki duruşmada karara bağlanmasına da karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11/09/2022 tarihli:
”…
SONUÇ
Takdiri Yüce Mahkemenize ait olmak beraber, incelenmesi istenen hususlarda yapılan
inceleme tespit ve değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki görüş ve kanaatler oluşmuştur.
1. Davacı —- Davalılardan —- arasında düzenlenmiş olan hakediş ve —— onaylı geçici kabul tutanağı doğrultusunda Davacının ——- dava konusu elektrik aydınlatma, —– ——ve bu işlere ait inşaat işlerini yapmış olduğu ve geçici kabul işleminin yapılması da işlerin uygun olarak yapılmış olduğunu gösterdiği,
2. Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu,
3. Davalılardan——- tarafından sunulan ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu,
4. Davalılardan ——— tarafından sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu,
5. Davalılardan ——- ticari defterlerini sunmadığı, bu nedenle tarafların ticari defterlerini karşılaştırılamadığı,
6. Davacı yanın ticari defterlerinde, davalı —- firmasından —— tarihi itibariyle kaydi olarak —– alacaklı olduğu, diğer davalılardan ise alacağının görünmediği,
7. Davalılardan —- tarihi itibari ile davacıya kaydi olarak —-borç bakiyesinin olduğu
8. Dava konusu sözleşmede bahsi geçen işin tamamlanması ve kesin teslim tutanağının alınması ile beraber davacı yanın davalılardan —- hakediş kesin kabul tarihinden itibaren kaydi olarak —- alacak bakiyesinin olacağı ama bu hususun takdir ve kararının Sayın Mahkemenize ait olduğu,
9. Davalılardan —- firmasının, davacı yan ile en son cari hesap hareketinin —– yılında olduğu ve davacı ile borç alacak bakiyesinin bulunmadığı, ticari defterleri ve cari hesabının davacı ile uyumlu olduğu Son takdir ve karar Yüce Mahkemenize ait olmak üzere arz ederiz
Saygılarımızla11/09/2022
…”
şeklinde olup sonuç kısmı yukarıya aynen aktarılan ek raporda gerekli irdelemeler yapılıp itirazlar aydınlatılarak davalı—–defterlerinin incelenmesine bağlı olarak kök rapordaki alacak miktarı biraz düşmüş olarak 3.244.536,48 TL hesaplanmak suretiyle diğer hususlar yönünden kök rapor teyit edilmiş olup, sonuçta bilirkişi heyetinin değerlendirmesine ve ulaştığı kanaate göre davacının davalı ——- alacaklı olduğu, diğer davalılardan herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 27/09/2022 tarihli dilekçe ile davayı kısmi dava olarak açtıklarını belirterek davanın buna göre görülmesi istenmiştir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 29/11/2022 tarihli dilekçe ile ve aynı tarihli 38.332 TL bedelli makbuzla harçlandırılmak suretiyle dava ıslah edilerek 3.319.636 TL’ye çıkarılmış olup, davacı vekili ek raporun yukarıya aynen aktarılan sonuç kısmındaki ——– maddeye göre davayı ıslah etmiştir.
Davalı ——– vekili 26/09/2022 tarihli dilekçe ile isticvap talebinde bulunmuş olup, taraf vekillerince ek rapora karşı dilekçeler sunularak beyan ve itirazlarda bulunulmuştur.
Davalılar vekilleri tarafından ıslah dilekçesine karşı ibraz edilen cevap dilekçelerinde kısmi dava olmayacağına ilişkin itirazlarda bulunularak zaman aşımı itirazında da bulunulmak suretiyle ıslahlı davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Islah harcının eksik yatırılmış olması nedeni ile harç ikmali ve isticvap talebi ile ileri sürülen itirazlar yönünden alınan beyanların, isticvabın ve oluşturulan ara kararların yer aldığı 28/12/2022 tarihli duruşma tutanağının buraya aynen aktarılması uygun görülen gerekli-yeterli kısımları:
”…
Davacı şirket temsilcisi—- Vekili —-, Davalı —- Vekili —, Davalı —-Vekili —- ile —— duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
İhbar olunan —–vekili tarafından —- üzerinden mazeret talep edildiği ve yeni duruşma günü ve saatini —– öğreneceğini belirttiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 29/11/2022 tarihli dilekçe ile davanın ıslah edildiği, dava değerinin 3.319.636 TL’ye yükseltildiği, aynı tarihli makbuza göre 38.332 TL ıslah harcı yatırıldığı ancak harcın eksik olduğu, 1.281,55 TL harç eksiğinin ikmal edilmesi gerektiği anlaşıldı.
Islah dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı —– vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı cevap verildiği ve zaman aşımı itirazında bulunduğu; davalı—-vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı cevap verildiği ve zaman aşımı itirazında bulunulduğu; davalı —— tarafından ıslah dilekçesine karşı cevap verildiği ve zaman aşımı itirazında bulunulduğu; ihbar olunan vekili adına ıslah dilekçesinin 14/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal sürenin bugün mesai bitimi itibari ile dolacağı anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu: Zapta geçen ıslah dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, harç ikmali için süre istiyoruz, ıslah dilekçemize karşı verilen cevaplar yönünden cevapları kabul etmiyoruz, zaman aşımı itirazı da yerinde değildir zira bize göre taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu için 10 yıllık zaman aşımına tabidir, zaman aşımı süresi dolmamıştır, ayrıca 27/09/2022 tarihli dilekçemizde belirttiğimiz gibi davamız kısmi davadır ve bu nedenle ıslah ederek harç yatırdık, dedi.
Davalı —– Vekilinden soruldu: Zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, zapta geçen dilekçemizde, rapora itiraz dilekçemizde ve cevap dilekçemizde ileri sürdüğümüz bütün itirazlarımızı tekrar ediyoruz, dedi.
Davalı —–Vekilinden soruldu: Zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, zapta geçen dilekçemizde, rapora itiraz dilekçemizde ve cevap dilekçemizde ileri sürdüğümüz bütün itirazlarımızı tekrar ediyoruz, dedi.
Davalı——-Vekilinden soruldu: Zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, zapta geçen dilekçemizde, rapora itiraz dilekçemizde ve cevap dilekçemizde ileri sürdüğümüz bütün itirazlarımızı tekrar ediyoruz, dedi.
Davalı —–Vekilinin 26/09/2022 tarihli rapora karşı itiraz dilekçesindeki isticvap talebi ve davacı temsilcisinin hazır olması gözetilerek davacı temsilcisi huzura alındı, soruldu.
Davacı temsilcisi — beyanında : ben şirketin kuruluşundan buyana şirketin sahibi ve temsilcisiyim. Bana okuyup inceleme imkanı verdiğiniz ve açıkladığınız davalı —–Vekilinin 26/09/2022 tarihli dilekçesi ve ekindeki ödemeye ilişkin belgeleri inceledim, belgeler doğrudur, bu belgelere ve bu dilekçeye konu toplam 75.000 TL ödeme başka bir sözleşme nedeni ile yapılmıştır, 75.000 TL’lik bu ödeme eldeki bu davaya konu değildir, söz konusu 75.000 TL’lik ödeme kızım —– ait olan olan—–ünvanlı şahıs firması ile davalı ——arasındaki başka bir sözleşme nedeni ile bana ödenmiştir. Benim kızıma ait söz konusu şahıs firmasında ortaklığım ve temsilciliğim söz konusu olmamakla birlikte kızımın bende vekaleti var, vekaletle iş yapıyorum, söz konusu para kızımın firması için bana ödenmiş ve eldeki bu davayla ilgisi olmayan paradır, kızımın şahıs firmasının ——– kaydı yoktur, dedi. Beyanı okundu, imzası alındı.
Davacı Şirket Temsilcisi ——-
Davalı —— Vekili: isticvap yönünden müvekkille görüşüp beyanda bulunmak için süre istiyoruz, dedi.
Dosya incelendi:

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İhbar olunan vekilinin mazeretinin kabulüne, yeni duruşma günü ve saatini——– öğrenileceğinden bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
2-İhbar olunan yönünden ıslah dilekçesine karşı beyan süresinin dolmasının beklenmesine,
3-Islah yönünden eksik 1.281,55 TL harcın ikmal edilmesi için davacı vekiline gelecek duruşma gününe kadar kesin süre verilmesine, aksi halde ıslah talebinde bulunulmadığının kabul edileceğine ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
4-Belirsiz alacak davası, bunun kabul görmemesi ihtimalinde davacı tarafa bu konuda süre verilerek kısmi dava imkanının sağlanması ile ilgili —– kararı ve buna bağlı yargısal uygulama ile davacı vekilinin —– tarihli dilekçesi ve zapta geçen beyan gözetilerek davanın kısmı dava olduğuna, yargılamanın buna göre yapılıp sonuçlandırılmasına,
5-Yukarıdaki karara da bağlı olarak belirsiz alacak davası ile ilgili usuli itirazların reddine,
6-Harcın ikmal edilmesi ihtimalinde ıslah yönünden zaman aşımı itirazlarının gelecek duruşmada karara bağlanmasına,
7-Rapora itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına,
8-Harcın ikmal edilip edilmemesinden bağımsız olarak ve bütün ihtimaller yönünden tahkikatın tümü hakkında istiyorlarsa yazılı beyanda bulunmaları için taraf vekillerine 2 hafta süre verilmesine,
9-Yukarıdaki kararların mahiyeti gözetilerek bu tutanak örneği eklenmek suretiyle duruşma günü ve saatinin ihbar olunan vekiline de tebliğine, davacı avansının kullanılmasına,
10-İsticvap yönünden davalı ——– Vekiline talebi gibi 2 hafta süre verilmesine,
11-İsticvaba konu dava dışı sözleşme örneğinin ibrazı yönünden davacı temsilcisine ve davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde isticvabın ifade edilen sözleşme olmadığı kabul edilerek buna göre değerlendirilip etkisinin buna göre tartışılacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
12-İsticvapta belirtilen şahıs firmasının ticaret sicil kaydı olmadığı belirtildiğinden bu konuda başkaca bir araştırma yapılmasına gerek olmadığına,
13-Bu arada davacı vekili söz alarak isticvaba konu firma aleyhine açılan dava olduğu ve mahsuba konu bedelin o dava konusu olduğuna ilişkin beyanda bulunması ve dosyanın ——- olduğunu belirtmesi üzerine bu dosyaya müzekkere yazılarak dosyanın tamamının UYAP içeriğinin istenmesine,
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Zaman aşımı itirazının karara bağlandığı ve isticvaba konu 75.000 TL’nin irdelendiği bir sonraki duruşma tutanağının gerekli ve yeterli kısımlarının buraya aynen alınması uygun görülmüş olup, söz konusu 08/02/2023 tarihli duruşma tutanağının gerekli-yeterli kısımları:
”…
Davacı şirket temsilcisi—– ve Vekili —-, Davalı —- Vekili —- ile davalı—Vekili ——- duruşmaya katıldılar. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Davalı—— vekilinin —- üzerinden mazeret bildirdiği ve yeni duruşma gün ve saatini —– öğreneceğini belirttiği anlaşıldı.
İhbar olunan —— vekilinin—– üzerinden mazeret bildirdiği ve yeni duruşma gün ve saatini —- öğreneceğini belirttiği anlaşıldı.
Önceki duruşmada alınan —- nolu ara karar dışındaki ara kararların yerine geldiği, zapta geçen mazerete göre bu —- nolu ara karar gereğinin de yerine gelmiş sayılması gerektiği, taraf vekillerince ara karar doğrultusunda tahkikatın tümü hakkında dilekçeler ibraz edildiği, eksik harcın ikmal edilmiş olduğu, —– sayılı dosyasına yazılan müzekkereye verilen cevaba ve eklerine göre önceki duruşmada alınan isticvabda geçen —–yönünden esas alınıp gözetilmesi gereken bir beyan ve içerik bulunmadığı anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu: zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, mazeretlerin içeriğine göre depremle ilgili olmadığı anlaşıldığından mazeretleri kabul etmiyoruz, davayı uzatmaya yöneliktir, karar verilmesini istiyoruz, dedi.
Davalı ——-Vekilinden soruldu: zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, mazeretlerin takdirini Mahkemeye bırakıyoruz, dilekçemizi tekrarla dilekçemizde belirttiğimiz şekilde ara karardan rücu edilmesini istiyoruz, dedi.
Davalı —– Vekilinden soruldu: zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, mazeretlerin takdirini Mahkemeye bırakıyoruz, dedi.
Dosya incelendi:GGD:
1-Zapta geçen mazeret taleplerinin içerikleri, davaya karşı bütün savunmaların yapılmış olması ve davalı ——-vekili tarafından ara karar doğrultusunda tahkikatın tümü hakkında 04/01/2023 tarihli dilekçe ile bütün savunmalarını yaparak usuli itirazlarını da dile getirmiş olması, davanın niteliği, davacı vekilinin zapta geçen itirazı, mazeretlerin yaşanan felaketle bir ilgisinin olmaması, hedef sürelere ilişkin müşterek sorumluluk ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek yerinde görülmeyen mazeret taleplerinin reddine,
2-İşlem sonucu ——– üzerinden öğrenileceğinden bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Kısmi dava olmayacağına ilişkin itiraz yönünden daha önce oluşturulan ara karardan dönülmesine yer olmadığına; buna ilişkin itirazın reddine,
4-Davanın niteliği, taraflar arasındaki ilişki, dava ve ıslah tarihleri ile tüm dosya kapsamına nazaran yerinde görülmeyen zaman aşımı itirazlarının reddine,
5-Yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına,
6-Tahkikatın tamamlandığına,
7-Sözlü yargılama hüküm duruşmasına geçilmesine,
oy birliği ile karar verildi, tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Sözlü yargılama hüküm duruşması yönünden soruldu:
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.

Yukarıya aynen aktarılan ilgili ara kararlarda belirtildiği şekilde ——– kararı ve davacı vekilinin davanın kısmi dava olduğuna ilişkin iradesi birlikte değerlendirildiğinde davanın kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılmasına engel bir durum olmadığı sonucuna varılmış olup, ıslahlı dava değerine göre eksik harç da ikmal edilmiştir.
Temin edilen rapor, ek rapor, ileri sürülen itirazların mahiyeti ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı —– dışındaki davalılar yönünden husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığından ve yargılamanın gereksiz yere uzaması dışında bir katkı sağlamayacağı için davalı——- defterlerinin incelenememiş olması yönünden ulaşılan sonucu etkileyecek bir eksikliğin söz konusu olmadığı; davacı vekilinin itirazları ve karar verilmesi talebi de gözetildiğinde itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığı ve temin edilen ek raporun davanın aydınlanması yönünden yeterli olduğu sonucuna varılmıştır.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi*1* yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.——— Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A————
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre——– bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. ———- bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —— bütçesinden karşılanır.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak—— davalı —- arasında imzalanan——-tarihli ——— daha sonra söz konusu iş ortaklığı tarafından ihbar olunana işin devredilmesine yönelik —- tarihli devir sözleşmesi ve bu sözleşmede davalı —- de onayının bulunması; söz konusu iş ortaklığı ile ihbar olunan arasında düzenlenen —– tarihli sözleşme, sözleşmenin ——göre işveren yazılı onayı olmadan işin başkasına devredilemeyeceğine, taşeron kullanılamayacağına ilişkin hükmün bulunması;—– kayıtları, incelenen taraf defterleri, ilgili belediyenin cevabı; dosya kapsamına uygun ve Mahkememizce de davanın aydınlanması yönünde yeterli görülen bilirkişi heyeti kök-ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı —- yönünden davanın ek raporun sonuç kısmında —-Madde de belirtilen—- yönünden kısmen sübuta erdiği ve fakat davacı şirket temsilcisinin isticvabında belirttiği —— gerekli —– içeriği celbedilip incelenen —– sayılı dosyası kapsamına göre —– Esas sayılı davaya konu olduğuna ilişkin hiçbir veri bulunmadığından davacı şirket temsilcisinin beyanına ve temsil durumuna göre bu bedelin eldeki dava yönünden ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varıldığından bu bedelin söz konusu —– mahsup edilmesi gerektiği ve buna göre bu davalı yönünden sonuçta davanın ——-üzerinden kısmen sübuta erdiği; rapor ve ek rapora göre geçici kabul tutanağı doğrultusunda dava konusu işlerin yapılmış olduğuna ilişkin değerlendirme, davalı ——- nolu kesin hakediş olmadığına ilişkin itirazın maddi gerçeklik karşısında sonuca etkili olmadığı, dava konusu işin yapılmış olduğu ve bedelinin ödenmediği, bu davalı yönünden —-üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği ancak diğer davalılar yönünden husumet ehliyetinin bulunmadığı, husumet itirazlarının yerinde olduğu ve husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olup, davalı —— vekilinin 04/01/2023 tarihli dilekçesinde ıslah dilekçesinde faiz istenmediği için faize hükmedilemeyeceğine ilişkin itirazı yönünden yapılan irdeleme sonunda bu konuda ———- sayılı kararı ışığında ıslah talebine konu bedel yönünden de dava dilekçesindeki talebe bağlı olarak faize hükmedileceği anlaşıldığından bu itiraz yerinde görülmeyerek ıslahlı davada kabul edilen bedelin tamamının üzerinden dava tarihinden itibaren faize de hükmedilmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki yukarıda da açıklandığı üzere kabule konu toplam miktar —- ve redde konu miktar ise —- olup aşağıdaki hesaplamalar buna göre yapılmıştır.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A)Davalı —– Hakkındaki dava yönünden:
1-Islahlı davanın kısmen kabulü ile ——- dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabule konu miktar üzerinden hesaplanan 216.511,04 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 17.077,50 TL peşin harç ve 38.332 TL ıslah harcı ile 1.282 TL tamamlama harcının toplamını oluşturan 56.691,50 TL’nin mahsubu ile EKSİK 159.819,54 TL’nin bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak —– tarafından yapılan ve —— Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL zaruri giderin bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin ödenen harçların toplamı olan 56.754 TL harcın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bu davalı yönünden harç dışında yapılan toplam 4.700 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 4.480 TL’ nin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine; geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Bu davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekili için kabule konu toplam değer üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen 246.087 TL nispi avukatlık ücretinin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Bu davalı vekili için redde konu değer üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen 23.515 TL nispi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
B)Davalı —– Hakkındaki dava yönünden:
1-Husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine,
2-Maktu karar harcı 179,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça bu davalı yönünden yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
5-Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması ve buna ilişkin tarife hükümleri gözetilerek sonuçta bu davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
C)Davalı—- Hakkındaki dava yönünden:
1-Husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine,
2-Maktu karar harcı 179,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça bu davalı yönünden yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
5-Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması ve buna ilişkin tarife hükümleri gözetilerek sonuçta bu davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
D)Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere Davacı şirket temsilcisi — ve Vekili —-, Davalı —— Vekili—– ile davalı—–Vekili ——– yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2023