Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/456 E. 2020/425 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/456
KARAR NO : 2020/425

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/04/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, terkin edilmiş olduğu anlaşılan ————————ünvanlı şirketten alacaklı olduğu ileri sürülerek İstanbul ————- İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas, İstanbul ————-. İcra Müdürlüğü’nün———- —————— Esas ve İstanbul ——– İcra Müdürlüğü’nün ——————– Esas sayılı dosyaları üzerinden işlem gören takipler yönünden olmak üzere söz konusu —– ünvanlı şirketin ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı ————– vekili cevap dilekçesinde özetle; konuya ilişkin yasal düzenlemeler hatırlatılarak ——– mevzuata uygun işlem yaptığı ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava şirketin ihyası istemine ilişkin olup ön inceleme duruşmasında yetki hususunun aydınlatılması gerekmiştir.
Temin edilen —–kaydına göre davaya konu edilen ———ünvanlı şirketin —————– adresi olduğu ve bu adresin İstanbul Adliyesinin yargı sınırları içerisinde olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında———–kaydını doğrulayarak yetki irdelemesinin takdirini Mahkemeye bırakmıştır.
Yetki yönünden ilgili yasa maddelerinde:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesine göre; “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
Somut olayda; kesin yetki kuralının geçerli olduğu dava konusu şirketin adresinin mahkememizin yargı alanı dışında olup İstanbul Mahkemelerinin yargı alanında kalması ve TTK. Madde 547 düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde Mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşıldığından davanın yetki yönünden ve usulden reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar resen verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE ve davanın kesin yetki yönünden dava şartı yokluğuna bağlı olarak USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Süresinde başvuruda bulunulması halinde harç ve yargılama giderleri ile avansa ilişkin hususların 6100 sayılı HMK.’nın 331/2 maddesi gereğince görevli ve yetkili Mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde başvuruda bulunulmaması halinde HMK. Madde 20 düzenlemesine bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına yönelik gerekli usuli kararın resen verilmesi gereğinin gözetilmesine,
5-Yukarıdaki hüküm fıkralarında belirtilen ihtimallerde gözetilerek yargılama sonucunda ve resen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse resen yapılacak giderde mahsup edilmek ve HMK. Madde 333 düzenlemesi gözetilmek sureti ile avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.