Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/455 E. 2022/384 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/455 Esas
KARAR NO: 2022/384
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/04/2020
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- arasında —- imzalandığını, —– yer alan iş makinaları için müvekkili şirket tarafından, davalı ——-yaptırıldığını, —- imzalanmasından sonra, mevzuat gereği —- muvafakati ile; bir kısım iş makinalarının yanı sıra dava konusu;—–müvekkil şirket tarafından alt kiralama yoluyla dava dışı —- kiralandığını, söz edilen —–yürüttüğü —-kullanılmak üzere proje sahasına nakledildiğini, —- tarihinde mesai saatleri dışında ve herhangi bir çalışmanın olmadığı esnada, şantiye sahasında park halinde bulunan —- plaka numaralı —- —–, dava dışı —— bilgisi ve görgüsü dışında ve herhangi bir onay ve izin almadan gizlice şantiye dışına çıkarıldığını,—– tarafından izinsiz ve habersiz şantiye sahası dışına çıkarıldıktan sonra; —– yolunda seyir halindeyken virajı alamayarak kamyonun yoldan çıkması sonucu şarampole devrilmiş, tek araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda —- plakalı—– üzerine monteli dava konusu —- oranda hasar ve zarar oluştuğunu, olay yerine gelen —– olarak araç kullandığı tespit edildiğini, aynı gün —- alınan ifadesinde de alkollü olarak araç kullandığı sürücü — kendisi tarafından da ikrar edildiğini, sigorta kapsamında bulunan — plakalı —- üzerine —- —- hasar ve zarar oluşması üzerine, davalı —- ihbarda bulunulduğunu, —-numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması sebebiyle davalı sigorta şirketinden tazminatın tahsili talep edilmiş, ancak müvekkili şirketin bu talebine ilişkin davalı —-tarafından verilen —- tarihli cevapta; “makine kırılması sigortası genel şartları madde 3-k gereği, tazminat ödemesinin yapılamayacağı” belirtildiğini, oysa, emredici olarak düzenlenmiş —- maddesinden de anlaşılacağı üzere; rizikonun gerçekleşmesinde kusurun unsurlarından olan kast ve ihmal kavramları önem teşkil etmektedir ve madde metninde özel olarak düzenlendiğini, rizikonun gerçekleşmesinde ihmal bulunması halinde sigortacının tazmin yükümlülüğü devam etmekte, ancak ——— bulunması halinde sigortacının tazmin borcu ortadan kalktığını, TTK 1429. Maddesinin gerekçesi de—— düzenlenmesini; Maddenin gayesi, sigortadan para almak kastıyla rizikonun gerçekleştirilmesine engel olmaktadır.” şeklinde açıklandığını, sigortalının veya onun yerine kaim olan sorumlu kişinin kastından ve ayrıca sözleşme varsa “ağır kusurundan” mütevellit maddi zıya ve hasarlar—- şeklinde olup, —– dışında kanunun emredici hükmüne aykırı şekilde —- halini de teminat dışı bıraktığını, halbuki TTK 1429. Maddesinde yalnızca tazminat ödenmesini sağlamak amacı olan “özel kast” bulunması halinde sigortacının tazmin borcunun ortadan kalkacağı açık ve seçik bir şekilde belirtildiğini, TTK 1429. Maddesi emredici nitelikte olmasına rağmen, makine kırılması sigortası genel şartları madde 3-k düzenlenmesinin, kanunen emredici hükümlerine aykırı şekilde —- dışında—– halindeki hasarları da teminat dışı bırakılması mümkün olmadığını, davaya konu rizikonun gerçekleşmesinde ne müvekkili şirketin ne de ——– plakalı —-tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla —-bulunması söz konusu olamayacağını, müvekkili şirketin, meydana gelen kaza sebebiyle büyük zarara uğradığı ortada olduğunu,——– zarar oluştuğunu, kazadan sonra müvekkili şirket tarafından mobil vincin tamiratı yapılmış, hasar gören parçaları değiştirilmiş ve tüm hasar toplam —- karşılığı giderildiğini, ancak davalı sigorta şirketi tarafından da zarar karşılanmadığını, dava dışı sürücü — ise; bu kaza sebebiyle ——– nedeniyle görevi kötüye kullanma” suçundan yargılanmış ve hakkında —- hapis cezası ile — cezasına karar verildiğini, dava konusu kaza sebebiyle, çalıştığı şirket tarafından —- tarihinde iş akdi feshedildiğini, dolayısıyla, kendisinin sigortadan para almak kastıyla rizikonun gerçekleştirilmesi gibi bir özel kastı ve menfaati olmasına imkan olmadığını, —uygulamalarına göre; ağır kusur ve kast birbirinden ayrılmakta olup kastın içine ağır kusur dahil edilmemesi yönünde kararlar verdiği görüldüğünü beyan etmiş, davanın kabulü ile her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik; —–tazminat alacağımızın, sigorta şirketine başvuru tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ile masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından müvekkili şirkete yapılan hasar başvurusu üzerine müvekkili şirket tarafından yaptırılan eksper incelemesi neticesi ilgili eksper tarafından; —- tarihinde meydana gelen hasarla ilgili ekspertiz çalışmalarına iş makinesinin bulunduğu teknik servis —- tarihinde gidildiğini, yapılan incelemede işletme makinesinde trafik kazası sonucunda hasar meydana geldiği tespit edildiğini, —- plakalı —— üzerinde bulunan sigorta iş makinesinin işletme personeli — sevk ve idaresinde bulunduğu sırada direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda devrilmesi sebebi ile hasar meydana geldiği ifade edildiğini, teknik servis incelemesinde; hasar konusu makinenin rayiç bedeli —-, ——– olarak hesaplanmış olup sigortalı talebinin daha ekonomik olması sebebiyle onarım bedeli üzerinden değerlendirme yapıldığını, poliçe ekli listesi incelendiğinde hasar konusu iş makinesinin —–listede yer aldığı görüldüğünü,——toplam bedelinin—– olduğu tespit edildiğini, poliçede yer alan makine bedelinde eksik sigorta bulunduğu tespit edildiğini, sigortalı iş makinesinde meydana gelen hasar, kamyonu kullanan personelin ——- olması sebebi ile makine sigortası genel şartları sigortalının veya onun yerine kaim olan sorumlu kişinin kastından ve ayrıca sözleşme varsa ağır kusurundan mütevellit maddi ziya ve hasarlar maddesi gereğince teminat haricinde değerlendirildiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde de olay yerine gelen —- ekipleri tarafından yapılan alkol kontrollerinde, sürücü —- olarak araç kullandığı tespit edildiğini, aynı gün ——alınan ifadesinde de alkollü araç kullandığı sürücü—– kendisi tarafından da ikrar edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün yasal sınırın çok üzerinde araç kullandığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, davacı tarafından finansal kiralama şirketinden kiralanan iş makineleri için müvekkili şirket tarafından, —— numaralı poliçesi ile makine kırılması sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile söz konusu poliçede her bir hasarda beher makine ve/veya bağımsız ünite için asgari —- karşılığı —— az olmamak üzere hasarın %10’u oranında tenzili muafiyet uygulanacaktır” maddesi gereğince hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde hesaplanan tutardan tenzili muafiyet uygulanması gerektiği hususunu da Mahkeme bilgisine sunduklarını, ayrıca sigorta değerinin—–olduğu bu halde eksik sigorta uygulanması gerektiği de gözden kaçırılmaması gerektiğini beyanla yukarıda açıklanan sebeplerle ve her türlü yasal haklarımız saklı kalmak kaydı ile huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Son Tutanağı,—— Bilirkişi Raporları, Uzman Görüşü, Trafik Tescil Kayıtları, —- sayılı kararı, Kaza fotoğrafları, —- dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Makine Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı iş makinelerinde meydana gelen hasarın onarım giderinin tazmin edilmesi — istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve uyuşmazlık belirlenmiştir. Akabinde esasları, süreci ve hukuki sonuçları açıklanarak taraflar sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş, deliller incelenmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Öncelikle dosyaya mübrez Hukuk Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı da kaydedilmelidir.
6102 sayılı TTK’nin 1401.maddesinde sigorta sözleşmesi düzenlenmiştir. 1401/1 fıkrasında ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. TTK. 1409/1. Fıkrasında ise sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğuna yer verilmiştir. TTK. 1409/2 fıkrasına göre de sözleşmede belirlenen rizikolardan birinin veya bazılarının teminat dışında kaldığının ispat yükü sigortacıya aittir.
6102 sayılı TTK’nin 1429. maddesine göre ise, sigortacı aksine sözleşme yoksa sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararların tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacı ile bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez.
6102 sayılı TTK’nin 1448.maddesinde göre de sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda zararın önlenmesi ve azaltılması ve engel olunması için imkanlar dahilinde önlemler almakla yükümlüdür ve bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum yaratmış ise kusurun ağırlığına göre tazminattan bir indirim yapılacağını düzenlemektedir.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama ışığında somut olaya bakıldığında; davacı şirketin finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle uhdesinde bulunan —-plakalı ——— bir bütün halinde davalı sigorta şirketine—– başlanğıç ve bitiş tarihli olarak —– sigorta ettirmiştir. Dolayısıyla davacının sigorta ettiren olarak dava ve talep hakkı bulunduğu hemen ifade edilmelidir. Sigortalı iş aracı davacı şirket tarafından dava dışı —– kiralanmıştır. Bu şirketin uhdesinde ve kullanımında bulunduğu sırada — tarihinde şirket çalışanı —- tarafından inşaat şantiyesinden gere yarısı alınan vinç yüklü —– — geçirdiği tek taraflı trafik kazası sonucunda hasara uğramıştır.—- sayılı ilamına göre sürücü —- şikayeti ve kamu davasına katılımı üzerine yapılan yargılama sonucunda hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmıştır. Meydana gelen kaza sonucunda mobil vinç olarak adlandırılan iş aracında meydana gelen hasar onarılmış ve onarım gideri davalı sigortadan talep edilmiştir. Ne var ki sigorta şirketi hasarın teminat dışında kaldığı gerekçesiyle ödeme yapmamıştır. Dolayısıyla mahkememizce asıl çözülmesi gereken meydana gelen hasarın tazminin —- kasamında kalıp kalmadığı araştırılıp çözülmesi gerekmiştir. Bu kapsamda taraf delilleri ve buna bağlı olarak resen getirtilmesi gereken bilgi, belge ve deliller dosyaya kazandırılmıştır. Dosya sigortacılık mevzuatı konusunda uzman bir bilirkişiye verilerek hasar ve zarar ile sigorta kapsamında kalıp kalmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenmiştir. Bilirkişi —– tarafından hazırlanan raporda özetle ve mealen ; sürücücünün kaza sırasında alkollü olması nedeniyle sigorta şirketinin zararı tazmin etmek zorunda olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilerek vaki itiraz ve beyanlar değerlendirilmiştir. Bu kapsamda dosya farklı bir bilirkişile verilerek aynı hususlarda rapor düzenlenmesi istenmiştir. Bu kerde bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle ve melaen ; yapılan hesaba göre davacı sigortalının —- tazminat alacağı bulunduğu ancak genel şartları gereğince sigortalının veya onun yerine kaim olan sorumlu kişinin kastından ve ayrıca sözleşme varsa ağır kusurundan mütevellit maddi ziya ve hasarlar maddesi gereğince teminat dışında değerlendirilmesi gerekir yönünde hseap, tespit ve görüş bildirilmiştir. Bu bilirkişi raporu da taraf vekillerine tebliğ edilerek iddia ve savunmaları gözetilmiş ve değerlenidirilmiştir. Bu süreçte davacı vekili tarafından dosyaya sunulan —- adına —- tarafından hazırlanan mütalada ise, olayda —– uygulama yeri olmadığığını, genel şartların —- kapsamında hasarın teminat kapsamnıda kaldığının değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce gerek alınan bilirkişi raporlanı gerekse uzman raporu dosyada mukim tüm delillerle birlikte değerlendirilmiştir. —– işletme personelinin veya üçüncü şahısların ihmali, kusuru, hatası, dikkatsizliği veya —— kaynaklanan hasarların teminat kapsamında olduğu dzenlenmiştir. —– ise sigortalının veya onun yerine kaim olan sorumlu kişinin kastından veya ayrıca sözleşme varsa ağır kusurundan mütevellit ziya ve hasarların teminat kapsamı dışında kaldığı açıklanmıştır. Bu düzenlemeler ışığında yeniden somut olaya dönersek olayımızda sigorta ettiren sigortalı aracı üçüncü bir şirkete kiraya verdiğinden ve hasar kiralayan şirket adına ve hesabına çalışan kişinin ihmali ve kusuru sonucunda meydana gelen trafik kazasına bağlı olduğundan genel şartların ——-gereğince hasarın teminat kapsamında kaldığı kanaati hasıl olmuştur. Zira olayda sigortalı ve onunu yerine kaim olan kiralayan şirketin bir kusur ve kastından söz edilemez. Çünkü hasara ve zarara neden olan kiracı şirketin çalışanı üçüncü kişi zaten hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmış durumdadır. Nitekim işbu nedenlerle sigorta şirketinin meydana gelen hasarın onarım bedelini ödemesinin, olayın kendine has özellikleri ve gerçekleşme biçimine, sigortacılık mevzuatına ve sigortanın amacına da uygun olacağı düşünülmüşür. Dosyaya sunulan hasarlı iş aracı fotoğrafları, ekspertiz raporu, fatura ve ödeme belgeleri nazarında günün ekonomik ve sosyal şartları, zararın—- olarak hesaplanmasına rağmen dava tarihi itibariyle davanın —- üzerinden açılması ve buna bağlı olarak yaşanan kur artışları gözetildiğinde ve özellikle —-ekspertiz raporlarının delil sayılması hususları birlikte değerlendirildiğinde olayda poliçeye göre eksik sigorta bulunmadığı da anlaşılmakla hasar onarım giderinin davalıca tamamen tazmin edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Binaenaleyh, kısmen yararlanılan ancak hükme esas alınmayan bilirkişi raporları ve genel olarak benimsenen uzman raporu da gözetildiğinde davacının iddiasını——– nazarında açıkça ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile, —— hasar/onarım tazminatının, temerrüt tarihi olan —- gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte; poliçe limitiyle sınırlı/sorumlu olması kaydıyla davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden aynı yasanın 326/1 maddesi gereğince davalı sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-)Davanın KABULÜ ile, —-hasar/onarım tazminatının, temerrüt tarihi olan —- gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte; poliçe limitiyle sınırlı/sorumlu olması kaydıyla davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 19.156,52 TL karar ve ilam harcınına 4.789,13 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 14.367,39 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 4.789,13 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 65,00 TL posta masrafı ve 1.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.916,33‬ TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 28.080,45 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ——-Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022