Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/453 E. 2020/406 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/453 Esas
KARAR NO: 2020/406
DAVA : İtirazın İptali (4708 Sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (4708 Sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanundan Kaynaklanan ) davasının yapılan yargılama sonucunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkili şirket tarafından davalı/borçlu aleyhine ———– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu dosyadan gönderilen ödeme emrine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkili şirketin yapı denetim işi ile iştigal ettiğini, davalının sahibi olduğu arsa üzerine arsa payı karşılığı inşaat yaptırmak için yüklenici firma ————- arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanması sonrasında, inşa edilecek bina ile ilgili olarak projelerin incelenmesi, ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi konusunda müvekkili şirket ile —— tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesinin imzalandığını, davalının ———– sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, asıl alacak faiz ve diğer tüm ferileri bakımından takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile davalının icraya konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, öncelikle mahkemenin görevsizliğine ve/veya yetkisizliğine, davacının taraf ve dava ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine, yetkili icra dairesinde başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması ve icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle işin esasına girilmeden davanın reddini, farklı değerlendirilme yapılması halinde mahkemenin —— sayılı davası ile işbu dava arasında bağlantı bulunması sebebiyle davaların birleştirilmesine, davanın dava dışı ——— ihbar edilmesini, davanın esasına girilmesi halinde haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : ———— sayılı dosyası ,dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, yapı denetim hizmet bedeline dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılmasının görevin belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır.
Dava konusu olay,———— dosyasından başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki temel ilişkinin————- hizmet akdi olduğu ve buna bağlı olarak davacının hizmet bedeli alacağına istinaden davalı hakkında ilamsız icra takibi yaptığı, davacının yapı denetim şirketi, davalının gerçek kişi olduğu, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilişkin olmadığı, alacağın ticari işten de kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.————–
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığı, genel hükümlerden kaynaklandığı anlaşıldığından işbu davada görevli mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 1, 2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ————– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ ———- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2020